Glukometre ile kan glukozu izlenmesinde arteriel kan ile kapiller kanın kullanımının karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
68 ÖZET Bu çalışma, büyük ameliyat geçiren hastalarda glukometre kullanılarak kan glukoz düzeyini ölçmek için alman kapiller kan örneği ile arteriel kan ömek analiz sonuçlarının karşılaştırılıp glukoz düzeyleri arasındaki farkın anlamlı olup olmadığını ayrıca, büyük ameliyat geçiren diabetik hastalarda ameliyat sonrası dönemde görülebilecek kan glukoz düzey değişikliklerini belirlemek için kapiller kan kullanımı ve arter kanı kullanımı ile elde edilen kan glukoz düzeyleri arasındaki farkın klinik açıdan anlamlı olup olmadığını saptamak amacıyla yapılmıştır. Araştırma Ege Üniversitesi Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Kliniği Yoğun Bakım Ünitesi'nde 03.02.1998 ile 16.06.1998 tarihleri arasında açık kalp ameliyatı geçiren 27 diyabetik 52 diyabetik olmayan toplam 79 hasta üzerinde yapılmıştır. Her iki gruptaki hastalardan kapiller ve arteriel kan örnekleri toplanmış glukometre ile ölçüm değerleri saptanmış aynı zamanda arteriel kan örneğinin biyokimyasal analizleride yapılmıştır. Veriler yaş, cinsiyet, diabetik olma durumu, vital bulguları (vücut sıcaklığı, tansiyon arteriel, nabız) glukometre ile ölçülen kapiller kan glukoz değeri, glukometre arteriel kan glukoz değeri ve arteriel kan örneğinin biyokimyasal analiz sonucu, ürik asit ve biluribin metabolit düzeyleri ve ameliyat sonrası komplikasyon oluşup oluşmama durumu olarak kayıt edilmiştir. Verilerin analizinde sayı, yüzde, varyans analizi (ANOVA), Ki-Kare, t testi, korelasyon analizleri kullanılmıştır. Diabetik ve non-diabetik hasta grubunda yapılan tüm analizlerde değişik kan örnekleri kullanılmasına ve değişik analiz yöntemi kullanılmasına rağmen elde edilen sonuçlar arasında istatistiksel olarak fark bulunmamıştır (p> 0.05). Ürik asit düzeyleri yüksek olan 9, ve bilirubin düzeyleri yüksek olan 10 hastada tüm glukoz değerleri karşılaştırıldığında aralarındaki fark istatistiki olarak anlamsız bulunmuştur (p> 0.05). Araştırmanın sonucunda; glukometrede kan glukoz düzey tespiti için arter kan örneğinin güvenle kullanılabileceği saptanmıştır.69 Yoğun bakımdaki hastaların kan glukoz düzey tespitlerinin sık aralıklarda yapılması, bu işlemin çabuklaştırılması, konforlu olaması ve ekonomik kazanç sağlaması hem hastaya, hem sağlık ekibine güvenlik, kolaylık ve kazanç sağlayacaktır. Diabet gibi kronik bir metabolik hastalık sürecine sahip olan hastalar için bu izlemler daha da önem kazanmaktadır. Araştırmaya alman diabetik hastaların hastalık süreçleri 7.9±5.3 yıldır. Mikroanjiyopati koplikasyonlanmn diabetik hastalık süreci ile arttığı düşünülür ise, uzun dönem diabet hastalarının kapiller kandan alman örneklerinin biyokimyasal teknik ile ölçülen kan glukoz değerleri ile karşılaştırılmalıdır. Bu araştırmada literatürde bahsedildiği gibi kan ürik asit ve bilirubin düzeylerinin yüksek olması durumunda glukometre ile ölçüm sonuçlarım etkilememiştir. Ancak, bizim güvenli aralık düzeyinin üstünde bulduğumuz değerler hem biluribin ve hemde ürik asit için norma kan düzeylerinin üst sınırına oldukça yalandır. Dolayısı ile güvenli ölçüm yapılıp yapılamayacağı bu bulgular ile mümkün olmamaktadır. Bu metabolitlerin kandaki düzeylerinin yüksek olduğu durumlarda güvenli ölçüm yapılıp yapılamayacağı daha fazla denek üzerinde incelenmelidir. 70 SUMMARY This study, was constructed to determine if there was any clinically significant difference between patients' blood glucose levels at the samples obtained from capillary and arterial ways undergoing major surgical procedures. Furthermore, the difference between blood glucose measurements results of capillary and arterial blood samples to determine possible postoperative blood glucose level fluctuations at diabetic patients undergoing major surgical procedures were studied. 27 diabetic and 52 non diabetic, totally 79 patients who underwent major cardiac surgery at Ege University Medical School Hospital from 3rd February 1998 through 16th June 1998 were taken to the study. The capillary and arterial blood samples of both groups were collected, blood glucose levels were measured and at the same time arterial blood samples were biochemically analysed. The data, through the patients' age, sex, the condition of having diabetes, vital signs (body temprature, blood pressure, heart rate), capillary blood glucose value by glucometer, arterial blood glucose value and biochemical analysis of arterial blood sample, uric acid, total bilirubine level and postoperative complication occurence were noted. For statistical analysis percentage, student t-test, analysis of variance (ANOVA), Chi-square, Pearsons' correlation tests were used. All analysis made at both diabetic and non diabetic patient groups revealed no clinically significant differences although different blood samples and different analysis methods were used (p> 0.05). The difference between glucose measurements results by glucometer from capillary samples and biochemical analysis of arterial blood samples at 9 patients with elevated uric acid levels and 10 patients with elevated bilirubine levels were found as statistically nonsignificant (p> 0.05).71 In conclusion; the findings of this study support the use of arterial blood specimens for analysis by the glucometer blood glucose monitor. Frequently, quickly, comfortable and inexpensive measuring blood glucose levels will be possible by glucometer. The use of glucometer will provide safety, facility and economicall benefit to health care providers as well as patients. The illness process of diabetic patients who were taken to the study were 7.9 ± 5.3 years. If it is thought as microangiopatic complication risk elevates proportionally with the process of the illness, long term diabetic patients' capillary blood glucose levels should be compared with biochemicall methods. In this study the elevated blood uric acid and bilirubin levels did not effected glucose measurement results by glucometer as it was pointed out in the literature. But, the elevated values that we have found in our study are closer to the upper edge of normal blood levels of these metabolites. Further studies should be done with more patients to receive better results and to investigate the safety of blood glucose measurements with elevated blood uric acid and bilirubin levels.
Collections