Emanzipatorische tendenzen in den Deutschen und Türkischen kinderbüchern
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
140 13. ÖZET TUrk ve Alman Çocuk Kitaplarında özerkleştirici eyilimler Bu çalışmada Türk ve Alman çocuk kitaplarında özerkleştirici ve baskıcı eyilimlere yönelik bir araştırma yapılmıştır. Bu konuyu araştırabilmek için öncelikle bu konuyla ilgili önemli kavramlar olan `çocuk`, `çocuk edebiyatı`, `özerkleştirme` ve `baskıcılık` belli bir çerçeve içerisinde açıklanmıştır, özerkleşmenin toplumdaki ve sosyal tabakalardaki konumu ve buna bağlı olarak Almanya'da ve Türkiye'de kız ve erkek çocuklardaki yeri, özerkleştirici bir eğitimin hangi sınıflar içerisinde olması gerektiği, baskıcılığa gereksinme olup olmadığı gibi sorulara yanıt verilmeye çalışılmıştır. Bu konunun araştırılmasının nedenlerinden birincisi, çocukların bir toplumun geleceği olması, ikincisi Eğitim Fakültelerinin böyle bir araştırma yapmalarının gerektiği. üçüncüsü ve en önemlisi ise Türkiye'de bu alanda henüz çok az sayıda bir araştırma yapılmış olmasıdır. `Türk ve Alman çocuk kitaplarına özerkleştirici eyilimler` baslığı altında Gülten Dayıoğlu'nun `Dört141 Kardeştiler`, Unver Oral'ın `Cin ikizler` ve Christine Nöstlinger'in `Wir pfeifen auf den Gurkenkönig` olmak üzere ikisi Türk ve birisi Alman yazarların kitaplara örnek olarak seçilmiştir. Bu Türk çocuk kitaplarından `Dört Kardeştiler` baskıcı eyilimler taşımaktadır. öteki `Cin ikizler` kitabı ise geleneksel tutumu arka plana atmaya çalışarak özerkleştirici eyilimleri öne çıkarmayı amaçlamıştır. Kısacası baskıcılık ve özerkleşme arasında bir denge kurmaya çalışılmıştır. Alman çocuk kitabı ise heriki kavramı kapsamakta ve bunların süreç içerisindeki değişimini sunmaya çalışmaktadır. Ayrıca bu çalışmada çocuk kitaplarında kız ve erkek çocuklarına yüklenmiş olan sosyal roller ve Türk ya da Alman toplumunda bunun gerçeklik payı olup olmadığı incelenmeye çalışılmıştır. Bu üç çocuk kitabındaki anne, baba ve öğretmen gibi karakterlerin çocuk üzerindeki etkileri ve çocuğun eğitimindeki önemleri ortaya çıkarılmış ve yine her iki toplum acısından alınarak ne kadar gerçeği yansıttığı sunulmuştur. örneğin hem çocuk kitaplarındaki hem de toplumdaki annenin çocuk Üzerindeki etkisi iki toplum acısından incelenmeye çalışılmıştır.142 Çünkü çocuk kitaplarındaki anne, baba ve öğretmen karakterlerinin baskıcı ve özerkleştirici eğitim acısından önemleri çok büyüktür. Buna bir açıklama getirecek olursak: En çok bu insanlar çocuklarla iletişim içerisinde olduklarından, onların otoriter ve özerkleştirici tutumları çocukların davranış sınırlarını belirlemektedir. Gülten Dayıoğlu'nun `Dört Kardeştiler` adlı çocuk kitabındaki altbaşlıklarda kadercilik, eğitimde dayak, küçük yasta kız çocuğuna anne rolünün yüklenmesi ve kadının toplumdaki yeri gibi konulara değinilmiştir. Unver Oral'in `Cin ikizler` çocuk kitabında ise kendini özerkleştiren çocuklar, baskıcılık ve özerkleşme arasındaki karşılıklı etkileşim ve çocukların özbilinç ve özgüvenleri gibi konular sunulmuştur. Alman yazar Christine Nöstlinger'in `Wir pfeifen auf den Gurkenkönig` adlı kitabında da kuşaklar arasındaki çatışmaların esaslı bir değişime ihtiyacı olduğu, geleneksel l iğin bir kenara bırakıldığı, yöneten ve yönetilenler, yönetenlerin ve erkeklerin baskısı, baskıcı¬ lığın konuşma kabiliyeti üzerindeki etkisi, çocuk kitaplar maki gelişme, geleneksellikleri modernliğe