Devlet egemenliğinin dönüşümünde dijital verinin araçsal ilişkisi ve rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın konusunu, özellikle 1950'li yıllar sonrasında gelişen dijital veri bazlı teknolojilerin yaygınlaşması ve toplumsal biçimlenişleri yeniden üretmesi bağlamında ve araçsallığında, modern devletlerin kurucu söylemi olan egemenliğin sağlanmasına yönelik devlet pratiklerindeki dönüşüm oluşturmaktadır. Siyaset biliminin başat kavramlarından olan egemenlik, modern devletler arasında harici, devlet ve bireyler ilişkisinde dahili olarak iktidar ilişkilerini, mekân, mekân üzerindeki nüfus ve bu nüfusun gerçekleştirdiği faaliyetler kapsamında sürekli olarak biçimlendirmektedir. Dijital veri bağlamında egemenlik nesnesindeki dönüşümü ele alıp yeni bir inceleme çerçevesi ortaya koyan bu tez ile 21. yy'da dijital veri dahilinde gelişen egemenlik tartışmalarını değerlendirebilmek üzere bütüncül bir bakış açısı geliştirilmiştir. Keşfedici bir yaklaşım ile tespit edilen kritik olaylar ve bu olaylar kapsamında belirlenen örüntüler doğrultusunda, dijital veri ile egemenliğin dönüşümü arasındaki ilişkiye dair mevcut literatüre yeni bir tartışma çerçevesi oluşturacak hipotezler önerilmiştir. Dijital veri bazlı teknolojilerin gelişimiyle, fiziksel olan mekânın siberuzay ile, organik olan nüfusun yapay olan ile ve gerçekte olan faaliyetin sanal olan ile kesişmesi, egemenlik söyleminin yöneldiği ve yönelebileceği nesnelerin giderek daha karmaşık bir hal almasına sebep olmaktadır. Diğer taraftan, dijital verinin araçsal kullanımında bireye yönelen aşkın ve içkin denetim söz konusudur. Toplumsal dijital verinin devlet dışı aktörlerde yoğunlaşması, aracı kurumlara olan ihtiyacın azalması ve artan devlet dışı uzmanlık gereksinimi, mevcut iktidar ilişkilerinin de dönüşmesine sebep olmaktadır. Tezde, dijital teknolojilerin genel kabul gördüğünün ötesinde bir toplumsal etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. Dolayısıyla, dijital teknolojilerin üretimi, verinin yönetimi ile iktidar ilişkileri ve birey üzerindeki etkilerini çok daha kapsamlı olarak ele almadan devlet egemenliğinin muhafaza edilmesine yönelik söylem ve yönetimsel pratikler arasındaki dengenin sağlanmasının giderek zorlaşacağı değerlendirilmiştir. The subject of this study is the transformation of state practices towards ensuring sovereignty, which is the founding discourse of the modern states, especially in the context of the widespread digital data-based technologies that developed since 1950s and the reconstruction of social forms. Sovereignty, which is the dominant concept of political science, is constantly shaping the power relations among modern states externally, and between state and individuals internally, within the context of the territory, the population on the territory, and the activities performed by this population. This dissertation, which deals with the transformation of sovereignty and introduces a new framework of examination, brings a holistic view into the discussions of state practices in the 21st century. Thanks to the critical events determined by the exploratory approach and the patterns determined within the holistic framework of the relation between the digital data and the transformation of sovereignty detailed and structured hypotheses are suggested. With the development of digital data-based technologies, the intersection of the physical space with cyberspace, the organic population with the artificial, and the actual activity with the virtual, make the objects that the sovereignty address can and will become increasingly complex. On the other hand, excessive and intrinsic control by digital data is directed to the individual in the instrumental usage. The concentration of social digital data on non-state actors, reduced need for intermediary institutions and increased non-governmental expertise also lead to transformation of the existing power relations. The dissertation shows that digital technologies have a social impact beyond the general acceptance. Therefore, it is anticipated that without much more comprehensively addressing the production of digital technologies, the management of data, and the impact on the power relations and the individual, maintaining the balance between discourse and administrative practices for the preservation of state sovereignty will be increasingly difficult.
Collections