Yönlendirilmiş doku rejenerasyonu yöntemi ile deneysel olarak yeni bağ dokusu ataşmanı elde edilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Periodontal tedavinin ana hedeflerinden biri, hemen daima, kaybedilmiş olan periodontal dokuların rejenerasyonunun sağlanması olmuştur. Bu amaca ulaşmak için bugüne kadar çeşitli yöntem ve materyaller geliştirilmişse de, bunların hiçbiri istenilen ölçü ve güvenilirlikte bir basan sağlayamamıştır; çünkü bu çalışmaların hiçbiri periodontal dokulardaki rejenerasyon potansiyeli göz'önüne alınarak planlanmamıştı. Bizim bu çalışmayı planlamadaki amacımız, esas olarak periodonsiyumu oluşturan farklı doku komponentlerindeki rejenerasyon potansiyelini gözlemek, periodontal lezyonlarda rejenerasyonun ne ölçüde ve hangi şartlar altında gerçekleştiğini saptamak ve bu gözlemlerin sonuçlarından klinik uygulamalarda ne şekilde yararlanılabileceği konusunda öneriler geliştirmektir. / Bu amaçla köpeklerin dişlerinde dentine kadar uzanan ve lokalizasyon ve büyüklük olarak birbirinin aynı olan cerrahi fenestrasyon defektleri hazırlandı. Bu defektler üzerinde yapılan bazı modifikasyonlarla 3 deney grubu oluşturuldu ve periodontal dokuların (dişeti bağ dokusu, alveoler kemik ve periodontal ligament) herbirinin bu defektleri birbirlerinden izole bir biçimde doldurmalarına ve böylelikle çıplak kök yüzeylerinde tek başlarına çoğalmalarına imkan sağlandı. Üzerinde hiçbir modifikasyonun yapılmadığı defektler çalışmanın kontrol grubunu oluşturdu. 3 aylık gözlem süresi sonunda bağ dokusuyla temasa geçen kök yüzeylerinde yeni kemik ve yeni sement yapımı görülmezken, bu yüzeylerde yaygın olarak rastlanan rezorpsiyon bölgelerinde, arada sement olmaksızın, dentinle fonksiyonel ataşman kuran kollagen lifler gözlenmekteydi. Rezorpsiyonun olmadığı bölgelerde ise, kök yüzüne paralel dizilimde kollagen adhezyonu izlenmekteydi. Kemik grubunda defektin tamamına yakın bölümü yeni kemik ile örtülürken, burada da yeni sement yapımı gözlenmiyordu ve arada ankiloz yoktu. Oysa peridental ligament ve kemik hücrelerince ortak olarak121 doldurulan membran grubuna ait defektlerde, lezyonun tamamına yakın bir bölümünün rejenere olduğu göze çarpmaktaydı. Bu bulgulardan yola çıkarak, `yönlendirilmiş doku rejenerasyonu` olarak tanımlanan ve kürete edilen kök yüzeyinde epitel ve diş etini dışlayarak, yanlızca periodontal ligament ve kemik kökenli hücrelerin birarada çoğalmasına olanak tanıyan yeni bir yöntemin, periodontal lezyonlann rejenerasyonuna yönelik.çalışmalarda başarıyla kullanılabileceğini söyleyebiliriz. ÖZET Periodontal tedavinin ana hedeflerinden biri, hemen daima, kaybedilmiş olan periodontal dokuların rejenerasyonunun sağlanması olmuştur. Bu amaca ulaşmak için bugüne kadar çeşitli yöntem ve materyaller geliştirilmişse de, bunların hiçbiri istenilen ölçü ve güvenilirlikte bir basan sağlayamamıştır; çünkü bu çalışmaların hiçbiri periodontal dokulardaki rejenerasyon potansiyeli göz'önüne alınarak planlanmamıştı. Bizim bu çalışmayı planlamadaki amacımız, esas olarak periodonsiyumu oluşturan farklı doku komponentlerindeki rejenerasyon potansiyelini gözlemek, periodontal lezyonlarda rejenerasyonun ne ölçüde ve hangi şartlar altında gerçekleştiğini saptamak ve bu gözlemlerin sonuçlarından klinik uygulamalarda ne şekilde yararlanılabileceği konusunda öneriler geliştirmektir. / Bu amaçla köpeklerin dişlerinde dentine kadar uzanan ve lokalizasyon ve büyüklük olarak birbirinin aynı olan cerrahi fenestrasyon defektleri hazırlandı. Bu defektler üzerinde yapılan bazı modifikasyonlarla 3 deney grubu oluşturuldu ve periodontal dokuların (dişeti bağ dokusu, alveoler kemik ve periodontal ligament) herbirinin bu defektleri birbirlerinden izole bir biçimde doldurmalarına ve böylelikle çıplak kök yüzeylerinde tek başlarına çoğalmalarına imkan sağlandı. Üzerinde hiçbir modifikasyonun yapılmadığı defektler çalışmanın kontrol grubunu oluşturdu. 3 aylık gözlem süresi sonunda bağ dokusuyla temasa geçen kök yüzeylerinde yeni kemik ve yeni sement yapımı görülmezken, bu yüzeylerde yaygın olarak rastlanan rezorpsiyon bölgelerinde, arada sement olmaksızın, dentinle fonksiyonel ataşman kuran kollagen lifler gözlenmekteydi. Rezorpsiyonun olmadığı bölgelerde ise, kök yüzüne paralel dizilimde kollagen adhezyonu izlenmekteydi. Kemik grubunda defektin tamamına yakın bölümü yeni kemik ile örtülürken, burada da yeni sement yapımı gözlenmiyordu ve arada ankiloz yoktu. Oysa peridental ligament ve kemik hücrelerince ortak olarak121 doldurulan membran grubuna ait defektlerde, lezyonun tamamına yakın bir bölümünün rejenere olduğu göze çarpmaktaydı. Bu bulgulardan yola çıkarak, `yönlendirilmiş doku rejenerasyonu` olarak tanımlanan ve kürete edilen kök yüzeyinde epitel ve diş etini dışlayarak, yanlızca periodontal ligament ve kemik kökenli hücrelerin birarada çoğalmasına olanak tanıyan yeni bir yöntemin, periodontal lezyonlann rejenerasyonuna yönelik.çalışmalarda başarıyla kullanılabileceğini söyleyebiliriz.
Collections