Süt dişi minesinin çürüğe direncinin artırılmasında yüzeyel flor ajanlarından titanyum tetraflorür (TiF4) asitlenmiş fosfat florürün (APF) in vitro olarak karşılaştırmalı araştırması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
105 6. ÖZET Süt dişlerinde daimi dişlere göre, asit ataklarıyla oluşan mineral kaybı daha fazla oluşmaktadır. Dolayısıyla çocuklarda özellikle süt dentisyonunda dişlerin çürükten korunmasında etkili bir yüzeyel florür ajanının arayışı sürmektedir. Bu nedenle yapmış olduğumuz çalışma, yüksek florid konsantrasyonuna sahip iki yüzeyel florür uygulamasının ( TiF4 ve APF), sağlam süt dişi minesinde çürük önlemede ve mine direncinin arttırılmasında yada erirliğinin azaltılmasında olan etkilerinin in vitro olarak karşılaştırmalı değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Çalışmamızda 21 adet süt molar dişinin vestibül, lingual ve aproksimal yüzlerinde standart pencereler oluşturulup, bunun dışındaki tüm mine yüzeyleri mumla kapatıldı. Hazırlanan topikal flor ajanlarından %1'lik TiF4 (pH=1.75) 1 dakika süreyle vestibülde açık bırakılan mine yüzeyine, APF ( pH=3) ise lingualdeki yüzeye 4 dakika süreyle firça ile uygulandı. Uygulama süresi sonunda dişler 10 saniye bidistile suyla yıkandı. Aproksimal yüzeye ise hiçbir uygulama yapılmadan kontrol olarak alındı. Uygulamalar sonrası dişler 37 `C'delri etüvde 10 cc'lik polietilen tüplere konmuş yapay tükürük içinde 24 saat süreyle bekletildiler. Süre sonunda örnekler bidistile suyla çalkalandı ve polietilen tüpler içindeki sodyum asetatla tamponlanmış il.li.. Ü ıL'.:J*. BOİfl&SÎAHTASYGN106 asetik asit çözeltisine konuldu, örneklerde başlangıç çürük lezyonlannın gelişimi, 16 gün boyunca hergün pH'ı 4.0 olan tamponlanmış asetik asit çözeltisi değiştirilerek takip edildi. Demineralizasyon süresi bitiminde oluşturulan yapay çürük lezyonlannın ortasından geçecek şekilde elmas separe ile distile su akışı allında kesitler alındı. Herbir pencereden alınan kesitlerden 2 adeti polarize ışık mikroskobu ile incelemeye ayrılırken, 1 adedi de scanning elektron mikroskop ve enerji dağılım x ışm spektrometre ile element analizine ayrıldı. Polarize ışık mikroskobu ile değerlendirmede, kesitlerden hazırlanan preparatlardaki lezyonlar Kuvars levhası ve Michel-Levy renk skalası yardımıyla su emdirme ortamında incelendi. Her gruba ait oluşturulmuş lezyonlann yüzey zonu, lezyon gövdesi, maksimum pozitif çift kırınım ve total lezyon derinliğine ait değerleri saptanarak, üç grup birarada ve ikili gruplar halinde istatistiksel olarak karşılaştırıldı. SEM ve EDS için ayrılan kesitler ise, incelemelere hazır hale getirildikten sonra, hem yüzeye ait bilgiler alınmış, hemde uygulama yapılmış ve yapılmamış mine yüzeylerinde kalsiyum, fosfor, oksijen ve titanyumun dağılımına ait % ağırlık cinsinden değerleri kaydedildi. Ölçüm sonuçları gruplara göre istatistiksel olarak karşılaştırıldılar. İstatistiksel analizde, varyans analizi testi (ANOVA), Friedman two-way anova, Wilcoxon eşleştirilmiş iki örnek testi ve paired-t testi kullanıldı. Gruplar arasındaki farkların anlamlılık seviyesi p<0.05 olarak seçildi. Polarize ışık mikroskobunda incelenen ve gruplara göre karşılaştırmalan yapılan başlangıç mine çürük lezyonlanndan elde edilen yüzey zonu kalınlığı, lezyon gövdesi, maksimum pozitif çift kırınım ve total lezyon derinliği değerlerinin, TİF4 grubunda, kontrol grubundaki örneklere ve APF grubundaki örneklerden alman sonuçlara göre ileri derecede anlamlı farklılık taşıdığı saptanmıştır.107 Scanning elektron mikroskop ile yapılan yüzey incelemelerinde, her iki flor preparatma ait örneklerde uygulama görmüş bölgelerin morfolojilerinin değiştiği saptanmıştır. TiF4'ün yüzeyel uygulamalarının yapıldığı mine yüzeylerinde genel olarak yoğun, bazı örneklerde incelmiş yada kaybolmuş bir yüzeyel örtünün varlığı gözlenmiştir. APF uygulanmış örneklerin SEM görüntülerinde ise yer yer globuler tarzda birikintiler şeklinde oluşmuş yüzey örtüsü gözlenmiştir. TİF4 uygulanan mine yüzeyinden elde edilen element analizinde titanyum değerlerinin % 1-15 arasında olduğu, bu bulgunun yam sıra kalsiyum seviyelerinde ise kontrol grubuna göre bir miktar düşüşün olduğu saptanmıştır. 108 7. SUMMARY In this in vitro study, after a single topical application, the effectiveness of TiF4 and APF on preventing sound enamel from dental caries and increasing enamel resistance to bacterial acid attack was aimed to evaluate. 