Toplumsal zorlarla esansiyel hipertansiyon arasındaki ilişki
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışmanın temel amacı esansiyel hipertansiyon hastalığının ortaya çıkmasında toplumsal zorların etkisini ve önemini araştırmaktı. Bunun için ç. ü. Tıp Fakültesi iç Hastalıkları Hipertansiyon ve Nefroloji Bilim Dalı ile işbirliği yapılarak 30 esansiyel hipertansiyonlu (E. HT), 30 renal hipertansiyonlu <R. HT) ve 30 normotensif (N. T) denek üç grup olarak çalışma kapsamına alındı. Tüm denekler teker teker sosyodemograf ik özellikleri, öz ve soygeçmişleri, alışkanlıkları ve kişilik özellikleri yönünden soruşturuldu, deneklerin fizik ve ruhsal bakıları yapılarak herbirine Zung Depresyon ölçeği uygulandı. Ayrıca her denek hastalığın ortaya çıkmasından önceki son bir yıl içinde yaşanan önemli yaşam olayları (N. T grup için çalışmanın yapıldığı tarihten önceki son bir yıl içinde yaşanan önemli yaşam olayları) yönünden soruşturuldu. Son olarak da deneklere teker teker stres verici bir ortamda sesli uyaran verildi. Uygulanan bu stres testi öncesi ve sonrasında deneklerin kan basıncı ve nabız sayılarındaki değişiklikler kaydedildi. Çalışmada toplanan veriler Ç.ü. T. P. Halk Sağlığı Anabilim Dalı ile işbirliği yapılarak, SPSS-X2: 1 paket programı yardımıyla değerlendirildi. Elde edilen sonuçlara göre: Esansiyel hipertansiyon, 31-45 yaş diliminde, kadınlarda, evlilerde, kentte yaşayanlarda, öğrenim görmüş olanlarda ve memurlarda daha fazla bulundu. Grupların özgeçmiş yönünden karşılaştırılmasında anlamlı bir fark bulunamadı. Esansiyel hipertansiyonlu grupta ailesel yatkınlık 78diğer iki gruba göre önemli ölçüde yüksek bulundu. Alışkanlıklar yönünden gruplar arasında fark bulunamadı. Esans iyel hipertansiyon ile tütün ve alkol arasında bir ilişki kurulamadı. Esansiyel hipertansiyonlu grubun BMI ' i diğer iki gruba göre daha yüksek bulundu. Hipertansif grupların (E.HT ve R. HT), Zung Depresyon Puanları Normotensif gruba göre daha yüksekti. Esansiyel hipertansiyonun ortaya çıkmasında toplumsal zorların önemli bir yer tuttuğu görüldü. Stres verici bir ortamda esansiyel hipertansiyonlu grubun kan basıncı ve nabız sayılarında diğer iki gruba göre daha fazla bir artış görülürken; normotensif grupta orta derecede bir artış, renal hipertansiyonlu grupta ise en az artış gözlendi. Araştırmamızda elde edilen bu sonuçlar esansiyel hiper tansiyonun etyoloj isinde çağdaş psikosomatik yaklaşımlarda öne sürülen çok etkenli bütüncül görüşü desteklemektedir. 79
Collections