Esansiyel hipertansiyonlu hastalarda bir anjiotensin reseptör antagonisti olan losartan potasyumun mikroalbuminuri, sol ventrikül kütlesi ve diastolik fonksiyonlar üzerine etkisi

Abstract

63 ÖZET Çalışmamızda hafif ve orta dereceli esansiyel hipertansiyonlu nondiabetik 40 hastada (29 kadın, 1 1 erkek) Anj II tip 1 reseptör antagorristi losartan potasyumun rrrikroalbuminüri, sol ventrikül kütlesi ve diastolik fonksiyonlar üzerine olan etkileri arasunldı. Tüm hastalarda tedavi öncesi ve 12 haftalık losartan tedavisinin sonunda 24 saatlik idrar albumin düzeyleri; krearjnin klirensi; hematokrit; kan biyokimyası; radionüklid ventrikülografi ile ejeksiyon fraksiyonu, PER, PFR, TPF; M-mode ve pulsed doppler ekokardiyografi ile sol ventrikül kütlesi ve diastolik parametrelerin ölçümü yapıldı. Hastaların yaş ortalaması 51.9+10.2 yıldı. 40 hastanın 10'unda (%25) mikroalbuminüri saptandı. Öne doğru seleksiyonla yapılan regresyon analizinde rnikroalbuırrinüri tahmininde etkili faktörün sistolik kan basıncı olduğu görüldü. Losartanın hafif ve orta dereceli esansiyel hipertansiyonda etkili bir antihipertansif ilaç olduğu saptandı. Hastaların ortalama arter basıncı medyan 121.9 mmHg'den 96.6 mmHg'e düştü (p=0.0001). Bu arada hastalarda nabız değişikliği olmadı. Tedavi sonunda krearinin klirensinde klinik olarak önemsiz olan azalma losartanın renal efferent arteriyolde yaptığı vazodilatasyona bağlandı. Serum potasyumu dahil elektrolitler üzerine etkisi yoktu. Losartan UAE'da azalmaya neden olsa da muhtemelen tedavi süresinin kısa olması nedeniyle bu düşüş istatistiki önem göstermiyordu. Losartanla kısa dönem tedavi sonrasında sol ventrikül kütlesi ve sol ventrikül kütle indeksinde anlamlı bir azalma tespit edildi. Normal UAE olanlarda ejeksiyon fraksiyonunda sistolik fonksryonlardaki fnperkinezryi geriletmesine bağlı olduğu düşünülen bir düşüş saptandı. Mikroalbuminürik hastalarda ise ejeksiyon fraksiyonunda istatistik olarak anlamsız düzeyde bir artış tespit edildi E/A oram ile değerlendirilen sol ventrikül diastolik fonksiyonlarında tüm hastalarda, özellikle rnikroalburninürisi olanlarda düzelme vardı. Tedavi sonunda HDL kolesteroldeki artışa bağlı LDL/HDL kolesterol oranında görülen iyileşmenin aterosklerozu önlemede yararlı olabileceğini düşündük.