geçiş, çocuklara yetişkin insan olarak anne-baba tarafından143 bakılmaması, baskıcılığın korkuya neden olması ve öğrenme sürecini engellemesi ve özerkleşme savaşımı gibi konulara bir açıklama getirilmeye çalışılmıştır. Kısaca belli bir çerçeve içerisinde baskıcılığı ve özerkleşmeyi kapsayan konulara bir bakış açısı sunul muştur. Bu üç kitap içerik olarak birbiriyle karşılaştırıldıktan sonra bu çalışmada bunların dış görünümlerine ilişkin olumlu ve olumsuz yanları açıklanmış ve öneriler getirilmiştir. örneğin Gülten Dayıoğlu'nun kitabında ikinci sınıf (samanlı) kağıt kullanılmıştır. Bu da çocuklara okuma zevki vermez. `Cin İkizler` ve `Wir pfeifen auf den Gurkenkönig` kitaplarında ise birinci sınıf (beyaz) kağıt kullanılmıştır. Yalnız Alman çocuk kitabının sayfaları daha sağlamdır. Başka bir açıdan kıyaslama yapacak olursak Türk çocuk kitaplarında dış kapağın haricinde hiç bir yerde resim ya da karikatür yoktur. Oysa Christine Nöst linger' in kitabında buna büyük ölçüde yer verilmiştir. Şunu da belirtmek gerekir ki her üç çocuk kitabında da harflerin büyük basılmasına, kelimelerin ve cümle kuruluşlarının çocukların yaslarına uygun olmasına dikkat edilmiştir.144 Sonuç olarak Türkiye'deki çocuk kitaplarına biraz daha özen gösterilmesi gerektiği kanısındayım. Tabii bu ülkenin parasal durumuyla da ilgilidir. Çünkü maliyeti pahallı olan bir kitap ucuza satılmayacaktır ve bu durum da okuyucu kitlesinde de bir azalmaya yol açacaktır. Herşeye rağmen çocuk kitaplarının beyaz kağıt üzerine basılması sağlanabilir. Çocuk kitaplarındaki konular da geleneksel yapıdan çıkarılıp, örneğin belli sosyal rolleri yükleyen, kadercilik anlayışını vurgulayan, geleneklere bağlılığı gösteren konular değil de, çocuklara özgüven ve özbilinç aşılayabilecek konuların islenmesi daha uygun olacaktır. Son yıllarda Türkiye'de kitap okuma alışkanlığının yükselmesine rağmen diğer gelişmiş ülkelere kıyasla Türkiye okuyucusu az olan ülkelerden biridir. Bu yüzden çocuk kitaplarında dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır. - Konunun ve yazım dilinin, yazılmış olan yas grubuna uygun olması. - Konunun ilgine bir şekilde sunulması, öğretilmesi ve düşünmeye yönlendirmesi. - Hedefinin özerkleştirici, araştırıcı ve eleştirici çocuklar yetiştirmeye yönelik olması. - Kişilik gelişimine katkıda bulunabilmesi. 143 baka 1 maması, baskıcılığın korkuya neden olması ve öğrenme sürecini engellemesi ve özerkleşme savaşımı gibi konulara bir açıklama getirilmeye çalışılmıştır. Kısaca belli bir çerçeve içerisinde baskıcılığı ve özerkleşmeyi kapsayan konulara bir bakış açısı sunul muştur. Bu üç kitap içerik olarak birbiriyle karşılaş tırıldıktan sonra bu çalışmada bunların dıs görünüm lerine ilişkin olumlu ve olumsuz yanları açıklanmış ve öneriler getirilmiştir. örneğin Gülten Dayıoglu'nun kitabında ikinci sınıf (samanlı) kağıt kullanılmıştır. Bu da çocuklara okuma zevki vermez. `Cin İkizler` ve `Wir pfeifen auf den Gurkenkönig` kitaplarında ise birinci sınıf (beyaz) kağıt kullanılmıştır. Yalnız Alman çocuk kitabının sayfaları daha sağlamdır. Başka bir açıdan kıyaslama yapacak olursak Türk çocuk kitaplarında dıs kapağın haricinde hiç bir yerde resim ya da karikatür yoktur. Oysa Christine Nöst linger' in kitabında buna büyük ölçüde yer verilmiştir. Sunu da belirtmek gerekir ki her üç çocuk kitabında da harflerin büyük basılmasına, kelime lerin ve cümle kuruluşlarının çocukların yaslarına uygun