Tüberkülozlu hastaların tedaviye uyum durumları ve bunu etkileyen etmenlerin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Yurdumuzda 30 yıl öncesine kadar `büyük `bir sağlık sorunu olan verem hastalığı resmi ve gönüllü kuruluşların işbirliği sayesinde dünyanın takdirini toplayacak `bir `başarı ile yok edilmeye yakın düzeye getirilmiş ancak hastalığa karşı gösterilen gevşeme ve diğer faktörlerin etkisiyle 10 yıldan `beri tekrar tırmanışa geçmiştir. Tüberküloz savaşında başarı etkin bir kemoterapi rejimi ve ilaçların hasta tarafından düzenli alınmasıyla olur. Ülkemizde ilaçları düzenli kullanmama oranı % 60* dır. Verem hastalığında savaşta başarının ön koşulu ilaçlarını düzenli kullanmama sorununun çözümlenmesidir. Diğer bir deyişle tedavi programlarının istenildiği biçimde sürdürülmesidir. Burada hemşirenin rolü büyüktür. Bu araştırmanın amacı tüberküloz hastalarının ilaçlarını düzenli kullanmalarından sorumlu olan hemşirelerin bu işlevlerini etkili bir biçimde yerine getirebil meleri için tedaviye uyumsuzluk nedenlerinin bilinmesi ve etkin hemşirelik girişim planlarının hazırlanabilmesi için gerekli bilgilerin toplanmasıdır.Tüberküloz hastalarının ilaçlarını almak için dispansere zamanında gelme durumlarının `tedaviye uyumlu` kabul edildiği bu çalışma, hastaların uyum davranışını etkileyebileceği düşünülen bazı değişkenleri incelemek üzere Kahramanlar Verem Savaş Dispanseri» nde yapılmıştır. Bu araştırmanın verileri Kahramanlar Verem Savaş Dispanseri» nde 21 Kasım 1988 tarihinden önce tanı almış ve tedaviye başlamış olan 299 hastaya anket uygulaması ve dispanser kayıtlarından yararlanılarak toplanmıştır. Araştırma kapsamına alınan deneklerin % 49. 5' i ilacını zamanında almaya gelen uyumlu hastalardan, % 34. 5' i ilaç alma zamanını geciktiren ve % 16.0 »ı ilaç almaya gelmeyip evle rinde ziyaret edilerek veri toplanan tedaviye uyumsuz hastalardan oluşturulmuştur. Kullanılan anket formu, hastaların bazı sosyo-demografik özelliklerini, verem hastalığına ve tedavilerine ilişkin bilgi ve uygulamaları ile uyumsuzluk nedenlerini saptamaya yönelik soruları içermektedir. Araştırma sonuçlarına göre `ailesel sorunlar, ihmal, iyileştiğini sanma ve bilgi yetersizliği` hastaların tedaviyi aksatmalarında önde gelen nedenler olarak saptanmıştır. Yapılan analizlerde tedaviye uyum ile hastaların cinsiyeti, çalışma durumları, aylık gelir düzeyleri, gibi sosyo-demografik özellikler ile hastalığın yeni olgu/ eski olgu olması, ilaçların yan etkisinin olup olmama du-rumu ve hastalığın süresi gibi hastalığına ilişkin bazı değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Sonuç olarak, tedaviye uyumda belirleyici olacağı düşünülen ve özel risk grubu olarak tanımlayabileceğimiz ailelere verilecek hemşirelik hizmetlerinin etkinliğini arttırmak üzere, tedaviyi yarıda bırakma yada aksatması olası olan bu ailelere, özel girişim planlarının hazırlanması verem hastalığı ile savaşın kazanılmasında önemli bir adım olacaktır. Bu bağlamda verem savaş dispanserlerinde çalışan hemşirelerin ve tüm görevlilerin konuya da ha duyarlı yaklaşmaları ve hizmetiçi eğitim programları ile diğer özendirici girişimleri ivedilikle uygulamaya koymaları önerilmiştir. Tuberculosis which was an important health problem 30 years ago, regreted almost completely by collaborative working of official and volunter institutes. However tuberculosis cases began to increase since 10 years, because of undiligence and other factors. Success in tbc struggle is possible by an appro priate chemotherapy regimen and a careful obey to this regimen by the patients. 60 % of the patients doesn't obey to their regimens in our country. There fore this problem has to be handled in order to success the fight against tuberculosis. The nurse has a major role in maintaining a regular treatment course. The aim of this study is to determine the reasons of treatment incompliance and try to get enought data to prepare efficient nursing plans. Patients coming regularly to the Dispensary for their drugs were accepted as treatment compliant 299 patients who were diagnosed as tbc and had begun treatment at Kahramanlar Tbc Fighting Dispensary before November 21, 9394 1983, were included to this study 49.5 % of the patients were treatment compliant since they were coming regularly to the dispensary to get their medicine. 34 »5 % of the patients were delaying to apply to the dispensary. And 16 % of the patients never came to the dispensary and they had to be visited in their homes. Last two group of patients were accepted as treatment incompliance. Questional! es applied to the patients were including following items: social demographic properties, data about the disease and treatment regimen, reasons of treatment incompliance. Results of the questionaires showed that major reasons of incompliance were family problems, neglect, lack of knowledge. There is an statistical difference between compatibility and social demographic properties such as sex, working conditions. There is also as statis tical def f erence between compatibility and the course of disease, side effects of drugs and duration of illness. As a result, to prepare special care programs for treatment incompliance families will be on important step in fighting with tbc. Then we suggest that special courses dealing with every aspect of tbc. and alike acti vities will increase the sufficiency of dispensary offi cials.
Collections