Türkiye`de serbest bölge girişimleri ve Çukurova bölgesinde bir uygulama
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
129 ÖZET Serbest bölgeler ilk çağlardan günümüze kadar uzanan zaman içerisinde değişik özellikler taşıyarak, bulundukları çağın ekonomik ve sosyal yapılarından etkilenmişlerdir. 18. ve 19. yüzyıllarda serbest şehirler adıyla faaliyet göstererek o zamanın ticarî gereksinimlerini karşılamışlardır. 20. yüzyılın ikinci yarısında tür ve sayı bakımından artış gösteren serbest bölgeler, önemli ticaret ve üretim merkezleri haline gelmişlerdir. Yurdumuzda gerçek unlumda ilk serbest bölge girişimleri 1927 yılında `Serbest Mıntıkalar Kanunu`nun çıkartılmasıyla başlamıştır. 1929 yılında Ford Motor Company ile otomobil, kamyon ve traktör montajı için serbest bölgelerden yararlanma olanağı tanınmış, ancak yönetim, iç ve dış siyasî gelişmeler nedeniyle uygulama başarılı olamamıştır. Daha sonra 1947, 1956 ve 1976 yıllarında serbest bölge kurma girişimleri olmuş, ancak bunlar da bürokratik ve diğer nedenlerle uygulamaya konulamamıştır. Türkiye, 24 Ocak 1980 Ekonomik Tedbirlerinin alınmasıyla yeni bir devreye girmiştir. 1980 öncesi yurdumuzda uygulanan ithal ikamesi politikası başlangıçta başarılı olmuş, ancak 1970 yılından sonra ithalata karşı ihracat aynı hızda artmamıştır. İthalat için devamlı yeni döviz arama yollarına gidilmesi, borç yükünü arttırmış, önemli ekonomik tavizler verilerek borç sağlandığı sürece ekonomi kendi kendini yenileme olanağı bulmuş, yeterince borç sağlanamadığı dönemlerde ise, yatırımlar durmuştur. Bilhassa 1979 yılında ve sonrasında ekonomide tasarruf - yatırım dengesi önemli derecede bozulmuş, hızlı enflasyon stokçuluğu ve karaborsayı çekici hale getirmiştir. Ekonomik bunalım, arayış ve çözümü birlikte getirerek ihracata dönük sanayi politikası izlenmeye başlanılmıştır. Hong-Kong, irlanda, Güney Kore Serbest Bölgeleri'nin elde ettikleri başarılar ve Birleşmiş Milletler Kalkınma örgütü (UNIDÖ)'nün serbest bölge kurma isteğinde bulunan ülkelere teknolojik ve proje yardımlarında bulunmaları serbest bölge fikrinin benimsenmesinde etkili olmuştur. Serbest bölgelerin yurdumuzda kurulmasını zorunlu hale getiren etkenleri şu şekilde sıralayabiliriz: - ithal ikamesi politikasından vazgeçilerek ihracata dönük sanayi politikasının benimsenmesi,130 - Petrol üreticisi Orta Doğu pazarlarının önem kazanması, - Kısa vadede döviz temin etme ihtiyacı, - Dış ticarette rekabet olanaklarına duyulan ihtiyacın artması, - Yabancı sermaye yatırımlarının teşvik edilmesi. Serbest bölge kurulması amacıyla 3218 sayılı Kanun 16.6.1985 tarih ve 18781 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanuna dayalı olarak ilk etapta Mersin ve Antalya'da ticaret ağırlıklı, Adana- Yumurtalık ve İzmir-Nemrut'ta üretim ağırlıklı serbest bölgeler kurulmasına karar verilmiştir. Adana, Mersin, Tarsus, Ceyhan, İskenderun yerleşim alanlarını etkisi içine alan Çukurova Serbest Bölge Uygulamasından beklentilerimiz şunlardır: - Döviz girdisi ve finansman kolaylığı sağlaması, - ödemeler dengesini olumlu yönde etkilemesi, - İstihdamı arttırması, - Bankacılığı geliştirmesi ve dışa açılmasını kolaylaştırması, - Reexportlu döviz girdisi sağlaması, - İleri teknolojinin transfer yoluyla yurdumuza getirilmesini sağlaması, - Alt yapı hizmetlerini geliştirmesi. Çukurova Serbest Bölge Uygulamaları girişimciler için iyi bir yatırım özelliği taşımaktadır. Ancak bu yatırımı geliştirmemiz için, serbest üretim bölgelerini üretim merkezleri haline getirmemiz, yeniden ihracat seferberliğine bu bölgelerden başlamamız, alt yapı tesislerini geliştirmemiz, haberleşme maliyetlerini düşürmemiz, ihracatçılığı kolaylaştırmamız, özel kredi ve teşvik tedbirleriyle girişimcileri desteklememiz gerekmektedir.
Collections