olmasına dikkat edilmiştir.144 Sonuç olarak Türkiye'deki çocuk kitaplarına biraz daha özen gösterilmesi gerektiği kanısındayım. Tabii bu ülkenin parasal durumuyla da ilgilidir. Çünkü maliyeti pahallı olan bir kitap ucuza satılmayacaktır ve bu durum da okuyucu kitlesinde de bir azalmaya yol açacaktır. Herseye ragmen çocuk kitaplarının beyaz kağıt üzerine basılması sağlanabilir. Çocuk kitaplarmaki konular da geleneksel yapıdan çıkarılıp, örneğin belli sosyal rolleri yükleyen, kadercilik anlayışını vurgulayan, geleneklere bağlılığı gösteren konular değil de, çocuklara özgüven ve özbilinç aşılayabilecek konuların islenmesi daha uygun olacaktır. Son yıllarda Türkiye'de kitap okuma alışkanlığının yükselmesine ragmen diğer gelişmiş ülkelere kıyasla Türkiye okuyucusu az olan ülkelerden biridir. Bu yüzden çocuk kitaplarında dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır. - Konunun ve yazım dilinin, yazılmış olan yas grubuna uygun olması. - Konunun ilgine bir şekilde sunulması, öğretilmesi ve düşünmeye yönlendirmesi. - Hedefinin özerkleştirici, araştırıcı ve eleştirici çocuklar yetiştirmeye yönelik olması. - Kişilik gelişimine katkıda bulunabilmesi.143 baka 1 maması, baskıcılığın korkuya neden olması ve öğrenme sürecini engellemesi ve özerkleşme savaşımı gibi konulara bir açıklama getirilmeye çalışılmıştır. Kısaca belli bir çerçeve içerisinde baskıcılığı ve özerkleşmeyi kapsayan konulara bir bakış açısı sunul muştur. Bu üç kitap içerik olarak birbiriyle karşılaş tırıldıktan sonra bu çalışmada bunların dıs görünüm lerine ilişkin olumlu ve olumsuz yanları açıklanmış ve öneriler getirilmiştir. örneğin Gülten Dayıoglu'nun kitabında ikinci sınıf (samanlı) kağıt kullanılmıştır. Bu da çocuklara okuma zevki vermez. `Cin İkizler` ve `Wir pfeifen auf den Gurkenkönig` kitaplarında ise birinci sınıf (beyaz) kağıt kullanılmıştır. Yalnız Alman çocuk kitabının sayfaları daha sağlamdır. Başka bir açıdan kıyaslama yapacak olursak Türk çocuk kitaplarında dıs kapağın haricinde hiç bir yerde resim ya da karikatür yoktur. Oysa Christine Nöst linger' in kitabında buna büyük ölçüde yer verilmiştir. Sunu da belirtmek gerekir ki her üç çocuk kitabında da harflerin büyük basılmasına, kelime lerin ve cümle kuruluşlarının çocukların yaslarına uygun olmasına dikkat edilmiştir.144 Sonuç olarak Türkiye'deki çocuk kitaplarına biraz daha özen gösterilmesi gerektiği kanısındayım. Tabii bu ülkenin parasal durumuyla da ilgilidir. Çünkü maliyeti pahallı olan bir kitap ucuza satılmayacaktır ve bu durum da okuyucu kitlesinde de bir azalmaya yol açacaktır. Herseye ragmen çocuk kitaplarının beyaz kağıt üzerine basılması sağlanabilir. Çocuk kitaplarmaki konular da geleneksel yapıdan çıkarılıp, örneğin belli sosyal rolleri yükleyen, kadercilik anlayışını vurgulayan, geleneklere bağlılığı gösteren konular değil de, çocuklara özgüven ve özbilinç aşılayabilecek konuların islenmesi daha uygun olacaktır. Son yıllarda Türkiye'de kitap okuma alışkanlığının yükselmesine ragmen diğer gelişmiş ülkelere kıyasla Türkiye okuyucusu az olan ülkelerden biridir. Bu yüzden çocuk kitaplarında dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır. - Konunun ve yazım dilinin, yazılmış olan yas grubuna uygun olması. - Konunun ilgine bir şekilde sunulması, öğretilmesi ve düşünmeye yönlendirmesi. - Hedefinin özerkleştirici, araştırıcı ve eleştirici çocuklar yetiştirmeye yönelik olması. - Kişilik gelişimine katkıda