Kekemeliği iyileşen, kekemeliği devam eden ve tipik gelişim gösteren çocuklarda dikkat yanlılığı, yürütücü işlev becerileri ve mizaç özelliklerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kekemelik alanyazınında iyileşme ile ilgili pek çok faktör bildirilmiştir. Güncel çalışmalar, kekemeliğin iyileşmesinde bilişsel ve duygusal faktörlerin de rolü olabileceğini vurgulamaktadır. Bu çalışmada kekemeliği iyileşen, kekemeliği devam eden ve tipik gelişim gösteren çocukların dikkat yanlılığı, yürütücü işlev becerileri ve mizaç özellikleri açısından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya yaşları 7-11 arasında olan 36 çocuk dâhil edilmiştir. Her bir grup, yaş ve cinsiyet bakımından eşleştirilmiş 12 katılımcıdan oluşmaktadır. Grupların dikkat yanlılığı, dikkat süreçleri ve ketleme becerileri, bir deneysel görev olan dot-probe kullanılarak incelenmiştir. Çalışma grubundaki çocukların dikkat ve çalışma belleğine ilişkin olarak bir performans testi olan Görsel İşitsel Sayı Dizileri B Formu (GİSD-B) kullanılmıştır. Ayrıca katılımcılar, dikkat ve hareketlilik, yürütücü işlevler ve mizaç özellikleri bakımından, ebeveyn bildirimine dayanan ölçeklerle de incelenmiştir. Bu doğrultuda Yenilenmiş Conners Ebeveyn Derecelendirme Ölçeği-Kısa, BRİEF Yönetici İşlev Davranışlarını Derecelendirme Ölçeği, Okul Çağı Çocukları İçin Mizaç Ölçeği ve Duygu Ayarlama Ölçeği kullanılmıştır. Ebeveyn ölçekleri ve GİSD-B puanlarına göre gruplar arasında anlamlı fark bulunmamaktadır. Dot-probe görevi bulgularına göre kekeleyen çocukların tehlike ve olumlu duygusal uyaranlardaki tepki süreleri, nötr uyaranlardaki tepki sürelerine göre anlamlı olarak yavaştır. Kekemeliği iyileşen çocuklarda ise sadece tehlike ile ilişkili görsel uyaranlardaki tepki süreleri nötr uyaranlardaki tepki sürelerinden anlamlı olarak yavaştır. Son olarak, yürütücü işlev becerilerine ve mizaç özelliklerine ilişkin farklı ölçme teknikleriyle incelenen puanlar arasında anlamlı ilişki bulunmamaktadır. Dot-probe bulguları ışığında, kekemelik öyküsü olan çocukların duygusal uyaranlara dikkat yanlılığı olduğu görülmektedir. Bu nedenle, kekemeliğin değerlendirilmesinde ve yönetiminde akıcılığa odaklanmanın yanında, bilişsel ve duygusal faktörlerin sürece dâhil edilmesi yararlı görülmektedir. It is known that there are many factors related to stuttering recovery in stuttering literature. Current studies have emphasized that cognitive and emotional factors also have a role in the recovery of stuttering. In this study, it is aimed to compare attention bias, executive functions, and temperament factors among children with stuttering, children who recovered stuttering, and children who have typical developments. The study group consists of 36 children ranging in age from 7 to 11. Each group consists of 12 participants, who are matched by age and gender. Attention bias, attention processes, and inhibition skills of the groups were examined by using dot-probe as an experimental task. Attention and working memory functions of children in the study group were evaluated by using Visual Aural Digit Span Test- B (VADS- B) as a performance test. Also, the participants were examined with scales based on parental reporting in terms of attention and mobility, executive functions, and temperament characteristics. In this aspect, Conners Parent Rating Scale-Revised Short, Behavior Rating Inventory of Executive Functioning (BRIEF), School-Age Temperament Inventory (SATI), Emotion Regulation Checklist were also used. There is no significant difference between groups according to parental scales and VADS-B scores. According to the findings related to the dot-probe task, the reaction time of the children with stuttering in threat-related and positive emotional stimuli significantly slows down compared to the reaction time in neutral stimuli. Furthermore, the reaction time of children with recovered stuttering significantly slows down only in the visual stimuli related to the threat. In conclusion, there is no significant correlation among the scores of the executive functions and temperament factors, which were examined with different measurement techniques. As a result of the findings of the dot-probe, it is clearly seen that it is found attention bias in the children who have stuttering history to the emotional stimulus. Therefore, in addition to focusing on the fluency, the inclusion of cognitive and emotional factors in the evaluation and management of the stuttering process seems essential.
Collections