21 extracted human decidious teeth free of crack and caries were used for this sample preparation. After the soft tissue remnants were removed with a scaler, the teeth were cleaned with pumice and water by means of a rubber cup attached to a handpiece. Then the teeth were covered with dental sticky wax leaving standart windows on the buccal, lingual and approximal surfaces. These windows were approximately 2 mm in height occluso-cervically and 5 mm in width mesio distally. Each tooth had a total of 3 windows of exposed sound enamel. The exposed sound enamel on buccal and lingual windows were subsequently treated with topical fluoride agents. On buccal window, freshly prepared 1% TİF4 solution treated with a brush for a single, 1 minute period and rinsed with bidistilled water for 10 seconds. The lingual windows exposed to APF treatment for 4 minute and rinsed similarly. The remaining approximal windows from the same teeth were left untreated as controls. After the application period the teeth immersed in synthetic saliva for 24 hour at 37°C.109 At the end of the washing period, teeth were rinsed with deionized water and placed in 10 ml of a buffer of ionic strenght 34 mmol/1 consisting of sodium acetate-acetic acid to create artificial white spot lesions. The demineralizing solution changed daily and its pH was adjusted to 4.0. After an exposure of demineralizing solution for 16 days, the teeth were sectioned longitudinally with a water-cooled diamond disk. The two of the sections obtained from each window were then ground to a thickness 85-100 um and evaluated using polarizing light microscopy. The remaining third portion of the same window was prepared for SEM and EDS. Ground sections from treatment and contol lesions were examined and photographed by polarizing light microscopy by means of Quartz plate and Michel- levy Colour Scale after imbition with water. The rates of surface zone, lesion body, maximum positive birefringence and total lesion depth were determined in all groups. Comparisons were made statistically for paired and all groups. İn order to more fully explain the interaction of topical fluoride treatment and enamel, the sections were coated with gold/palladium and viewed with a JEOL JSM 6400 scanning electron microscope to analyze the ultrastructurel alterations. At the same time, an energy dispersive X-ray analysis system attached with SEM was used to determine the calcium (Ca), phosphore (P), oxigen (O) and titanium (Ti) contents of the teeth quantitatively. The analytical conditions performing for EDS were 15 ekV accelerating voltage scale and 100 seconds counting time. The computer software assisted EDS for this study was 2001 Voyager Sun. The differences in the values of surface zone, lesion body, maximum positive birefringence, total lesion depth and ratios of Ca, P, O2 and Ti between experimental and control groups were analyzed by Recorded measure ANOVA, Friedman two-way110 anova, Wilcoxon matched-pairs signed-ranks test and paired-t test with a statistical software package (SPSS). The significance level was set at 5 %. The results from the polarizing light microscopy examinations confirmed the finding reported in the literature that, only one topical application of 1% TİF4 can be inhibited enamel demineralization. The average values of the surface zone, lesion body, maximum positive birefringence and total lesion depth of the lesions from TiF4 group significantly different when compared to the APF and control groups. The lesion body of the lesions from the sections of APF group were 2-3 times larger than in the TiF4 grop. SEM examination which was carried out in order to determine the treatment effect on the surface topography showed that dental enamel exposed to the topical fluoride application was resulted a marked alteration in the surface morphology. The enamel surfaces treated with 1% TİF4, was produced a massive surface coating which was retained even after washing periods. In some samples the coating was not uniform and its presence was limited small areas. On APF treated enamel surfaces it was observed deposits of microglobuler structures forming a coating. The major portions of this coating was solubl and removed during the washing and demineralizing procedure. The increasing amount of Ca was associated with CaF2 precipitation. The results of the Ti values from TiF4 -treated group showed that topical treatments of TİF4 deposited relatively large amounts of Ti on the tooth surfaces, probably in the form of TİO2. The mean Ti deposition from the 1 minute TiF4 treatment was 1-15% which is in good agreement with the value of 1-16% Ti reported by Hals et al.. Ca/P ratio was also lowered indicated surface coating on solidIll tissues of the teeth. Since decreasing Ca levels on enamel surfaces, the presence of the amorphous surface coating composed of a fine globuler material may act as a protective barrier to prevent caries initiation and progression. From the present study it can be deducted that a brief topical application of 1% TiF4 can be effective enough against dental caries for decidious dentition.
Collections