bulunabilmesi.143 baka 1 maması, baskıcılığın korkuya neden olması ve öğrenme sürecini engellemesi ve özerkleşme savaşımı gibi konulara bir açıklama getirilmeye çalışılmıştır. Kısaca belli bir çerçeve içerisinde baskıcılığı ve özerkleşmeyi kapsayan konulara bir bakış açısı sunul muştur. Bu üç kitap içerik olarak birbiriyle karşılaş tırıldıktan sonra bu çalışmada bunların dıs görünüm lerine ilişkin olumlu ve olumsuz yanları açıklanmış ve öneriler getirilmiştir. örneğin Gülten Dayıoglu'nun kitabında ikinci sınıf (samanlı) kağıt kullanılmıştır. Bu da çocuklara okuma zevki vermez. `Cin İkizler` ve `Wir pfeifen auf den Gurkenkönig` kitaplarında ise birinci sınıf (beyaz) kağıt kullanılmıştır. Yalnız Alman çocuk kitabının sayfaları daha sağlamdır. Başka bir açıdan kıyaslama yapacak olursak Türk çocuk kitaplarında dıs kapağın haricinde hiç bir yerde resim ya da karikatür yoktur. Oysa Christine Nöst linger' in kitabında buna büyük ölçüde yer verilmiştir. Sunu da belirtmek gerekir ki her üç çocuk kitabında da harflerin büyük basılmasına, kelime lerin ve cümle kuruluşlarının çocukların yaslarına uygun olmasına dikkat edilmiştir.144 Sonuç olarak Türkiye'deki çocuk kitaplarına biraz daha özen gösterilmesi gerektiği kanısındayım. Tabii bu ülkenin parasal durumuyla da ilgilidir. Çünkü maliyeti pahallı olan bir kitap ucuza satılmayacaktır ve bu durum da okuyucu kitlesinde de bir azalmaya yol açacaktır. Herseye ragmen çocuk kitaplarının beyaz kağıt üzerine basılması sağlanabilir. Çocuk kitaplarmaki konular da geleneksel yapıdan çıkarılıp, örneğin belli sosyal rolleri yükleyen, kadercilik anlayışını vurgulayan, geleneklere bağlılığı gösteren konular değil de, çocuklara özgüven ve özbilinç aşılayabilecek konuların islenmesi daha uygun olacaktır. Son yıllarda Türkiye'de kitap okuma alışkanlığının yükselmesine ragmen diğer gelişmiş ülkelere kıyasla Türkiye okuyucusu az olan ülkelerden biridir. Bu yüzden çocuk kitaplarında dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır. - Konunun ve yazım dilinin, yazılmış olan yas grubuna uygun olması. - Konunun ilgine bir şekilde sunulması, öğretilmesi ve düşünmeye yönlendirmesi. - Hedefinin özerkleştirici, araştırıcı ve eleştirici çocuklar yetiştirmeye yönelik olması. - Kişilik gelişimine katkıda bulunabilmesi.143 baka 1 maması, baskıcılığın korkuya neden olması ve öğrenme sürecini engellemesi ve özerkleşme savaşımı gibi konulara bir açıklama getirilmeye çalışılmıştır. Kısaca belli bir çerçeve içerisinde baskıcılığı ve özerkleşmeyi kapsayan konulara bir bakış açısı sunul muştur. Bu üç kitap içerik olarak birbiriyle karşılaş tırıldıktan sonra bu çalışmada bunların dıs görünüm lerine ilişkin olumlu ve olumsuz yanları açıklanmış ve öneriler getirilmiştir. örneğin Gülten Dayıoglu'nun kitabında ikinci sınıf (samanlı) kağıt kullanılmıştır. Bu da çocuklara okuma zevki vermez. `Cin İkizler` ve `Wir pfeifen auf den Gurkenkönig` kitaplarında ise birinci sınıf (beyaz) kağıt kullanılmıştır. Yalnız Alman çocuk kitabının sayfaları daha sağlamdır. Başka bir açıdan kıyaslama yapacak olursak Türk çocuk kitaplarında dıs kapağın haricinde hiç bir yerde resim ya da karikatür yoktur. Oysa Christine Nöst linger' in kitabında buna büyük ölçüde yer verilmiştir. Sunu da belirtmek gerekir ki her üç çocuk kitabında da harflerin büyük basılmasına, kelime lerin ve cümle kuruluşlarının çocukların yaslarına uygun olmasına dikkat edilmiştir.
Collections