Özel bir catering şirketinde iş kazası riskinin işçilerin beslenme durumu açısından değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma, işçilerin iş kazası riskinin beslenme durumları açısından değerlendirilmesi amacıyla yapılan tanımlayıcı ve ilişkiye dayalı tipte bir çalışmadır. Çalışma, İstanbul'da özel bir catering şirketinde, Kasım-Aralık 2017 tarihleri arasında %58.2'si erkek, %41.8'i kadın toplam 201 işçi ile gerçekleştirilmiştir. İşçilerin demografik özellikleri, iş kazası geçirme durumları, beslenme alışkanlıkları sorgulanmış ve bazı antropometrik ölçümleri (vücut ağırlığı, boy uzunluğu) alınmıştır, beden kitle indeksleri (BKİ) hesaplanmıştır. İşçilerin %42.3'ü 43-54 yaş grubunda ve %68.2'si evli, %46.3'ü ilkokul mezunudur. İşçilerin %68.2'si çalışma hayatında iş kazası geçirmediğini belirtmiştir. Bu işyerinde işçilerin %22.9'u iş kazası geçirmiştir ve kazaların %36.1'i öğlene doğru gerçekleşmiş, kaza nedeni olarak %63.5'i kendi dikkatsizliğinden kaynaklandığını belirtmiştir. Kazaların %47.6'sı kesilerden oluşurken diğer nedenler sırasıyla kayarak düşme, yanıklar, cisim düşmesidir. İşçilerin %56.5'i günde 3 ana öğün, %51.3'ü ara öğün tüketmektedir. İşçilerin %46.7'si sabah öğününü atladığını belirtmiştir. İşçilerin günlük öğün tüketim sayısı ve öğün atlama durumu ile iş kazası geçirme durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmamıştır (p 0.05). İşçilerin en sık tükettikleri ara öğün (%56.3) öğle-akşam arası olduğu, ara öğünde %52.0 meyve, %33.0 kuruyemiş, %28.0 çikolata ve gofret tercih edildiği görülmektedir. Tükettikleri ara öğün çeşidi ile iş kazası geçirme durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmamıştır (p 0.05). Bireylerin BKİ'ne göre %35.3'ü şişman, %29.9'u hafif şişman olduğu belirlenmiştir. BKİ ile iş kazası geçirme durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmamıştır (p 0.05). İşçi sağlığı ve güvenliği açısından işçilerin iş kazası geçirmelerini önlemek amacıyla sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılması, eğitimlerde beslenme konusunun ön plana çıkarılması önemlidir. Bu konuda başka çalışmaların yapılmasına ihtiyaç vardır. This study is a descriptive and relational-based research aimed at evaluating workers' nutritional status of work-related risk. The study was carried out in a private catering company in Istanbul between November and December 2017 with 58.2% male and 41.8% female with a total of 201 workers. Workers' demographics, workplace accidents, eating habits were questioned and some anthropometric measurements (body weight, height) were taken and body mass indexes (BMI) were calculated. 42.3% of the workers are in the age group 43-54, 68.2% are married and 46.3% are primary school graduates. 68.2% of the workers stated that they did not have a occupational accident in their working life. In this workplace, 22.9% of the workers had occupational accidents, 36.1% of the accidents occurred in the afternoon and 63.5% of accidents were due to their carelessness. 47.6% of the accidents consist of incisions, while the other causes are falling, burns, and falling objects. 56.5% of the workers consume 3 main meals in a day and 51.3% interim meals. 46.7% of the workers stated that they missed their breakfast. There was no statistically significant relationship between the number of daily meals consumed and the number of meals jumped and the number of occupational accidents (p> 0.05). It is seen that the most frequently consumed meals (56.3%) were between lunch and dinner, 52.0% fruit, 33.0% nuts, 28.0% chocolate and wafer were preferred. There was no statistically significant relationship between the types of meals consumed and the type of work-related accidents (p> 0.05). According to the BMI, 35.3% of the individuals are obese and 29.9% are slightly obese. There was no statistically significant relationship between BMI and job accident incidence (p> 0.05). In terms of occupational health and safety, it is important that healthy eating habits are acquired in order to prevent workers from having occupational accidents, and nutrition in education should be foregrounded. There is a need for further work in this regard.
Collections