Travma dışı ince barsak ve kolon perforasyonları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kliniğimizde geçen 6 yıllık süre içerisinde travma dışı intestinal perforasyon saptanan 97 hastanın, 62 sinde ince barsak perforasyonu(% 63.9), 35 hastada ise kolona ait perforasyon görüldü {% 36). Hastaların % 68 i erkek, %32'si bayandı. Yaş dağılımı 16- 90 arasında idi. -Non travmatik p er f or asyonlar, oluşturan hastalıkların başında tifo ilk sırayı alıyordu. 33 tifo perforasyon olgusu saptandı. Bu tüm perforasyonların % 34 ü idi. Tifoda genel mortalite % 39 olarak bulundu. Erken başvurma, erken tanı ko nulması ve acil cerrahi girişimin yapılması,prognozu iyi yönde etkiledi. Laparatomi yapılan olgularda, ileumda sadece 1 adet perforasyon bulunuyor ve diğer ince barsak segmentle- ri sağlıklı görülüyorsa; wedge eksizyon ve primer sütür, mul- tipl perforasyonlar bulunuyorsa veya barsak segmentleri sağ lıksız ve yeni perforasyonlara aday ise, patolojik bölgeyi içeren ince barsak rezeksiyonu yapılmasının en uygun cerrahi yöntem olduğu sonucuna vardık. Anastomoz kaçağı yönünden- 69 - daha emniyetli abulunduğundan, olgularımızda yan yana anas- tomozun tekniğini uyguladık. - 17 perforasyon olgusuyla; amebiazis, serimizde II. sırayı almaktaydı. Nontravmatik perforasyon olgular ımızın, % 17. 5' unu amebiasis teşkil etmektedir. Amebiazis perforas- yonlarında genel mortalite % 70.5 olarak bulundu..Kolon per- forasyonu olgularında escplorasyonda kolonda, yaygın enfeksi yon, ödem, gangren ve multipl perforasyona eğilim görüldü. Bu nedenle; By-pass şeklindeki anas tornoz lar, rezeksiyonsuz kolostomi veya ileostomi gibi, palyatif yöntemlerle sadece patolojik barsak kısmının devre dışı bırakılmasının, yeterli olmadığı kanısına vardık. Olgularımızda çekum rezeksiyonu, sağ hemikolektomi ve subtotal kolektomi şeklinde cerrahi yön temleri kullandık. - Malign tümörlere bağlı perf orasyonlar, 10 olgu ile çalışmamızda III. sırayı aldı. Bu tüm nontravmatik perforas yon olgularımızın % 10.3 ü idi. Genel mortalite, bu seride % 60 olarak tesbit edildi. İnce barsağın malign tümörlerinde kitleyi ve komşu lenf bezlerini içine alacak şekilde, geniş bir rezeksiyon, proksimal ve distal ülser arasında yan yana anastomoz tekni ğini uyguladık. Metastazları olan inoperabl tümörlerde sade ce pasajı sağlamak amacıyla entero-enterostomi cerrahi yönte mini kullandık. Kolon kanserinde, seçilecek cerrahi yöntem, tümörün lokali zasyonuna göre değişmekteydi. Genelde; kolon kanserin de de geniş rezeksiyon uyguladık. - Çalışmamızın IV. sırasında, 8 perforasyon olgusuyla- 70 - Tbc yer aldx. Ibc'a baglx perforasyonlar, tüm olgular xrnxzxn % 8.2 sini teşkil ediyordu. Tbc da; genel mortalite % 62.5 olarak tesbit edildi. Kliniğimizde bu olguramxzda; rezeksi- yon + anastomoz, rezeksiyon + ileostomi kolostomi, exteriori- zasyon, eksizyon + primer sütür uygulandx. Post opera tif dönemde hastalara III lü an t i tüberküloz tedavi verildi, bu tedaviye en az bir yxl devam etmesi ve 3 ayda bir kontrolle re gelmesi önerilerek taburcu edildi. Kolostomisi olan has talarda, diğer kolostomilerden farklx olarak, 1 yxllxk anti- tüberküloz tedaviden sonra kapatxlmasi uygun görüldü. - Nontravmatik perforasyonlarda; bu 4 major hastalxk- tan sonra görülme sxrasxyla; divertikül perforasyonları, crohn hastalxgxna baglx perforasyonlar, brid'e baglx perfo- rasyonlar, ince barsak ve kolon torsiyonlarx sonucu gelişen nekroza baglx perforasyonlar, invaginasyona baglx perforas yonlar, mezenter iskemiye baglx perforasyonlar, sxralana- bilir. Nontravmatik intestinal perforasyonlar nedeniyle kli niğimizde 6 yxllxk süre içerisinde uygulanan cerrahi müdahale ler sonucu görülen genel mortalite, % 40 olarak bulundu.
Collections