Türkiye`de enerji arz güvenliği: Uygulanan politikalar ve etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Dünyada enerji kaynakları talebi her gün hızla artmaktadır. Bu talebin karşılanması enerji kaynaklarının rezervlerine sahip olmayan ya da sahip olduğu rezervler kısıtlı olan ülkeler için ancak ithalât yoluyla mümkün olmaktadır. Ne var ki; Türkiye gibi, enerji konusunda yüksek oranda ithalât bağımlısı olan ülke ekonomilerinin uluslararası enerji piyasalarında ortaya çıkan krizlere karşı kırılganlıkları daha yüksek olmaktadır. Bu kırılganlıkların düşürülmesine yönelik olarak ortaya atılmış bir kavram olan enerji arz güvenliği enerji ithalât bağımlılığının ortadan kaldırılmasını değil, bu bağımlılığın iyi yönetilmesini ifade etmektedir. Özellikle, 1970'li yıllarda yaşanan petrol krizleriyle birlikte bu ithalât bağımlılıklarının daha sistematik yöntemlerle yönetilmesi ihtiyacı doğmuştur. 1990'lı yıllardan itibaren iklim değişikliği sorunu gündeme gelmiş ve enerji arz güvenliği tanımı içerisine çevresel duyarlılık kavramı dâhil edilmiştir. Bu çalışmada temel amaç; Türkiye'de enerji politikalarının enerji arz güvenliği açısından değerlendirilmesidir. Ancak Türkiye'de uygulanan enerji politikaları Avrupa Birliği enerji politikalarına paralel olarak belirlenmektedir. Bu nedenle Türkiye'nin enerji politikalarının değerlendirmesine geçilmeden Avrupa Birliği'nde uygulanan politikalar incelenecektir. Son olarak Türkiye ve Avrupa Birliği ülkelerinde enerji arz güvenliğinin nicel yönden değerlendirmesi yapılacak ve Türkiye için önerilerde bulunulacaktır. The demand of energy sources has been increasing in the world rapidly. The demand of the countries which do not have reserves of such resources or have limited capacities has being met only through imports. However, the countries, such as Turkey, which are highly dependent on imported energy are more vulnerable to crises stemming from international energy markets. Energy supply security, a concept brought up to reduce these vulnerabilities, refers to the management of energy import dependence, not its elimination. After the oil crisis of the 1970's, in particular, a need to manage systematically these import dependencies appeared. Since the 1990's, the problem of climate change has come into agenda and the concept of environmental sensitivity has become a part of energy supply security. The main purpose of this study is to assess energy policies of Turkey in terms of energy supply security. Nevertheless, energy policies implemented in Turkey are designed in parallel with the European Union energy policies. Therefore, policies implemented in the European Union will be analyzed before the assessment of energy policies of Turkey. Finally, a quantitative assessment of energy supply security in Turkey and the European Union countries will be performed and some suggestions will be proposed for Turkey.
Collections