Atherosklerotik kalp hastalıklarında risk faktörleri

Abstract

Çalışmamızda koroner arter hastalığı tanısı almış 2000 olgu risk faktörleri yönünden araştırılmıştır. Retrospektif olarak incelediğimiz 2000 hastanın çoğunluğunu 50 - 64 yaş grubundaki erkekler oluşturmaktadır. Sigara içenlerin oranı % 76,9, A tipi kişilik % 62,5, sedanter yaşam sürdü renlerin oranı % 56,4 ile hastalarımızda oranı yüksek olan üç risk faktörüdür. Olgularımızda cins ayrımı yapıldığında sigara, lipid elektroforezi ve alkol alışkanlığı erkeklerde, kolesterol, lipid yüksekliği, hipertansiyon, şişmanlık, taşi- kardi, hematokrit yüksekliği ise kadınlarda anlamlı bulunmuştur. 50 yaşın altındakilerde aile öyküsü anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Sigara alışkanlığı da aile öyküsü olanlarda anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Hastalarımızda sigara içme süresi günlük içilen sigara sayısından daha önemli bulunmuştur. Koroner arter hastalarının % 11,3'ünde diyabetes mellitus saptanmış olup, bu hastalar da en fazla 50 - 64 yaş grubunda toplanmıştır. Şişmanlarda kolesterol yüksekliği anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. A tipinde kan basıncı yüksekliği önemli derecede fazla saptanmıştır. Sonuç olarak toplumumuzda koroner arter hastalığı için yaş, cins, sigara, kişilik tipi ve sedanter yaşamın en önde gelen risk faktörleri olduğunu, diğerleri nin ise sırasıyla hematokrit yüksekliği, hipertansiyon, yüksek kalorili beslenme, hipertrigliseridemi, şişmanlık, aile öyküsü, alfa lipoprotein düşüklüğü, hiperlipi- demi, nabız yüksekliği, tuzlu yeme alışkanlığı, kahve alışkanlığı, ürik asit yüksek liği, alkol alışkanlığı, hiperkolesterolemi, diyabetes mellitus, hiper beta lipoprote- inemi, hiper prebeta lipoproteinemi olabileceğini söyleyebiliriz. Ancak olgu sayımızın 2000 gibi az bir grubu içermesi Türk toplumu için bir genelleme yapmamıza engeldir. Ayrıca coğrafi bölgeler arasındaki değer lendirmeler açısından da bu çalışma bir aydınlık getiremez. Çok daha geniş topluluklarda yapılacak çalışmalar daha kesin bir yargıya götürebilir.

In our study, 2000 patients who had coronary artery disease were exami ned for risk factors. 2000 patients were examined retrospectively and the majority of them were men who were 50 - 64 years old. Among our patients, smoking ?(% 76,9), A type personality ('% 62,5) and a sedantary life (%56,4) are the three risk factors with high ratios. According to sexual differences smoking, lipid electroforesis and drinking alcohol were statistically significant in the men. Hypercholesterolemia, hyperli- pidemia, hypertension, obesity, tachicardia, high hematocrit were statistically significant in the women. In those younger than 50 years old, family history was statistically significant. In the patients who had family history, smoking habit was also found too high. In our patients, the number of years that a patient has smoked has been found to be more important than the number of cigarettes smoked per day. . , ` Diabetes mellitus was observed in % 11,3 of the patients and the majority of the patients was between 50 - 64 years old. Hypercholesterolemia in obese patients and hypertension in the type A personality was found statistically high and considered to be significant. As a result in our population age, sex, smoking, personality type, sedan tary living habits were the more important risk factors for coronary artery disease and the other risk factors can be listed as high hematocrit, hypertensi on, high caloric diet, hypertryglyseridemia, obesity, family history, hipo alpha lipoproteinemia, hyperlipidemia, tachicardia, high salt intake, drinking coffee habits, hyperurisemia, drinking alcohol, hypercholesterolemia, diabetes mellitus, hyper beta lipoproteinemia, hyper prebeta lipopr*oteinemia.- 52 - But the number of 2000 patients is not enough to decide the exact incidence of coronary artery disease in Turkish population. However this study, also cannot explain the differences between the geographical zones. A study which contains more crowded patients will of course lead to more reliable results.