Leishmaniosis`de rezervuar araştırmaları ve kullanılan serolojik yöntemlerin değerlendirilmesi

Abstract

ÖZET Visseral leishmaniosis tropikal ve subtropikal ülkelerde görülmekte olan, ülkeler arası seyahatlerin artışı, HTV+VL vakalarının artışı ve kullanılan klasik ilaçlara karşı direncin artması gibi nedenlerle son yıllarda önemi artan bir hastalıktır. Hastalığın kontrolünde önem kazanan rezervuarlardan en önemlisi köpek olup, Akdeniz ülkelerinde yapılan serolojik çalışmalarda, köpeklerde %2-40 arasında değişen enfeksiyon oranlan görülmüş, araştırmamızda da insan VL vakalarının sporadik yayılım gösterdiği Manisa bölgesinde köpeklerde serolojik testlerle köyler arasında %3.6 - %20.8 arasında değişen enfeksiyon oranlan saptanmış, ortalama olarak %5.04 bulunmuştur. Köpeklerden elde edilen suşların, o bölgedeki insanlardan izole edilen suşlar gibi L. infantum aynı olduğu tanımlanmıştır. Diğer Akdeniz ülkelerindekine benzer bir şekilde insan vakalarının sporadik olarak yayıldığı bazı köylerde %20.8'e varan enfeksiyon oranlan saptanmıştır. Uygulanan serolojik testler olan EFAT ve rK39 ELISA birbiri ile ve parazitolojik tanı yöntemleriyle uyumlu bulunmuş, parazitolojik yöntemlerin uygulamalarının zorluğu ve invaziv olmaları nedeniyle serolojik yöntemlerin rezervuarların saptanmasında önemli olduğu sonucuna varılmıştır.

SUMMARY Visceral leishmaniosis is a disease for tropical and subtropical countries which gains importance with an increase in international travelling, an increasing prevalence among HTV patients and parasite resistance to the classical agents. Studies conducted in the Mediterranean regions showed a 2 - 40 % prevalence among dogs which is the main reservoir in the region. In our study, we found a seropositivity rate 5.04% ranging from 3.6 - 20.8 % in different villages in Manisa region where sporadic human visceral leishmaniosis cases has been reported. The dog isolates were found as Leishmcmia infantum, same as the human isolates. The situation with the high infection rate in dogs and sporadic human cases is similar to those in the other Mediterranean countries. The serological assays, IF AT and rK39-ELISA showed a significant correlation with the parasitological diagnostic procedures. Serological assays found to be an effective procedure in reservoir identification without the need of invasive and time consuming parasitological procedures.