Ürün yükü ve yaprak almanın fizyolojik-anatomik etkilerinin, salkım ucu kuruması ile ilişkilerinin incelenmesi

Abstract

Bu araştırma, Manisa ilinin, Merkez (Lokasyon 1) ve Alaşehir (Lokasyon 2) ilçelerinde olmak üzere iki farklı deneme alanında gerçekleştirilmiştir. Bitkisel materyal olarak Lokasyon 1 deneme alanında 1103 P asma anacı üzerine aşılı Sultan 7 üzüm çeşidi kullanılırken, araştırmanın diğer bölümü Lokasyon 2 deneme alanında kendi kökü üzerinde tesis edilmiş Sultani Çekirdeksiz bağlarında yürütülmüştür. Her iki deneme alanında altı farklı uygulama konusu çalışılmıştır. Araştırmada, bölge bağcılarının pratikte yaptığı uygulamalara benzer olan ancak kontrollü koşullarda üç farklı ürün yükü (15göz/m2, 25göz/m2, 30 göz/m2) ile iki farklı yaprak alma (% 25 Y.A. - % 50 Y.A.) uygulamalarının, asma fizyolojisi, gelişimi, verimi, üzüm kalitesi, salkım ucu kurumasına olan etkileri fizyolojik, morfolojik ve anatomik açıdan ele alınmıştır. Araştırma kapsamında, ben düşmeden bir ay önce, ben düşme ve hasat dönemlerinde üzüm kalitesine yönelik ölçümler ve tanede mineral madde analizleri gerçekleştirilmiştir. Tane analizleri salkımların üst ve alt bölümünden olmak üzere iki ayrı kısmından alınan örneklerle yapılmıştır. Çalışmada yüksek şarj seviyelerinin meydana getirdiği stres faktörleri fizyolojik açıdan başta yaprak su potansiyeli ve stoma iletkenliği olmak üzere bazı ölçümler ile ilişkilendirilerek incelenmiştir. Asmalarda salkım ucu kurumasına neden olan pörsüyen taneler yüksek şarj seviyelerinde elde edilmiştir. Aynı salkım üzerinde yer alan pörsüyen taneler ile sağlıklı taneler, mineral madde kapsamı ve tane kalitesi açısından karşılaştırılmıştır. Sağlıklı ve pörsüyen tanelerde morfolojik çalışmaların yanında sağlıklı, pörsüyen ve kuru tane saplarında anatomik incelemeler gerçekleştirilmiştir.Araştırma sonucunda, aşırı ürün yükü (25 göz/m2 ve 30 göz/m2) ve fazla oranda alınan yaprak miktarı (% 50 Y.A.) asma gelişimini, verim parametrelerini ve özellikle de tane kalitesini olumsuz etkilediği saptanmıştır. Fizyolojik stres değerleri açısından yaprak su potansiyeli ve stoma iletkenliği değerleri, kontrol uygulaması (15 göz/m2 - % 25 Y.A.)'na göre daha düşük belirlenmiştir. Salkımların üst bölümlerinden elde edilen tanelerin tane eni, tane boyu, tane ağırlığı, pH değerleri alt bölümünden alınan tanelere göre daha yüksek elde edilmiştir. Toplam salkım ile pörsüyen tanelerin elde edildiği sağlıksız salkım sayıları arasında önemli ilişkiler saptanmıştır (r = 0,847; 0,975, p<0,01). Su kaybı nedeniyle, pörsüyen taneler ile sağlıklı taneler arasında % 52,20 ile % 67,80 arasında değişen ağırlık farklılıkları tespit edilmiştir. Araştırmanın tüm yılarında pörsüyen tanelerin sağlıklı tanelere göre suda çözünebilir kuru madde (%) ve titre edilebilir asit (g/L) miktarları yüksek, azot kapsamı ve pH değerlerinin daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Ben düşme zamanından iki hafta sonrasında oluşmaya başlayan pörsüyen tanelerin sapı yeşil renkte elde edilmiştir. Taneye su transferini gerçekleştiren tane sapı floem ve ksilem iletim demetlerinin anatomik olarak canlı olduğu tespit edilmiştir.

This research was carried out in two different experiment areas in Central (Location 1) and Alaşehir (Location 2) districts of Manisa province. Whereas Sultan 7 grape variety grafted onto 1103 P rootstock was used in Location 1 as the plant material, the other part of this research was conducted in own-rooted Sultani Çekirdeksiz vineyards in Location 2. Six different applications were studied in both of the two experimental areas involved in this research. Using the practices similar to those adopted by the regional grape producers - yet under controlled conditions - effects of three different bud loads (15 buds/m2, 25 buds/m2, 30 buds/m2) and two different leaf removal applications (25 % L.R. and 50 % L.R.) on the grapevine physiology, development, yield and quality of grape berries, and on the occurrence of berry shrivel have been studied in terms of physiological, morphological and anatomical aspects. Within the scope of the research, grape quality and mineral compounds were analysed approximately one month prior to the veraison (grape ripening), during the veraison and during the harvest. Analyses of grape berries were carried out on samples extracted from two separate sections of bunches - upper side and lower side. Stress factors caused by extreme bud load levels were examined physiologically in association with a number of measurements including leaf water potential and stomatal conductivity, in particular. Shriveled berries, causing bunch tip berry shrivel on grapevines, were obtained in extreme bud load applications. Healthy and shriveled berries on the same bunches were compared against each other in terms of mineral compound and berry quality. In addition to the morphological studies on healthy and shriveled berries, anatomical studies were also conducted on healthy, shriveled and dried pedicels. As a result of the research, it was determined that extreme bud load (25 buds/m2 and 30 buds/m2) and leaves removed in high levels (50 % L.R.) negatively affected the vine development, yield parameters and particularly berry quality. In terms of physiological stress values, leaf water potential and stomatal conductance were measured to be lower in comparison to the control application (15 buds/m2 – 25 % L.R.). When berries extracted from upper side of the bunches were compared to those extracted from lower side of the bunches, the values of berry length, berry width, berry weight and pH were measured to be higher on samples extracted from the upper side of the bunch.Significant relationships (r = 0,847; 0,975, p<0,01) have been identified between the total number of bunches and unhealthy bunches on which shriveled berries were obtained. Weight differences ranging from 52.20 % to 67.80 % were detected between the healthy berries and shriveled berries due to water loss. For all years of the research, it was determined that the total soluble solids (%) and titratable acid (g / L) amounts were higher whereas nitrogen content and pH values were lower in shriveled berries when compared with healthy berries. Pedicels of shriveled berries occurring after two weeks from veraison time, were found to be green in colour. It was determined that the phloem and xylem bundles of the pedicel transferring water to shriveled berries were anatomically alive.