Üniversite öğrencilerinde bağlanma stilleri ve dürtüsellik düzeyleri ile yeme bağımlılığı arasındaki ilişkinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Davranış bağımlılığı, madde bağımlılığına kıyasla daha düşük fiziksel risk oluşturmasına karşın, bağımlılık türü ne olursa olsun kişilerde psikolojik, nörolojik ve sosyolojik problemler yaratır. Bağlanma stilleri; bireyi doğumdan itibaren büyüten, besleyen, koruyan kişiler ile kurduğu bağların, kişinin hayata karşı duruşunu, dayanıklılığını, direncini, mücadele gücünü kendisi ve çevresindekiler ile ilişkisini belirlerken, dürtüsellik bireyin davranış tarzını, hareketlerine ve kararlarına vereceği yönü belirlemektedir. Araştırmamızın diğer bir paydaşı, kişide haz uyandıran besin maddelerini kontrolsüzce tüketmek, yerken kendini durduramamak olarak tanımlanan yeme bağımlılığıdır. Bu araştırmada bireylerde bağlanma stilleri ve dürtüsellik ile yeme bağımlılığı arasındaki ilişkiyi sosyodemografik değişkenler ile incelemeyi hedefledik. Araştırma, İstanbulda bulunan Üsküdar Üniversitesi'nde meslek yüksek okulu ve lisans seviyesinde eğitim alan 18-25 yaş arası, 80 kadın ile 70 erkek toplam 150 üniversite öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların boy, kilo, yaşam şekli, büyüme profili, gelir düzeyi, aile eğitim seviyesi, büyüme şartları, beslenme düzeni ve herhangi bir madde kullanım öyküsü gibi değişkenleri değerlendirdiğimiz sosyodemografik form ile incelenen değişkenleri belirlemek üzere `İlişki Ölçekleri Anketi ve `Barrat Dürtüsellik Ölçeği` ile kişilerde yeme bağımlılığını ölçmek için ise ` Yale Yeme Bağımlılığı Ölçeği` kullanılmıştır.Araştırmamız sonuçlarına göre, kadın ve erkek öğrencilerde %28 oranında yeme bağımlılığı tespit edilmiştir. Bağlanma stilleri ve yeme bağımlılığı arasında istatistiki açıdan ilişki bulunmazken, yeme bağımlılığı puanları yüksek kadın ve erkek öğrencilerde, yüksek oranda olumlu-olumsuz özellikleri barındıran `kayıtsız bağlanma` stili tespit edilmiştir. Dürtüsellik ile yeme bağımlılığı arasında ilişki saptanmıştır. Erkek öğrencilerde dürtüsellik puanları, kadın öğrencilere göre daha yüksek tespit edilmiştir. Ayrıca yeme bağımlılığı puanları yüksek öğrencilerin ölçek kriterlerini karşılama oranı diğerlerine göre oransal olarak fazla bulunmuştur. Sonuç olarak, yapılan bu çalışma üniversite öğrencilerinde yeme ve diğer davranış kalıplarının oluşmasına dair önemli bilgiler sunması açısından önemli olup, yeme bağımlılığı konusunda bireylerin farkındalığının artması, elde edilen bulgular doğrultusunda, bireyleri doğru yönelendirme, bilgilendirme, bilinçlendirmenin uygun olacağı düşünülmektedir. Although behavioral addiction creates a lower physical risk than substance addiction, it creates psychological, neurological and sociological problems in individuals regardless of the type of addiction. Attachment styles, ties established with individuals who raise, nurture and protect individuals from birth, determine the individual's stance, endurance, resistance, resistance, and the power of struggle with himself and those around him, while impulsivity determines the individual's behavior style, actions and decisions. Another stakeholder of our study is food addiction, which is defined as uncontrolled consumption of food that arouses pleasure in the person and not being able to stop himself while eating. In this study, we aimed to investigate the relationship between attachment styles and impulsivity and food addiction in individuals with sociodemographic variables.The study was carried out with 150 university students between the ages of 18-25, 80 females and 70 males who received vocational high school and undergraduate education at Üsküdar University in Istanbul. In order to determine variables such as height, weight, lifestyle, growth profile, income level, family education level, growth conditions, diet, and any substance use history, the variables were analyzed using the `Relationship Scales Questionnaire` and `Barrat Impulsivity Scale`. and `Yale Food Addiction Scale` was used to measure food addiction in individuals.According to the results of our study, 28% of male and female students were found to be food addicts. There was no relationship between attachment styles and food addiction, while there was a positive relationship between impulsivity and food addiction. Impulsivity scores were found to be higher in male students than female students. Eating a high proportion of high scores male and female students positive addiction, which may be cited as `indifferent` connect style. As a result, this study is important in terms of providing important information about the formation of eating and other behavioral patterns in university students and thought that it will be appropriate to direct individuals, inform and raise awareness raising will be appropriate in line with the findings obtained from this study.
Collections