Erken süt dişi çekimleri ve yer kayıpları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Çalışmamıza altı - on yaşlan arasında 72' si kız, 83' ü erkek olan 155 çocuk katıldı. Çocuklar yer tutucu aparey kullanan ve kullanmayan olarak iki gruba ayrıldı ve 384 adet erken süt molar çekimi yapılmış olan bölgeler incelemeye alındı. Çekim yapılan bölgelerden, belli zaman aralıklarında, ağız içi ölçüm yapıldı ve belli zamanlarda elde edilen alçı modeller ile alman periapikal röntgenler değerlendirildi. Bu değerlendirmeye göre, çekimden sonraki ilk altı ay boyunca, çekim bölgesindeki yer kayıpları, yer tutucu kullanmayan grupta, yer tutucu kullanan gruba göre daha fazla idi. Çekim bölgesindeki ara kemik kalınlığının ise, yaş arttıkça azaldığı bulgulandı. Fotoğraf üzerinde yapılan ölçümlerde, sağlam taraf ile çekim yapılan taraf karşılaştırıldığında, çekim olan tarafta ön genişlikte 0.92 mm, arka genişlikte de 1.75 mm olmak üzere bir miktar daralma görüldü. Elde edilen bu sonuçlara göre, arkın bütünlüğünün ve arkasından gelecek olan sürekli dişin normal sürmesini sağlayabilmek için, süt dişi sağlıklı bir şekilde ağızda tutulmalıdır. Süt dişinin çürüğe bağlı olarak endodontik tedavi yapılmasına rağmen ağızda tutulamayarak, çekimi gerektiği durumlarda, her üç boyutta da çekim yerini koruyabilen yer tutucu apareyi yapılmalıdır. Burada önemli olan, süt dişinin fizyolojik olarak düşüp, yerine gelecek olan sürekli diş sürene kadar olan dişsiz dönemin kısa sürmesi gerektiğidir. SUMMARY A total of 155 children were selected randomly to our study. 72 of the children were female and 83 were male. Their age ranged from 6-10 years old. The children were divided into two groups. One group was using space maintainers the other was not. From the extraction areas intraoral measurements were made periodically. Periapical radiographs taken periodically were evaluated together with the models. According to this evaluation, during the first 6 months after extractions space lost in extraction areas were greater in the group which was not using space maintainers than in the group using space maintainers. It has also been noted that, the thichness of the remaining bone decreases as the age increases. The measurements of the control and the extraction area were taken from the photographs. When these areas were compared, the space loss of the anterior and the posterior width of the extraction area were 0.92 mm. And 1.75 mm., respectively. According to these findings, in order to maintain the integrity of the dental and normal eruption of the succadenous tooth, the primary tooth must be kept in the mouth. In the cases where the primary tooth has to be extracted despite the endodontic treatment, a space maintainer should be applied in the mouth. The important factor is that to keep the toothless period as short as possible until the primary tooth exfoliates and the permanent tooth erupts.
Collections