Somut olmayan kültürel mirasın eğitimi ve kültürün aktarımı: Türkiye örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi 2003 yılında kabul edilmiştir. Mart 2020 itibarıyla Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 178 ülkenin taraf olduğu bu Sözleşme'ye göre, kültürel mirasın korunması, kültür aktarımının başarısıyla doğru orantılıdır. Kültürün aktarım ortam ve imkânlarının büyük oranda yitirildiği günümüzde, aktarımı öğrenmeye odaklı olan bu mirasın `ne olduğu`ndan çok `ne ile ilişkili olduğu`nu düşünmeye ihtiyaç vardır. Bu bakımdan, eğitimin kayda değer bir potansiyel taşıdığı kabul edilir. Nitekim anılan Sözleşme'deki `koruma` tanımında, okul içi ve okul dışı eğitimin kuşaklar arası kültür aktarıma katkısına gönderme yapılır. Özellikle 2017'den beri artarak süren eğitim vurgusu, UNESCO'nun ürettiği veya desteklediği proje ve raporların yanı sıra düzenlediği toplantılarda da gözlemlenir. Taraf Devletler'in periyodik raporlarında, eğitimin daha ziyade `farkındalık artırma` faaliyetleri olarak anlaşıldığı örnekler çoğunlukta olmakla birlikte somut olmayan kültürel mirası topluluklarla ve eğitimin farklı alanlarıyla ilişkilendiren bazı özgün projelere de rastlanır. Ancak eğitime yeni bir bakışı gerektiren bu girişimler, bazı sorunları da açığa çıkarır. Özellikle örgün eğitimin kurgusu ve ona yüklenen işlevlerin, kültürün eğitimi için uygun bir zemin oluşturamaması, resmî eğitimin fırsatlar kadar engelleriyle birlikte düşünülmesini gerektirir. Müfredata bağlı giden derslerin geleneksel bilgi ve pratikleri standartlaştırması, insanları kültürlerine yabancılaştırması ve bilhassa Türkiye'de, bu mirasın `değerler eğitimi` ile sınırlı algılanması okullardaki diğer sorunlardır. Yaygın eğitim, görece daha esnek ve program çeşitliliği bakımından daha zengin olan bir eğitim türü olsa da yaygın eğitimin `sosyal hizmet` olarak görülebilmesi, programların yapısı, kursiyerlerin beklentileri ve yaş, eğitim, mesleki deneyim açısından çeşitliliği gibi faktörler, buradan verim alınması için bir plan dâhilinde hareket edilmesini telkin eder. Sargın öğrenmenin analizi ise kültürün üretimi ve aktarımında örgün ve yaygın eğitimin etkilerini anlamak açısından önemli olduğu kadar `yaşayarak` öğrenmenin sürmesi için gerekli sosyal ve kültürel zeminin olup olmadığına dikkat çekmek bakımından da gereklidir. Gündeme getirilen sorunlar UNESCO'da üretilen belgeler ve Türkiye'nin deneyimi çerçevesinde tartışılmıştır. Ayrıca, sözü edilen Sözleşme'nin örgün ve yaygın eğitimin yanı sıra sargın öğrenme açısından taşıdığı yeniliklerin analiz edilmesi hedeflenmiştir.Anahtar Kelimeler: Somut olmayan kültürel miras, eğitim, örgün ve yaygın eğitim, sargın öğrenme, halk bilimi The Convention for the Safeguarding of the Intangible Cultural Heritage was approved in 2003. According to this Convention, the success of the safeguarding is directly linked to cultural transmission. As the context and means of cultural transmission have substantially disappeared, it is necessary to think what this heritage is `related to` rather than `what` it is. In this regard, it is agreed that education has a significant potential of safeguarding the intangible cultural heritage. Hence, the Convention refers to the contribution of formal and non-formal education to intergenerational cultural transmission in its definition of `safeguarding`. The emphasis on education, especially since 2017, can be observed on the projects, meetings and reports generated or supported by UNESCO. There are some distinctive projects that link intangible cultural heritage with communities and different fields of education, notwithstanding the cases with a strong tendency to perceive education as more of an `awareness raising` activity. Nevertheless, these attempts which are expected to introduce a new outlook on education unveil some problems. Depending on the construction of formal education and functions attributed to it, its inadequacy to provide a basis for the education of culture requires considering difficulties of formal education, as well as its potential for new opportunities. Standardization of traditional knowledge and practices, alienation of people from their own cultural heritage and particularly in Turkey, limited perception of intangible cultural heritage as `values education` are among other problems of formal education. Although non-formal education is relatively more flexible and content-rich in terms of diversity of programs, the factors such as regarding non-formal education as merely `social service`, the structure of programs, expectations of trainees and wide range of age, educational background, work experience of trainees suggest the need to act in accordance with a plan. On the other hand, the analysis of informal education is deemed important in the sense of understanding the effects of formal and non-formal education on cultural transmission and also drawing attention to as to whether social and cultural ground is available which is essential to maintain `learning through experience`. These issues raised have been discussed within the frame of Turkey's experience and the documents created at UNESCO. Additionally, it is aimed to analyze the innovative aspects of the aforementioned Convention for formal and non-formal education and informal learning as well.Key Words : Intangible cultural heritage, education, formal and non-formal education, informal learning, folklore
Collections