Akran zorbalığında küfür kullanımının okul sosyal hayatına etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Toplumlar, ruh sağlığı yerinde, iyi yetişmiş üyelerinin yetenekleri ve aynı zamanda erdemleri sayesinde diğer toplumlardan üstün olabilirler. İnsanı diğer canlılardan ayıran fark, diğer insanlara göstereceği iyi niyetli yaklaşım ile ölçülebilir. Hayvani isteklerinden arınabilen birey, topluma faydalı olan, topluma ait kuralları benimseyen, diyerkamlığı hayatında uygulayabilen bir toplum üyesi olmaya hak kazanır. Her istediğini istediği zamanda yapmaz, toplumun cezalandırıcı gücünden daha ziyade bireysel vicdanını geliştirir. Eylemlerinde bunu dikkate alır. Sadece toplumun cezalarından çekinen birey, bulduğu ilk kontrolsüz ortamda dizginleyemediği istekleri ile başbaşa kalacak ve isteklerini uygulamaktan çekinmeyecektir. Birey bir çok alışkanlığını ve sosyal olmayı okul ortamında kazanır. Öğrenme sırasında yanlış kodlanan bilgiler, genel kabul görmüş anlamı ile hatalı eylemleri meşru olarak algılamasına neden olur. Bu eylemlerden dolayı beklenen pişmanlık ve telafi etme isteği kaybolur. Okul hayatında akran zorbalığına maruz kalan çocukların bu davranışlar ile başa çıkabilme yeteneklerine henüz ulaşamadıkları varsayılarak, rehberliğe ve çoğunlukla müdahale eylemlerine ihtiyaç duydukları görülmektedir. Çocuklarda `ben merkezci ` düşünce döneminden `toplumsal düşünceye` geçiş okul çağında gerçekleşmektedir. Bu yaş gurubundaki çocukların bakış açılarına göre herkes zorba veya herkes kurbandır. Bilinen bir hikayede; gözleri iyi görmeyen bir çocuğunun `neden söylemedin` sorusuna verdiği cevap manidardır. `- Herkes böyle görüyor sandım.`Ben merkezci dönemde bebeğe göre kendisinin karnı aç ise herkes açtır. Üşüdüğünde herkes üşüyordur. Çocuğun çevresini algılamasına, kendisinden başkalarının da varlığına alışması bu dönemi atlatabilmesi ile mümkün olacaktır.Araştırmacının eğitimci olması ve farklı devlet okullarında öğretmenlik yapması sebebi ile bir çok zorbalık türüne şahit olmuştur. Yıllar içinde küfür ve zorbalık eylemlerinin gitgide daha küçük yaşlarda görüldüğü ve salgın bir hastalık gibi bulaşarak yayıldığı inancı ile yayılmasının ve mutlak suretle önlenmesinin gerekli olduğu görüşüne sahiptir. Türkiye'de devlet okularında ''Akran Zorbalığı'' ve özelikle `küfür` kapsamında yapılan araştırmalarda görüldüğü üzere, ''zorba'' rolünü genel çoğunluk ile ataerkil aile yapısının erkek baskın davranışlara dayandıracağımız erkek öğrencilerin aldığı görülmektedir. Kız öğrencilerin beklenenin aksine, neredeyse erkek öğrenciler kadar küfür eyleminde bulundukları ve özellikle bu eylemlerini kendi hem cinsleri arasındayken sıklıkla tekrar ettirdikleri görülmektedir. Araştırmanın uygulandığı İstanbul ili Tuzla ilçesindeki okulların bazıları, ilçedeki diğer okullara göre sosyoekonomik seviyeleri daha düşük öğrenci-veli potansiyeline sahiptir. On iki yıllık zorunlu eğitim çerçevesinde ilkokul ve ortaokullar ayrılmış olup, farklı binalarda eğitim öğretime devam etmektedirler. Dolayısıyla ilkokuldan mezun olan öğrencinin adrese dayalı nüfus sistemine göre hangi ortaokula gideceği öncesinde bellidir. Bu husus araştırma içerisinde dikkate alınmıştır. Akran zorbalığı ve küfür bulgularında en fazla sosyoekonomik durumu en düşük seviyede olan ilkokulda görüldüğü ve bu okulun devamı niteliğinde olan ortaokulda da yüksek seviyede olduğu tespit edilmiştir. Bunların yanısıra araştırmada elde edilen bulguya dayanarak, öğrencilerin %75,2 oranında en az bir kez küfür saldırısına uğradıkları belirlenmiştir.