Farklı kapanış yüksekliğinde hazırlanmış arka ısırma bloklarının çene-yüz iskelet ve dentoalveoler yapılar üzerine etkilerinin incelenmesi

Abstract

ÖZET iskeletsel açık kapanışların erken dönemde tedavisinde ve çiğneme kuvvetlerinin bukkal dentoaiveoler bölgelere iletilmesiyle, bu bölgelerin dik yön büyümelerinin frenlenmesi ve alt çenenin öne-yukan rotasyonunun sağlanabilmesi için kullanılan arka ısırma bloklarının iki farklı yükseklikte uygulanarak etkilerinin karşılaştırılması amacıyla bu araştırma yapılmıştır. Araştırmanın materyalini, iskeletsel ve dişsel açık kapanışa sahip, iskeletsel ve dişsel I. ve 2. sınıf yapı gösteren ve toplam 25 bireyden oluşan iki adet tedavi grubu ile 14 bireyden oluşan bir adet kontrol grubundan alman araştırma başı ve sonu lateral sefalometrik ve elbilek grafileri oluşturmaktadır. Araştırma başı kronolojik yaş ortalamaları birinci tedavi grubu için 10 yıl 5 ay, ikinci tedavi grubu için 10 yıl 11 ay, kontrol grubu için 10 yıl 8 aydır. Birinci tedavi grubuna toplam 5 milimetre yüksekliğinde, ikinci tedavi grubuna ise toplam 10 milimetre yüksekliğinde hazırlanmış pasif arka ısırma blokları uygulanmış ve apareyler bireylere 18 saat/gün taşıttırılmıştır. Kontrol grubu bireyleri ise herhangibir uygulama olmaksızın 7-9 ay boyunca incelenmiştir. Birinci tedavi grubu için tedavi süresi 4 ile 10 ay, ikinci tedavi grubu için ise 4 ile 13 ay arasında olmuştur.-87 Araştırma materyalini oluşturan lateral sefalometrik grafilerde 40 adet ölçüm yapılmış ve değerlendirilmiştir. Her iki tedavi grubu ve kontrol grubunda, araştırma başı ve sonu ortalama değerler bakımından grup içi farkların istatistiksel önem kontrolü `eşleştirilmiş Mesti` ile yapılmıştır. Her üç grup arasında, değişkenlerin araştırma başı ve sonu ortalamaları bakımından istatistiksel olarak karşılaştırılması ve öneminin belirlenmesinde; yine her üç grubun araştırma süresince oluşan ortalama değişimler bakımından istatistiksel olarak karşılaştırılması ve öneminin belirlenmesinde `Duncan Testi`nden yararlanılmıştır. Araştırma bulguları; araştırma süresince kontrol grubunda alt çenenin aşağı arkaya rotasyonuna devam ettiğini ve alt ön yüz yüksekliğinin biyometrik olarak önemli düzeyde arttığını belirtmektedir. Tedavi gruplarında, kontrol grubu ile aralarında biyometrik olarak önemli fark oluşturacak şekilde iskeletsel açık kapanışın düzeldiği ve her iki tedavi grubu arasında, alt çenenin ileri-yukarı yön büyüme değişikliği bakımından biyometrik olarak önemli fark gösterdiği saptanmıştır. Arka ısırma bloklarının yüksekliğinin arttırılmasıyla alt çene ileri yön büyümesinde artış elde edilmiş ve alt çene rotasyon yönünde daha belirgin bir değişim gözlenmiştir. Her iki tedavi grubu arasında gonial açı değişimleri bakımından biyometrik olarak önemli bir fark belirlenmiş ve bu farkın uzun dönemde etkilerinin ayrıca araştırılması gerektiği ortaya çıkmıştır.

SUMMARY Passive posterior bite-blocks which are used in the early treatment of skeletal open-bite cases, produce the forward and upward rotation of the mandible by conducting the forces of masticatory muscles to the buccal dentoalveolar areas and preventing their eruption. Following this criteria, the effects of passive posterior bite-blocks with two different heights have been investigated. Patients having skeletal and dental open bite and skeletal-dental Class I or Class 2 malocclusions were selected and two treatment groups with 25 patients and one control group with 14 patients were constructed. Lateral cephalograms and wrist-hand radiographs of these patients formed the material of our research. The average chronological ages were 10 years 5 months for the first treatment group, 10 years 1 1 months for the second treatment group, and 10 years 8 months for the control group. The patients within the first treatment group were applied a passive posterior bite-block of 5 mm height and the second treatment group, of 10 mm height. They were instructed to wear the bite-blocks for 18 hours/day. Patients of the control group were followed for 7-9 months without any intervention. The treatment time for the first group was-89- between 4 and 10 months and for the second group between 4 and 13 months. 40 different parameters were evaluated in the lateral cephalograms. Statistical analysis was made to determine the differences which occurred during the research period. During the study period; the patients in the control group continued their mandibular backward and downward rotation and the lower face height showed significant increase. In the treatment groups, the skeletal open-bite was treated and the mandible showed a forward and upward rotation. By increasing the height of the posteror bite blocks, more evident changes were obtained in the rotation of the mandible. Concerning the gonial angle changes, statistically singificant differences were obtained between the two treatment groups and therefore a need for further research of the effects of posterior bite-blocks with increased heights arose.