Fetal anomalilerin saptanmasında dört boyutlu ultrasonografinin yeri ve iki boyutlu ultrasonografi ile karşılaştırılması
dc.contributor.advisor | Nas, Tuncay | |
dc.contributor.author | Öcal, Fatma Doğa | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T08:36:48Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T08:36:48Z | |
dc.date.submitted | 2010 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/367565 | |
dc.description.abstract | Ultrasonografi fetal anomalilerin saptanmasında yıllardır kullanılan güvenli bir yöntemdir ve her geçen gün yeni teknolojiler sayesinde gelişmektedir. Son zamanlarda prenatal tanı alanı 3D/4D ultraosonografi gibi yeni modalitelerden bahseden pek çok yayınla dolmuştur. 3D USG'nin geleneksel 2D USG ile fetal anomalileri saptamak açısından karşılaştırıldığı pek çok yayın olmasına rağmen tek başına 4D USG'nin bu amaç için kullanıldığı bir çalışma yoktur. Bizim çalışmamız fetal malformasyonların değerlendirilmesinde 2D USG ve 4D USG'yi karşılaştırmaktadır.Aralık 2007- Aralık 2009 tarihleri arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'na başvuran ve 16-28. haftalar arasında ayrıntılı ultrasonografi yapılıp kaydı tutulan, obstetrik özelliklerine bakılmaksızın rastgele seçilmiş 1379 gebenin kayıtları retrospektif olarak incelendi. Ayrıca gebelik haftasına bakılmaksızın fetal anomali saptanmış gebeler de çalışmaya dahil edildi. Saptanan anomaliler yüzeyel anomaliler ve yüzeyel olmayan anomaliler olarak iki gruba ayrıldı. Fetal anomaliler her iki yöntem için de `daha iyi`, `daha kötü` ya da `birbirine benzer olarak görüntülendi` şeklinde kaydedildi.Buna göre taranan 1433 feutusun 176'sında 194 anomali saptandı. Bu anomalilerin 61 tanesi (%31.4) yüzeyel anomalilerden, 133 tanesi (%68.6) de yüzeyel olmayan anomalilerden oluşmaktadır. Tüm anomaliler düşünüldüğünde 139 (%71.6) anomali 2D USG ile 4D USG'den daha iyi, 30 anomali (%15.5) 4D USG ile 2D USG'den daha iyi ve 25 anomali (%12.9) her iki yöntemle de birbirine benzer olarak görüntülenebildi. 61 yüzeyel anomali ele alındığında ise bunların 30 tanesi ( %49.2) 4D USG ile 2D USG'den daha iyi, 12 tanesi (% 19.7) 2D USG ile 4D USG'den daha iyi ve 19 tanesi (%31.1) her iki yöntemle birbirine benzer olarak bulundu. Tüm olgular ve yüzeyel anomalisi olmayan olgular değerlendirildiğinde 2D USG'nin anomalileri değerlendirmede daha iyi olduğu (p<0.001) ancak yalnızca yüzeyel anomalisi olan olgular içerisinde 4D USG'nin 2D USG'ye göre görüntü kalitesi, netliği, rezolüsyonu, diğer yapılarla ilişkisi ve anlaşılabilirliği açısından daha iyi olduğu gözlenmiştir (p<0.005). 2D USG her biri postnatal ya da postmortem bulgularla ya da diğer görüntüleme yöntemleriyle antenatal dönemde teyid edilmiş 194 malformasyonu açıkça tanımlayabilmiştir . 4D USG 84 malformasyonda açıkça tanımlayıcı olmuştur (%43.3; p < 0.01) . 4D USG ile görüntülenebilen anomalilerin 54 tanesi (%88.5) yüzeyel anomalilerden oluşmaktaydı. Bu durumda 2D USG'nin tüm anomaliler düşünüldüğünde anomalileri saptamadaki başarısı 4D USG'den anlamlı olarak yüksektir. Yüzeyel anomalisi olmayan gruba göre yüzeyel anomalisi olan grupta hem 2D USG hem de 4D USG ile saptama yapma oranı artmıştır. Tam tersi de düşünülebilir: yüzeyel anomalisi olan gruba göre yüzeyel anomalisi olmayan grupta sadece 2D USG ile saptama yapma oranı artmıştır (p<0,001).Bizim bulgularımıza göre fetal yüz, ekstremiteler, iskelet gibi yüzeyel yapılar ele alındığında 4D USG'nin 2D USG'ye oranla üstün olduğu söylenebilir ancak intrafetal yapıların incelenmesinde 4D yardımcı değildir. Dört boyutlu görüntüleme öncesi rutin iki boyutlu görüntüleme yapmak zorunlu olduğundan dört boyutlu ultrasonografiyi `tek başına` anomali taramasında düşünmek mümkün görünmemektedir. Dört boyutlu ultrasonografinin fetal anomalileri değerlendirmedeki yeri iki boyutlu ultrasonografiyi tamamlayıcı niteliktedir. Ancak biz çalışmamızda 4D görüntüleme için yalnızca `yüzeyel görüntüleme` yöntemini kullandığımızdan bulgularımızı yeni ve gelişmiş tekniklerle pek çok farklı yapının görüntülenmesini sağlayan 4D USG'nin bütününe genellemek doğru olmaz. Değişik görüntüleme modaliteleri kullanılarak, farklı düzlemlerde dalgalar sağlayan ve dilimsel kesit alımının mümkün olduğu, hacim ölçümü yapabilen daha gelişmiş cihazlar kullanılarak 4D USG'nin anomali taramasındaki yerinin araştırıldığı geniş prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır. | |
