Farklı restoratif materyallere karşı minede veya restoratif materyallerde oluşan aşınmanın değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Restoratif materyallerin mine üzerindeki abraziv etkileri ve aşınma dirençleri, klinik restoratif tedavi için materyal seçiminde hemen her zaman önemli bir etken olmaktadır. Bu çalışmada, Finesse All-Ceramic ve IPS Empress II tüm seramik materyalinin, Vita VMK 95 konvansiyonel metal destekli seramiğin, Targis indirek kompozit materyalinin, Tetric Ceram HB posterior kompozit materyalinin ve Bio Porta G tip IV dental altın alaşımının minede meydana getirdiği aşınmayı ve restoratif materyallerin mine karşısındaki aşınma dirençleri incelemek amacıyla, çiğneme sırasında ağız ortamını belli düzeyde taklit edebilen bir aşınma testi cihazı hazırlandı. Tasarlanan cihazın çalışma prensibinde; dört set örneğin (diş-restoratif materyal) aynı anda belli bir ağırlık altında, ayarlanabilir bir hareket yolu ve hareket hızında aşındırmaya olanak sağlaması, her hareket siklusunun başlangıcında mine örnekleri restoratif materyal örneklere darbe ile temas ettirmesi ve yapılan 6 mm'lik ileri ve geri hareket sonrası örnekler arasındaki teması kaldırması sağlandı. Mine örneklerin hazırlanması amacıyla, 60 adet çürüksüz insan üst çene birinci küçük azı dişi, kök kısımları boyun hizasından kesilerek özel olarak hazırlanmış örnek tutuculara yerleştirildi. Her restorasyon materyaline ait 10' ar adet plakalar şeklindeki örnekler üretici firmaların önerileri doğrultusunda hazırlandı. Aşınma testi sırasında mine ve restoratif materyal örneklere, 37°C'lik sürekli distile su banyosu içinde, 1,5 kg sabit164 ağırlık altında, dakikada 80 siklusluk hareket hızıyla, 25000 hareket yaptırıldı. Mine ve restoratif materyal örneklerde aşınma testi sonrası meydana gelen hacim kaybını belirlemek için, örneklerin test sonrası oluşan ağırlık kayıpları dijital bir hassas terazide ölçüldü. Daha sonra mine ve restoratif materyallerin özgül ağırlıkları kullanılarak, ağırlık kayıplarından örneklerin hacim kayıpları hesaplandı. Ağırlık kaybının belirlenmesi yoluyla hacim kaybının hesaplanması yöntemini desteklemek ve oluşan dikey boyut kayıplarını ölçebilmek amacıyla, mine örnekler profil projeksiyon cihazında, restoratif materyal örnekler ise profilometrede incelendi. Ayrıca mine ve restoratif materyal örneklerde aşınma sonrası meydana gelen yüzey değişiklikleri taramalı elektron mikroskobunda değerlendirildi. Bulgulardan elde edilen sonuçlara göre, tüm restorasyon materyalleri arasında minede en fazla hacim kaybına Finesse All-Ceramic tüm seramiğinin, en az hacim kaybına ise Bio Porta G tip IV altın alaşımının neden olduğu gözlendi. Tüm restorasyon materyalleri arasında en fazla hacim kaybının IPS Empress II tüm seramiğinde en az hacim kaybının yine Bio Porta G tip IV altın alaşımında oluştuğu belirlendi. Restorasyon materyalleri arasında minede en fazla dikey boyut kaybına Finesse All-Ceramic tüm seramiği neden olurken, en az dikey boyut kaybı tip IV altın alaşımı karşısında aşman mine örneklerde oluştu. Aşıma testi sonrası tüm restorasyon materyallerinde birbirine yakın dikey boyut kayıpları meydana gelirken, en az dikey boyut kaybı tip IV altm alaşımında meydana geldi. Mine örneklerde, profil projeksiyonu yöntemi kullanılarak belirlenen izdüşüm kesit alanı kaybı bulgularının, gravimetrik yöntemle elde edilen hacim kaybı bulgularını desteklediği gözlendi. Restoratif materyal örneklerde profılometrik tarama yöntemi kullanılarak belirlenen tarama165 kesit alanı kaybı bulgularının, gravimetrik yöntemle elde edilen hacim kaybı bulgularını yine destekler nitelikte olduğu görüldü. İstatistiksel değerlendirme sonucu mine örneklerdeki hacim kaybı ve izdüşüm kesit alanı kaybı bulguları ile dikey boyut kaybı bulguları arasında doğrusal bir ilişki saptandı. Restoratif materyal örneklerdeki hacim kaybı ve tarama kesit alanı kaybı bulguları ile dikey boyut kaybı bulguları arasında doğrusal ilişki bulunmakla birlikte, mine örneklerdeki kadar güçlü olmadığı gözlendi. Abrasive effects of the restorative materials on enamel and their wear resistance have always been an important factor in selection of the materials for clinical restorative procedures. In this study, a wear testing device which could simulate the oral environment during mastication to some extent was designed to investigate the wear resistance of restorative materials opposing the enamel and the wear that Finesse All-Ceramic and IPS Empress II full ceramic materials, Vita VMK 95 conventional ceramic fused to metal, Targis indirect composite material and Bio Porta G Type IV dental gold alloy produce on enamel. The design made it possible to examine four sets of materials simultaneously with a given specific load, range and speed of movements. This device ensured the loss of contact between enamel and restorative material samples at the end of each cycle, while the enamel specimens were moving on restorative materials back and forward within a distance of 6 mm. To prepare enamel specimens, 60 extracted maxillary first premolar human teeth, which were free of caries, were separated from cervical lines and placed on specially designed specimen holders. Ten plate shaped specimens for each restorative material were prepared according to manufacturers' directions. The enamel and restorative material specimen couples were subjected to 25.000 cycles under a constant load of 1,5 kg. at167 a speed of 80 cycles per minute while they were continuously being bathed with 37°C distilled water. The amount of wear for enamel and restorative material specimens were determined by pre-test and post-test weighing of the samples to a precision of 0.0001 g using a digital scale. The results were converted from weight to volume by the use of the values for density of each material and enamel. To support the method of calculating the volume loss by detecting loss in weight and to measure the loss in vertical height, enamel and restorative material specimens were examined with a profile projection unit and profllometer, respectively. In addition, alterations on surface texture of enamel and restorative material specimens after wear test were evaluated under scanning electron microscope. According to the results obtained, it was observed that Finesse All- Ceramic caused the highest volume loss on the enamel, and the least volume loss was caused by Bio Porta G Type IV gold alloy. The highest volume loss among all restorative materials was determined to be in IPS Empress II full ceramic material, while the least volume loss was again in Bio Porta G Type IV gold alloy. Among the restorative materials, Finesse All-Ceramic caused maximum loss in vertical height of the enamel specimens. The minimum vertical height loss was seen on enamel specimens opposing Type IV gold alloy. While similar vertical height loss values were obtained in all of the restorative materials after wear test, the minimal vertical height loss was in Type IV gold alloy. It was observed that profile area loss findings for enamel specimens were consistent with the volumetric findings obtained from gravimetric results. The scanning area loss findings were also parallel to the volumetric168 findings calculated from gravimetric results for restorative material specimens. In statistical analysis, a correlation was defined between findings of volume loss, profile area loss and vertical height loss in enamel specimens, where the correlation between volume loss, scanning area loss and vertical height loss in restorative materials was not as strong as the correlation for enamel specimens.
Collections