Bruksizmli bireylerin tedavisinde okluzal splintin ve okluzal düzenleme yöntemlerinin etkinliğinin klinik ve deneysel olarak değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Çiğneme sistemi rahatsızlıkları içerisinde değerlendirilen ve toplumda oldukça sık görülen bruksizm, psikofizy ol ojik kökenli bir p araf oksiy önel davranış biçimidir. Multif aktoriy el kökenli olan rahatsızlığın etyoloj isinde en önemli yeri stres ve okluzal faktörler tutmaktadır. Çalışmamızın invitro bölümünde, artikülasyon kağıdı, folyo ve ipek şeritten oluşan kalitatif yöntemler ile T-scan okluzal analiz sisteminden oluşan kantitatif yöntemlerin genel özellikleri ve işaretleme yetenekleri incelenmiştir. İnvivo bölümde ise bruksizmli 20 bireye okluzal splint uygulanarak aşırı kas aktiviteleri azaltılmış, bu kas aktiviteleri EMG yardımıyla değerlendirilmiş ve daha sonra kalitatif ve kantitatif kayıt materyalleri kullanılarak okluzal düzenleme işlemi gerçekleştirilmiştir. Tedavi başarısı her iki grup için istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda tüm kayıt materyalleri arasında işaretleme özellikleri açısından belirgin fark saptanmıştır. Kayıt materyalleri aynı hastada birden fazla kullanımda duyarlılık kaybı göstermiştir. Bu nedenle kayıt materyallerinin tek kez kullanımını önermekteyiz. Ayrıca okluzal ilişkilerin belirlenmesinde T-scan dışındaki kayıt materyallerinin kullanımında ağızın kurutulmasına büyük özen gösterilmelidir.87 Bruksizmli bireylerin tedavisinde kullandığımız okluzal splint ile masseter kas aktivi t esinde belirgin değişikler elde edilmiştir. Bu farklılıkların belirlenmesinde EMG oldukça başarılı sonuçlar vermiştir. Masseter kas aktivi t esi asimetri indeksini belirli düzeyde azaltabildiğimiz bireylere kalitatif veya kantitatif yöntemler kullanılarak okluzal düzenleme işlemi uygulanmıştır. Her iki yöntem arasında belirgin bir fark saptanamamakla birlikte, eklem sesi dışındaki semptomlar ya belirgin oranda azalmış yada tümüyle ortadan kalkmıştır. SUMMARY Bruxism is a psychophysiologically origined par afunctional disorder, which is common in the society. In the etiology of the disorder which is multif actoriel, the most important factors are stress and occlusion. At the invitro part our study, the qualitative method (articulation papers, folios and silk strip), and quantitative method (T-scan system) were evaluated according to their general properties and marking abilities. At the invivo part, the severe muscle activities were decreased by applying occlusal splint to 2 0 patients with bruxism and these activities were evaluated by EMG, than occlusal equilibration was performed using qualitative and quantitative methods. The treatment results were evaluated statistically for the two groups. At the end of the study, marking characteristics of recording materials were found to be significantly different. After several uses of recording materials, decrease in sensitivity was found. For this reason, we recommend to use these materials only once. In adition to this, to determine the occlusal relationships, great importance must be given to the drying of the mouth. In the masseter muscle activity, significant changes were recorded using occlusal splint for the treatment of bruxism. For the determination of these89 differences EMG was found succesfull. After the decrease of masseter muscle activity, occlusal equilibration was done using qualitative and quantitative methods. Although a significant difference was not found between the two methods, the symptoms were decreased or disappeared except for TMJ sounds.
Collections