dc.description.abstract | Ultrasonography is a safe and useful method in detecting fetal anomalies in utero, and with the aid of rapidly advancing technologies, is forever developing. Currently the area of prenatal diagnosis has been flooded with articles concerning new tools such as 3D/ 4D ultrasonography. There are various studies comparing the detection rates of fetal anomalies with conventional 2D and 3D modalites. However the sole use of 4D Ultrasonography has yet to be thoroughly explored. The aim of this study is to evaluate and compare the detection rates of 2D versus 4D ultrasonography.This study included a restrospective account of 1379 pregnant woman who applied to Gazi University Hospital, Department of Obstretics and Gynecology at 16-28 gestational weeks. These women underwent routine second level detailed ultrasonographic scanning and all outcomes were noted. In addition to these patients, women at varying gestational ages with fetal anomalies were included. Detected anomalies were then classified into two groups, i.e. superficial and non-superficial malformations. Then the ultrasonographic visualization and detection of anomalies were compared and evaluated as being `imaged better`, `worse` or `imaged in a similar way` for both ultrasonographic modalities.Amongst the 1433 fetuses scanned, a total of 194 anomalies were detected in 176 fetuses. Of these, 61 were classed as superficial (31.4%) while 133 were not (68.6%). When all anomalies were taken into account, 139 (71.6%) were considered to be detected better with 2D ultrasound, 30 (15.5%) better with 4D, and the remaining 25 (12.9%) anomalies were evaluated similarly with both methods. When the superficial anomalies were evaluated separately 30 (49.2%) were visualized better with 4D ultrasound, 12 (19.7%) were detected beter with 2D ultrasound, whereas 19 (31.1%) were considered similar with both methods.The comparison between the entire study group and superficial anomalies only supported the idea that 2 D ultrasound was better at detecting anomalies (p<0.001). However, 4D ultrasound proved to be advantageous in that it diagnosed superficial pathologies due to better visual quality, resolution and the distinction between surrounding structures (p<0.005). 2D ultrasound accurately defined all of the 194 malformations, that were either supported by other antenatal tests or later confirmed postnatally or postmortem findings. 4D ultrasound was accurate in 84 cases (43.3%; p<0.01). 54 (88.5%) of these cases were included superficial anomalies. Hence, bearing the total group of anomalies 2D ultrasound was significantly better at detecting fetal anomalies in comparison with 4D ultrasound. When both superficial malformations and non superficial anomalies were compared, the detection rate was greatly increased by using both 2D and 4D ultrasound imaging. The opposite must also be considered: the detection of non-superficial anomalies were increased by solely using 2D imaging (p<0.001).Our results conclude that 4D ultrasound is superior to 2D ultrasonography when the fetal face, extremities and other skeletal structures are in question. However this advantage does not uphold with the evaluation of intrafetal structures. Since the routine use of 2D imaging procedes the application of 4D scanning, it does not seem possible to benefit from 4D on its own.The current role of 4D ultrasonography is to compliment and support 2D findings. Due to the inclusion of superficial anomalies, the generalisation of the entire group would not be just. Extensive prospective studies concerning the role of 4D ultrasonography in midtrimester second level ultrasound scanning using different imaging techniques, advanced equipment capable of supplying various desired cross-sections must be performed. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Kadın Hastalıkları ve Doğum | tr_TR |
dc.subject | Obstetrics and Gynecology | en_US |
dc.title | Fetal anomalilerin saptanmasında dört boyutlu ultrasonografinin yeri ve iki boyutlu ultrasonografi ile karşılaştırılması | |
dc.title.alternative | Four-dimensional ultrasound for detection of fetal abnormalities and comparation with two-dimensional ultrasound | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Fetus | |
dc.subject.ytm | Abnormalities | |
dc.subject.ytm | Ultrasonography | |
dc.subject.ytm | Diagnosis | |
dc.subject.ytm | Diagnosis-differential | |
dc.identifier.yokid | 387275 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | GAZİ ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 267992 | |
dc.description.pages | 100 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |