An Investigation into the role of anxiety in second language learning
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE KAYGININ ETKİSİ İLE İLGİLİ BİR ARAŞTIRMA Nilüfer DALKILIÇ Doktora Tezi, İngiliz Dili Eğitimi Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Zuhal OKAN Mayıs, 2001, 194 sayfa Bu çalışmanın amacı Dicle Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İngiliz Dili Eğitimi Anabilim Dalı birinci sınıf öğrencilerinin yabancı dil sınıf kaygısı ve başarılan arasındaki bağlantıyı incelemektir. Çalışmada kişisel etkenler ve kaygı arasındaki ilişki incelenmekte, ayrıca kaygının nedenleri, etkileri ve öğrencilerin bunlarla başa çıkma yöntemleri araştırılmaktadır. Çalışmada hem nicel hem de nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Nicel bölümde, önce Horwitz tarafından 1986'da geliştirilen Yabancı Dil Sınıf Kaygısı Ölçeği uygulanmış, daha sonra ise öğrenciler hakkında yaş, cinsiyet, doğum yeri, İngilizce öğrenme süresi, ebeveynlerin meslekleri gibi konularda bilgi edinebilmek amacıyla bir kişisel bilgi formu kullamlmıştır. Standart bir İngilizce Yeterlik Testi olan Michigan Test of English Language Proficiency ve nitel verileri toplamak için hazırlanan görüşme formu ise kullanılan diğer araçlardır. Yüz yüze görüşmeler için yüksek, orta ve düşük kaygı seviyelerinden 6'şar öğrenci seçilmiştir. Öğrencilerin derslerden aldığı basan notlan, ölçekler, ingilizce Yeterlik Testi ve görüşmelerden elde edilen veriler araştırma sorularım cevaplamak için analiz edilmiştir. Verilerin analizi sonucunda kız ve erkek öğrencilerin kaygı seviyeleri arasında anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır. Diğer bir bulguya göre ise öğrencilerin kaygı seviyeleri ve okuma, yazma ve konuşma derslerindeki basan düzeyleri arasında olumsuz bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Nitel verilerin ayrıntılı bir şekilde incelenmesi, yabancı dil kaygısının öğrenciler, öğretim elemanlan, sınıf arkadaşlan, öğretim yöntemleri veya11 test türleri gibi birçok etkenle ilgili olduğunu ortaya çıkarmıştır. Araştırmadan elde edilen diğer sonuçlara göre ise kaygının en çok rastlanan sonucunun başarısızlık olduğu saptanmıştır. Kaygı seviyesi yüksek öğrencilerin derslerde gönüllü olarak söz almadıkları ortaya çıkmıştır. Kaygının basan seviyelerine bir başka etkisi ise Öğrenci başarısını etkileyen bir etken olarak sınavlar sırasında ortaya çıkmaktadır. Çalışmadan elde edilen diğer bulgular öğrenciler tarafından kaygının olumsuz etkileriyle başa çıkmak için kullanılan bazı yöntemleri ortaya çıkarmıştır. En çok kullanılan yöntemler çalışmak, kendi kendine cesaret verici sözler söylemektir. Bazı öğrenciler ise öğretim elemanlarından veya sınıf arkadaşlarından yardım almayı tercih etmektedirler. Çalışmadan elde edilen verilere dayanarak çıkarılan bazı sonuçlar şunlardır: İlk olarak, öğrenciler, öğretim elemanları ve yöneticilerin kaygının öğrenci başansmı olumsuz etkileyebilecek bir sorun olduğunun farkına varmasını sağlamak gerekmektedir. Öğretim elemanları sınıfta dostça bir ortam hazırlanmasını sağlamalı ve yarışma ortamları kaygıyı artırabileceği için aktiviteler öğrencileri yarıştırma yerine onların birbirlerini desteklemelerim sağlayacak şekilde düzenlenmelidir. Kaygıyla başa çıkmak için en çok kullanılan yöntem çalışmak olduğu için öğrencilere etkili çalışma yöntemleri ile ilgili bilgi verilmesi de faydalı olabilir. Anahtar Kelimeler: Kaygı, Dil Kaygısı, Yabancı Dil Sınıf Kaygısı, Duygusal Faktörler, Zararlı Kaygı. m ABSTRACT AN INVESTIGATION INTO THE ROLE OF ANXIETY IN SECOND LANGUAGE LEARNING Nilüfer DALKILIÇ Ph.D. Dissertation, English Language Teaching Department Supervisor: Assist. Prof. Dr. Zuhal OKAN May, 2001, 194 pages The purpose of this study is to examine the relationship between foreign language classroom anxiety and achievement of the freshman ELT (English Language Teaching) students at the Faculty of Education of Dicle University. The study also investigates the relationship between anxiety and demographic factors as well as the causes and effects of anxiety and the students' strategies to cope with these effects. Both quantitative and qualitative research approaches were employed in the study. In the quantitative part, the subjects were first administered the FLCAS, developed by Horwitz et al. in 1986 and then a demographic information sheet was used to find out some information such as age, gender, place of birth, grade level, years of learning English, parents' occupation etc. Another instrument was a standard English proficiency test, the Michigan Test of English Language Proficiency. An interview protocol was prepared to collect qualitative data, and six students from high, low and moderate anxiety groups were chosen for the interviews. The data resulting from the questionnaires, English language proficiency test, and the interviews were analyzed to answer the research questions. The results of the data analysis showed that female students were significantly more anxious than males. Another finding was that there was a negative relationship between anxiety and students' achievement in three language courses: reading, writing and speaking. An in depth analysis of the qualitative data revealed that foreignIV language anxiety might be the result of many different factors associated with the students, instructors, classmates, the methodology or test types. The findings of the study further indicated that the most common result of anxiety was failure. Anxious students were generally reticent during the lessons since they did not volunteer to answer. Another impact of anxiety on students' success levels emerged during the exams as a factor that influenced their performance. The findings of this study further clarified the strategies used by the students to cope with the debilitating effects of foreign language anxiety. The most commonly used strategy was studying along with self-encouragement and positive self-talk. Some students preferred using relaxation techniques or getting help from instructors or peers. Based on the findings of the study, a number of recommendations can be made. First of all, there is a need to make the students, instructors and administrators aware of the fact that anxiety is problem that may affect the students' performance negatively. The instructors should try to provide a friendly atmosphere in class and the activities should be organized carefully to encourage peer support instead of competition since a competitive atmosphere might also increase anxiety. Since studying is the most commonly used anxiety management strategy, it can also be useful to give the students information about the effective study skills. Key Words: Anxiety, Language Anxiety, Foreign Language Classroom Anxiety, Affective Variables, Debilitating Anxiety.
Collections