Defibrotid`in aterojenik diyet uygulanan tavşanlarda kalp ve karaciğer serbest radikaller ve antioksidan enzimlere etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
90 ÖZET Son yıllarda polideoksiribonükleotid yapısında olan defibrotidin profıbrinolitik, antitrombotik ve antiiskemik etkilere sahip olduğu deneysel ve klinik çalışmalarla öne sürülmektedir. Deneysel çalışmalarda, defibrotidin serum kolesterol ve kalsiyum düzeylerini etkilemeksizin aorta kolesterol ve kalsiyum düzeylerini azaltarak antiaterosklerotik etkiye sahip olduğu bildirilmiştir. Son senelerde defibrotidin yukarıda belirtilen etkileri nedeniyle periferal okluziv ven hastalıkları (POVH), derin ven trombozu (DVT) ve inme tedavisinde kullanımı gündeme gelmiştir. Bu çalışmada hiperkolesterolemi oluşturulan tavşanlarda defibrotidin antiaterosklerotik amaçla kullanımında kalp ve karaciğer dokularındaki serbest radikal (lipid peroksidasyonu, nitrik oksid ) ve antioksidan sistemlere olan etkisini araştırmayı amaçladık. Bu amaçla bu çalışmada Yeni Zelanda tipi beyaz erkek tavşanlar kullanıldı. Her bir grup 10 adet tavşan olmak üzere 4 grup oluşturuldu. Tüm tavşanlar bir hafta standart pelet yem ile beslendiler. Daha sonra ; Grup I (Kontrol grubu) standart diyet ile, Grup II (Kolesterol grubu) standart diyete ilave olunan %1 kolesterol + %1,4 tereyağlı diyet ile, Grup III (Defıbrotid grubu) standart diyete ilave olarak içme suyuna karıştırılan 60 mg/kg/gün defıbrotid ile ve Grup IV'de (kolesterol + defıbrotid grubu) yine standart diyete ilave olunan %1 kolesterol + %1,4 tereyağı diyeti ve 60 mg/kg/gün defıbrotid ile dokuz hafta beslendiler. Birinci hafta ve on haftalık süre sonunda tavşanlardan alınan kan örneklerinde kolesterol, MDA, katalaz, glutatyon peroksidaz ve GSH düzeyleri, kalp ve karaciğer dokusunda ise nitrat, MDA, katalaz, GSH, GSH-Rx ve GST düzeyleri araştırıldı. Kolesterol Liebermann- Burchard yöntemi ile, nitrat Bories P.N.'nin, MDA Nielsen'in Wong ve Carbonneau'nun yöntemlerinden modifıye ettiği HPLC yöntemi ile, katalaz aktivitesi Goth, glutatyon peroksidaz aktivitesi Paglia ve Valentine ve GSH da Beutler yöntemleri ile ölçüldü. Serum kolesterol düzeyi, kolesterol diyeti ile beslenen II. grupta en yüksek olmak üzere diğer tüm gruplardan ve ayrıca defıbrotid+ kolesterol grubunda(IV.grup) da kontrol (I. grup) ve defıbrotid (III. grup) grubundan anlamlı derecede yüksek bulundu. Plazma MDA düzeyi, kolesterol grubunda(II.grup) defıbrotid (III. grup) grubuna göre anlamlı olarak artmış, kan katalaz enzim aktivitesi de kolesterol (II. grup) grubundadefıbrotid (III. grup) grubuna kıyasla anlamlı olarak azalmıştı. Kalp ve karaciğer dokusunda ise; MDA düzeyleri, kolesterol uygulanan grupta diğer tüm gruplardan anlamlı olarak yüksek bulundu. Kalp ve karaciğer MDA düzeyleri, plazmada olduğu gibi, defıbrotid uygulanan III. ve IV gruplarda kontrole göre anlamlı olmayan bir azalma gösterdi. Kalp ve karaciğer dokularında nitrat düzeyleri kolesterol diyeti alan gruplarda (II, IV) anlamlı olarak azalmıştı (p<0.05). Kalp ve karaciğer katalaz enzim aktivitesi kolesterol (II. grup) grubunda kontrole göre anlamlı olarak azalmıştı. Diğer taraftan defıbrotid uygulanan III. ve IV gruplarda kalp ve karaciğer katalaz enzim aktivitesinin kontrol grubundan anlamlı olmayan bir düşüklük ve kolesterol grubundan da anlamlı olmayan bir yükseklik gösterdiği dikkati çekti. Kan, kalp ve karaciğer GSH düzeylerinde ise gruplar arasında anlamlı bir fark saptanmadı. Ancak kan ve kalp ve karaciğer GSH düzeylerinde kolesterol ile anlamlı olmayan bir azalma, kalp ve karaciğer GSH düzeylerinde de defıbrotid ile anlamlı olmayan bir artış gözlendi. Kan, kalp ve karaciğer GSH-redüktaz aktivitelerinde gruplar arasında anlamlı bir fark saptanmadı. Ancak defıbrotid uygulanan III. ve IV gruplarda kan GSH-redüktaz aktivitelerinde bazale göre anlamlı bir artış gözlendi. Kalp ve karaciğer dokularında kolesterol diyeti alan gruplarda (II, IV) anlamlı olarak azalmıştı (p<0.05). Kalp dokusu GST düzeylerinin kolesterol grubunda (grup II) anlamlı olarak azaldığı saptanmıştır (p<0.05). Sonuç olarak elde edilen bulgular kalp ve karaciğerde aterojenik diyetin (hiperkolesteroleminin) oksidan stresi (MDA) arttırıp antioksidanlatı baskılayabileceğim defıbrotidin ise bu etkileri engelleyebileceğini düşündürmektedir. Ancak uzun süreli ve farklı dozda defıbrotid uygulanışı ile daha ayrıntılı sonuçlar elde edilebileceği kanısına varılmıştır. 92 SUMMARY Profibrinolitic, antithrombotic and antiischemic effects of defibrotide are currently under investigation. Experimental studies revealed an antiatherosclerotic effect of this polydeoxyribonucleotide by lowering aorta cholesterol and calcium. Due to these effects, defibrotide is proposed as a therapeutic agent in peripheral occlusive venous diseases, deepvein thrombosis and stroke. The aim of this study was to investigate the effects of defibrotide on heart and liver free radical producing and antioxidant systems. 40 male New Zealand type rabbits were divided into four groups; I-standard diet ( control), II-high cholesterol, Ill-standard diet+defibrotide, IV-high cholesterol+defibrotide. In blood samples drawn after 10 weeks of feeding and defibrotide administration, serum cholesterol was significantly elevated in II in comparison to the other three groups and in IV compared to I and III. In II, plasma MDA levels were significantly increased and plasma catalase activities decreased compared to III. After 10 weeks, in II, plasma MDA increased, catalase activity decreased and in III, catalase increased compared to basal values. In heart and liver tissue homogenates; MDA levels in II were higher than all groups. Heart and liver catalase activity in II was lower than control. No significant changes were observed in blood, heart and liver glutathione peroxidase activities between groups. But, this enzyme was elevated after 1 0 weeks compared to basal in the defibrotide administrated groups (III and IV). Blood, heart and liver GSH did not differ between groups. Conclusion: Atherogenic diet increased MDA levels and decreased catalase activity in blood, heart and liver tissue. Our observations imply that defibrotide can be beneficial by increasing the activities of antioxidant enzymes catalase and glutathione reductase.
Collections