The walking dead dizisinin siyasal otorite ve şiddet bağlamında analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İnsanın etkileşime girdiği her yer yaşamsal bir faaliyeti üstlenmiştir. Tek başına hayatta kalmanın bilgisine yeterince sahip olmayan ve dahası kendi dürtülerinin etkisiyle saldırgan doğasına yenik düşebilen insan, sürekli bir grubun ya da kitlenin bünyesine dâhil olarak hayatta kalmaya çalışmıştır. Kendini güvenceye almak ve hayati fonksiyonlarını devam ettirmek amacı taşıyan bu birleşmeler, dışarıya karşı savunmayı gerekli kıldığından insan kendini savunurken tüm canlılar gibi ya kaçarak ya da saldırgan eylemlere göstererek yanıt vermiştir. Fakat birlikteliğin verdiği o güven duygusu, insanların kişisel çıkarlarına yönelik isteklerini belirginleştirmeye başlamıştır. Kaosu önceleyen bu durum beraberinde şiddetin görünümü değiştirerek insanların bireysel ve kitle içi ilişkilerini etkilemiştir. Bu bakımdan sadece insanlara özgü olan kıyıcı saldırganlık, topluluk içinde yaşamayı engelleyici bir duruma dönüşmüştür. Yaşanan bu kaos ve savaş karşısında insanlar, kendinden üstün bir gücün varlığına duyduğu gereksinimle daha büyük gruplar halinde devleti meydana getirmişlerdir. Temelde bir ihtiyaca cevap vermek üzere oluşan devlet zamanla, kendi sistemini oluşturarak tüm insanları etkisi altına almış ve şiddeti güce dönüştürmüştür. İnsana dair tüm alanlara nüfuz edebilen bu güç, insanın dürtülerine müdahale etmiştir. İnsana içkin olan saldırganlığı denetim altına alan devlet, insanın tutkularına da müdahale de bulunarak hem şiddeti hem libidoyu siyasal ve toplumsal alana hizmet etmek için kullanmıştır. İnsanın tek başına kaldığında başvurduğu şiddet, devletle büyümüş, tavandan tabana yayılan bir ideolojik aygıta dönmüştür. Bu bakımdan The Walking Dead dizisinde insanların geçirdiği değişim, sosyal yapılanmalar ve siyasi boşluklar beraberinde devlete doğru evrilen savaş ortamı ve şiddetin bireysel yapısının nasıl iktidara bağlı bir organ olarak eklemlendiği anlatılacaktır. Every single place, with which mankind has interacted, has undertaken a vital activity. Not knowledgeable enough about survival on his own and moreover likely to surrender to its violent nature as a result of his own impulses, mankind has been constantly trying to survive by including himself within the spheres of a group or a mass. Since these unions, the aim of which are to secure one's self and resume one's vital functions, necessitate defense towards the outside world, mankind, while defending himself, has either fled or reacted against violent actions, like all living beings. However, the feeling of trust stemming from the state of together has started to highlight mankind's wishes related to their own personal gains. A prelude to chaos, this situation has changed the appearance of violence and impacted mankind's individual and mass relationships. In this sense, destructive violence, which was once peculiar to mankind, has become a situation that obstructs living inside a society. In the face of this chaos and wars, mankind – with the need for a force superior to himself – has created the state by coming together in large groups. Basically formed to meet a need, the state has in time formed its own system, had an influence on all people and transformed violence into power. This power, which can permeate through all human-related areas, has intervened with human impulses. Controlling the intrinsically human violence, the state has also intervened with human passions and used both violence and libido to serve the political and societal spheres. Resorted to by mankind when he is isolated, violence has grown with the state, and became an ideological tool that spreads top-down. In this sense, the setting of war evolving towards the state and the linkage of the individual aspect of violence as a power-attached organ will be recounted alongside the transformations experienced by people, social structures and political vacuums in the series `The Walking Dead`.
Collections