The Patriarch and the Sultan: The struggle for authority and the quest for order in the eighteenth century Ottoman Empire
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi on sekizinci yüzyıl ortasında Osmanlı toplumunun ekonomik ve sosyal gelişmeleri sonucunda bir takım değişiklikler geçirdi. Bu çalışma Patrikhane'nin geçirdiği bu değişimi on sekizinci yüzyıl Osmanlı bağlamında inceliyor. Önceki çalışmaların aksine bu çalışmada patrik yalnız birmültezim veya bir milletbaşından ziyade, nizâm ve mâl-ı mîrînin öne çıktığı Osmanlı prensipleri doğrultusunda işleyen Osmanlı Rum Ortodoks toplumunun lideri olarak değerlendiriliyor. Bu iki prensip on sekizinci yüzyılda Patrikhane ve Osmanlı merkezi yönetimi arasındaki ilişkilerde iki taraf tarafından da etkili bir şekildekullanılıyordu. Patrikhane çevresinde gelişen olaylarda Rum toplumunun ileri gelenlerinin [archon], Katoliklerin, Protestanların, Müslüman ve gayrimüslim esnaf ve tüccarın da yer aldığı birçok aktör rol oynuyordu. On sekizinci yüzyıl ortasında patriklik yapmış olan Kyrillos V Karakallos dönemi, bu dönemde bir patriğin muhalifleri karşısında otoritesini sağlamlaştırmak için nasıl etkin bir şekilde mücadele ettiğini gösteren güzel bir örnek. Karakallos'un dönemini ardından 1763'e gelindiğinde gerondismos kurulmuş ve bu tarihten sonra Patrikhane yönetim karşısında kolektif olarak temsil edilmeye başlamıştı. Sonuçta Patrikhanenin statik bir varlık olmaktan çok imparatorluk başkentinde Osmanlı toplumunun finansal ve sosyal ağlarıyla ilişki içinde olan aktif bir özne olarak ortaya çıkıyor. In the eighteenth century, the Rum Orthodox Patriarchate of Istanbul underwent a series of changes that were the result of eighteenth-century economic and social developments in Ottoman society. This study investigates the changing fortunes of the Patriarchate in the eighteenth century through a contextualization of these events in their Ottoman background. Despite the conclusions of previoushistoriography, the patriarch appears as more than a mere mültezim or a milletbaşı / ethnarch, functioning instead more as a religious leader of the Ottoman Orthodox community who acted according to the Ottoman principles of nizam [order] and the safety of the mal-ı miri. These two principles were an important part of the discourse of negotiations between the Patriarchate and the Porte in the eighteenth century, and were used efficiently by both sides. Many internal and external actors were involved in the events, including archons, Catholics, Protestants, the esnaf, and merchants both Muslim and non-Muslim. A case study of the mid-eighteenth-century Patriarch Kyrillos V Karakallos demonstrates how one patriarch effectively struggled to consolidate his authority vis-à-vis his opponents. Following the patriarchal term of Karakallos, the system of gerondismos was established, as a result of which thePatriarchate had come, by 1763, to be represented before the Porte as a collective identity. Overall, far from being a static entity, the Patriarchate appears to have been an active subject in the urban setting of the imperial city, engaged in a relationship with the financial and social networks of Ottoman society.
Collections