Çalışma ile eşzamanlı olarak araştırmacının görev yaptığı okullarda yürütülen `Eyvah Çocuğum Küfür Ediyor` seminerlerinde velileler ile yapılan görüşmelerde, velilerin küfür eylemini ve özellikle çocuklarının bu eylemlerde bulunmalarını kesinlikle onaylamadıkları, lakin buna engel olacak tedbirler de almadıkları ve de çoğunlukla kendi çocuklarının küfür etmelerine rol-model oldukları da görülmektedir. Çalışma sonunda oluşan genel kanaat neticesinde, okullarda değerler eğitimi adı altında uygulanan eğitim programına, ahlaki değerleri ve toplum kurallarına uyum sağlamanın önemini belletecek uygulamalarında dahil edilmesi faydalı olacaktır. Okullarda yıllardır eğitimciler tarafından eylemin sönmesini hedef alan görmezden gelme tekniği kesinlikle çalışmamaktadır. Sıklığı ve eylem boyutu katlanarak artan, kötü söz söyleme ve küfür kullanımına, eylemin gerçekleştiği anda müdahale edilmelidir. Okul ortamında küfür kullanımı kayıt altına alınmalı, eylem frekansları takip edilmeli, velilerinde dahil edileceği bilgilendirici ve bu konuya dikkat çekmeyi amaçlayan seminer ve benzeri uygulamalar yapılmalı, çervresine karşı kibar ve medeniyet sınırları içinde davranışlar sergileyen öğrenciler övülmeli ve hatta ödüllendirilerek, diğer öğrenciler açısından da özenilecek davranışın ne olduğunun anlaşılmasının sağlanması gereklidir. Anahtar Kelimeler: Okul, Akran Zorbalığı, Küfür Societies, mental health, well-trained members of the ability and at the same time due to virtue can be superior to other societies. The difference that distinguishes man from other living things, can be measured by well-intentioned approach to show to other people. The individual acquires a lot of habit and being social in the school environment. Information that is miscoded during learning causes it to perceive erroneous actions as legitimate. It is seen that children who are exposed to `Peer Bullying` in school life need guidance and mostly intervention actions, assuming that they have not yet reached their ability to cope with these behaviors.The transition from `egocentric` thinking era to `social thinking` thought in children takes place in the school age. According to their point of view, everyone is a bully or everyone is a victim. As seen in the studies in the state schools where Turkish education system is applied, Peer Bullying and especially the `Profanity` as seen in the context of research, the role of Bullying is generally seen as male students in male patriarchal family structure. Contrary to expectations, female students were observed to act as profanity almost as male students, and they frequently repeat their actions especially when they were between their sexes.In seminars called ` Eyvah Çocuğum Küfür Ediyor / My Child is Acting as Profanity` conducted concurrently in the schools where the researcher was employed, the parents did not approve of the profanity action but they did not take any measures to prevent it. They have mostly seen as role-models in their children's profanity.The technique of ignoring the school aimed at extinction of the action by educators for years is definitely not working. The use of bad words and profanity should be intervened at the time of the action, In the school environment, use of profanity should be recorded and action frequencies should be followed.Parents should be included in the informative and seminars and similar practices aimed at attracting attention to this issue should be done.The students who are polite, should be praised and even rewarded.Keywords: School, Peer Bullying, Profanity
Collections