Seçme hakkının niteliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüzde demokrasi denilince akla temsili demokrasi, temsili demokrasi denilince de akla seçimler gelmektedir. Seçim, birden fazla seçenek arasından tercih yapma eylemi olarak tanımlanabilir. Tercih yapma yetkisi siyasal katılım çerçevesinde bir insan hakkı olarak seçme hakkı ismiyle anılmaktadır. Görüldüğü üzere demokrasi ancak seçme hakkının varlığıyla anlam kazanmaktadır. Demokratik sistemlerde temel hak ve özgürlüklerden tutun da muhalefetin meşruiyetine kadar her şeyin özü seçim yapanların iradesidir. Bu itibarla demokrasiye yüklenen anlamların kaynağı seçme yetkisidir. Egemenliğin kullanılması bakımından doğrudan demokrasi modeli günümüzde neredeyse hiç uygulanmamaktadır. Bu nedenle seçme hakkı hem anlam hem de işlev bakımından kompleks bir yapıya bürünmüştür. Sonuç olarak seçme hakkı; seçilme hakkı, siyasi partiler, seçim sistemi gibi birçok ilke, kavram ve kurumla yakın ilişkilidir. Çalışmada seçme hakkı tarihi, hukuki ve siyasi bakımdan incelenirken hakkın yakın ilişkili olduğu ilke, kavram ve kurumlardan da bahsedilmiştir. Seçme hakkının şartları ve ilkeleri yargı kararları ışığında ele alınmış, hakkın klasikleşmiş görünümü yeri geldiğince eleştirilmiş ve günümüz demokrasi bağlamında olması gereken bakımından değerlendirmelerde bulunulmuştur. In our era, the first thing which comes to mind when we mention democracy, is the representative democracy and the first thing which comes to mind when we refer to democracy is the elections. The concept of election can be defined as a making choice from among more than one options. The power to make a choice is called `the right to vote` as a human right within the framework of political participation. Obviously, democracy, only, is meaningful with the existence of the right to vote. In democratic systems, the will of voters is the core of everything, from fundamental rights to the legitimacy of opposition. Therefore, the source of meanings attributed to democracy is the right to vote. In terms of using sovereignty, today, the model of direct democracy is almost never used. That's why the right to vote became complex in terms of both function and meaning. As a result, the right to vote is closely related to a lot of principles, concepts and institutions such as the right to stand for elections, political parties and electoral systems. In this study, while the history of the right to vote is being investigated in both legal and political contexts; closely related principals, concepts and institutions are also outlined. The conditions and principles of the right to vote are reviewed in the light of judgments of courts; classical view of the right is criticized on related points and some assessments have been made on what `ought` to be in the context of democracy.
Collections