Kişisel marka ve liderlik kavramının siyasal pazarlama üzerindeki etkisi: 1983-1989 Turgut Özal dönemi örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı, Kişisel Marka Ve Liderlik Kavramının Siyasal Pazarlama Üzerindeki Etkisinin 1983-1989 Turgut Özal Dönemi Örneği üzerinden incelenmektir. Bu Araştırma nitel desenli bir çalışma olup tarama modeli kullanılarak yapılmıştır. Araştırmada konu ile ilgili yapılmış tezler, bilimsel yayınlar, kitaplar, medya yayınları ve seçim bilgileri veri kaynağı olarak kullanılmıştır. Siyasi kişiliklerin ve liderlerin yaşamları toplum önünde cereyan eder. Siyasilerin hayatını özel ve siyasi yaşamı diye ayırmak çok zordur. Araştırmada marka kişiliği olarak Turgut Özal'ın liderliğinin siyasi pazarlamaya etkisi incelenmiştir. Özal, siyasi yaşamına Türkiye'deki kriz döneminde başlamış ve önce başarısız olmuş olsa da, bu başarısızlığı onun 1980'den sonra lider olarak ortaya çıkması için fırsata dönüşmüştür. Siyasi yaşamından önce de sahip olduğu kararlılık, dönüşümcülük, doğallık, elitizm, problem çözme becerisi, vizyonerlik ve girişimci ruh gibi özelliklerini siyasi lider olarak markaya çevirmiş ve bunu siyasi pazarlamada başarı ile uygulamıştır. Ayrıca, Özal'ın siyasi tutumu ve davranışları, onu dönüşümcü, otoriter, liberal, muhafazakar, eğlenceli, vizyoner ve kararlı bir lider yaparak karizmasına kaynaklık etmiştir. Siyasi lider olarak kendi kişisel özellikleri dışında, siyasi pazarlama yöntemlerini benimsemiş ve bunu siyasi başarıları için bir araç olarak kullanmış olması da Özal'ın Türkiye'de profesyonel siyasi pazarlama sürecinin de öncüsü olmasını sağlamıştır. Türk siyasi yaşamında büyük dönüşümlere imza atan siyasi bir kişilik olarak elbette muhalifleri tarafından kendi döneminde ve sonrasında ağır eleştiriler almış, ancak bu eleştirilere demokrat tavırlarıyla anlayış göstererek çoksesli siyasal yapının Türkiye'de gelişmesine katkı yapmıştır.Türk siyasetine ve Türkiye'ye kazandırdıklarıyla Özal, uzun yıllar tartışmalara konu olacak bir birikim bırakmıştır denilebilir. The purpose of this study is to analyze the effect of personal trademark and leadership concept on political marketing by examining the 1983-1989 Turgut Ozal period. This research has been made using screening model with a qualitative research pattern. Theses regarding this subject, scientific publications, books, mass media publications and previous electoral information are among the data sources that have been used. The lives of the politicians and political leaders are lived in front of the people. Seperation of the lives of the politicians as private life and political life is often very difficult. In this research, the influence of Ozal's leadership on political marketing was analyzed. Ozal started his political career in a crisis period in Turkey, though it was not a bright beginning at first, it quickly turned into an opportunity that would lead him to become an influential political leader in the 80ies. He used his qualites that he had even before his political career such as boldness, naturalness, transitionist and elitist approach, visionary perspective, having good problem solving and entrepreneural skills to create his own trademark and he also successfully applied all these qualities in political marketing. Furthermore, his political attitude and behavior, are the sources of his charisma that made him a transitionist, authoritarian, liberal, conservative, joyful, visionary and bold leader. Besides his personal qualities, the facts that he adopted the political marketing principles and his successful application of these principles for his own political gain are also contributed in making him the Pioneer of Professional political marketing in Turkey. As a political figure that skillfully led many transitions in Turkish politics, of course he was heavily criticized by his political opponents of his time and after but he tolerated these criticisms in a very democratic manner and by doing so, contributed to the development of the polyphonic political infrastructure. It can be said that with all the achievements he gained for Turkey and all his contributions in the Turkish politics; Ozal, left a legacy that will be debated upon for many years.
Collections