Lisans eğitimi yapan 18-25 yaş arası kız öğrencilerde, spor yapan ve yapmayanların vücut yağ oranları ile menstrüel yapıları arasındaki ilişkinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışma spor yapmanın vücut yağ oranı üzerin de ne türde bir etki yarattığı, vücut yağ oranının mens trüel yapıda oluşturduğu değişiklikler ve menstrüel ya pı üzerinde etkide bulunabileceği düşünülen bazı sosyo- demografik faktörlerin etkisini ölçmek amacıyla yapıl mıştır. Deneysel olarak planlanan araştırma, Ege Üniver sitesine bağlı Hemşirelik Yüksek Okulu ile Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesine bağlı Beden Eğiti mi ve Spor Bölümü» nde, 1991-1992 öğretim yılında 18 Şubat 1992- ile 20 Mart 1992 tarihleri arasında yapılmış tır. Yeri toplama için üç ayrı yol kullanılmıştır; a- öğrencilerden plazma total kolesterol, trigliserid değerleri ile endokrinolojik olarak menstrüel siklusla- rın fazları dikkate alınarak folikülü Stimüle Hormon (PSH), Luteinizan Hormon (LH), Estradiol (E2), Progeste- ron (P.) hormonlarının tetkiki, Her öğrencinin hematokrit değerlendirmesi, b- Her Öğrencinin boy ve kilo ölçümleri yapılmış, vücut yağ oranı için deri kıvrımı kalınlığı ölçülmüştür.149 c- Son olarak ise; her iki grup için kişisel ve sosyo-demografik bilgiler, menstrüel kanama ile ilgili bilgiler, çalışma grubu için sportif faaliyetler ile ilgili bilgiler içeren anket formu doldurulmuştur. Ör- neklem oluşturulurken, her okuldan gönüllü olan 25' er öğrenci ile toplam 50 öğrenci alınmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; khi-kare, iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi (t testi) ve varyans analizi kullanılmıştır. ~ Araştırma sonucunda, kontrol grubunda vücut yağ oranı ortalaması % 21.58, çalışma grubunda % 18.16 ola- rak bulunmuştur. Serum trigliserid ortalaması kontrol grubunda % 80.5 mg/dl iken, çalışma grubunda % 72*8 mg/ di olarak saptanmıştır. Diğer bir lipid komponenti olan total kolesterol ise kontrol grubu için % 170.5 mg/dl, çalışma grubu için % 180.6 mg/dl olarak elde edilmiştir. Grupların serum gonadotropin değerleri (FSH, IH) ile ovaryum hormonlarından olan Estradiol ve Progeste- ron (Eg» P*) hormonlarının değerleri arasında, önemli dü zeyde farklılık bulunmamıştır. Ancak çalışma grubunda foliküler faz evresinde FSH, LH, Ep hormonları kontrol grubuna göre yüksek bulunmuş, P, hormonu ise düşük bu lunmuştur. Luteal faz evresinde ise PSH, E2» P* hormon ları çalışma grubunda daha yüksek bulunurken LH düşük bulunmuştur. Menstrüel siklus süresi düzensiz olanlar kontrol grubunda % 8.00, çalışma grubunda % 20.00 olarak saptan-150 mıştır. Anne-kızkardeş menarş yaşı, vücut ağırlığı, boy uzunluğu, vücut yağ oranı ile menstrüel yapı arasında anlamlı ilişki elde edilirken, serum yağ değerleri ve hematokrit değerleri ile anlamlı ilişki bulunamamıştır. Ayrıca çalışma grubu için puberte öncesi spora* başlama ile geç menarş arasında önemli bir ilişki elde edilmiştir. Çalışma grubunda puberte öncesi spora baş layanlarda siklus süresinin daha uzun, kullanılan ped sayısının daha fazla olduğu görülmüştür. Spor yapılan sürenin uzaması ile dismenore problemininde gittikçe azalması dikkat çekicidir. Sonuç olarak} sportif aktivite ile öğrencilerde menstrüel yapı ile ilgili olumlu ve olumsuz etkiler oluştuğu gözlenmektedir. Bu nedenle, sportif eğitim ve ren okullar ya da spor kuruluşlarında sağlık danışmanlı ğı birimlerinin kurulması genç kızlarımız ile kadınları mızın bu konudaki gereksinimlerinin karşılanmasını sağ layacaktır. Bu hizmetlerin yürütülmesinde de hemşirele rin aktif olarak rol oynamalarının yararlı olacağı düşü nülmektedir. SUMMARY This study was. carried out to find out the effects of physical training on the `body fat percentage and to learn the changes made by the body fat percentage over the menstrual pattern and also deciding the effects of some other soeiodemographic factors which can be effective on the menstrual pattern. The research was planned experimentally and performed in the Hursery High School of Aegean University and in the physical Training and Sport Department of the Buca Education Faculty (of September 9, university). This research was accomplished in the 1991-1992 educational year between: the dates 18 Feb. -20 Mar. 1992. Three different methods were used to obtain the datas ; a- Follicle-Stimulating Hormone (FSH)t Luteinizing Hormone (LH), Estradiol (E2), Progesterone (P.) hormones were examined by giving attention to the menstrual cycle phases endocrinologically, and also the total plasma cholesterol, triglyceride values were taken from the students to obtain dates. Finding out the hematocrit values of each student.152 b- The heights and weights were measured, the skinfold thickness for the body fat percentage was measured. c- Finally, a questionnaire was filled out containing personal, socio-demographic and menstruation datas, and datas regarding physical activities for the working group. Totally, 50 students were included in the questionnaire. (25 students for each school). Por statistical analysis of survey data; khi- square, the importance test (t test), between the 2 averages and analysis of variance methods were used. At the end of the research, the following datas were obtained. The average body fat percentage of the control groups is 21.58 %, and 18.16 %t for the working group. The average of serum triglyceride for the control is 80.5 % mg/dl, and for the working group is 72.8 % mg/dl. The rate of total cholesterol which is another lipid component was 170.5 % mg/dl for the control group and 180.6 % mg/dl, for the working group. There's not a significant difference between the two group's serum gonadotropins (FSH, LH) and that are ovarian hormones, Estradiol, Progesteron (E2, P*) values, However, the PSH, LH and E2 hormones of the working group were found higher than the control group in the follicular phase. In addition the P. hormone was found lower than the control group. In the luteal phase; PSH, E2 and P. hormones were153 higher in the working group (only the LH values was found lower). The disorderness in the menstrual period was found as 8.00 %, for the control group and 20.00 %, for the working group. While there is a significant relationship between the mother-sister menarch age, the weight, the height, the `body fat percentage and the menstrual pattern; no significant relationship existed between the serum fat values and the hematocrit values. In addition for the working group an important relationship was acquired between prepubertal training and late menarche. The cycle period was longer in those who had a physical activity before puberty althought the number of the pads that used were more. And also it is interesting that as the period got longer for physical activity, the problem of dysmenorrhea got lessened. As a result; some positive and negative effects have been observed about the menstrual pattern over the students with physical activities. For that reason the provide these necessities of our girls and women, an information unit should be planned in the medical organizations and in the schools giving physical training. It» s thought that while performing these services, it »11 be very useful for the nurses to take up effective roles.
Collections