Hipertiroidi-hipotiroidi tanılamasında ekip çalışması yaklaşımı ve hemşirenin etkinliğinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
128 BOLUM VI ÖZET Bu araştırma; henüz tanılanmamış hipertiroit ve hipotiroit olgularım saptamasında ve tamlamada hemşirenin etkinliğinin incelenmesi ve bu genel amaç doğrultusunda ise; toplumda tanılanmamış tiroit hastalıkları (hipertiroidi-hipotiroidi) insidansmın saptanması amacı ile 1987 yılında Klein ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş olan 'Hipertiroidi Semptom Ölçeği', 1996 yılında Zulewski ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş olan 'Hipotiroidi Semptom ve Bulgu Ölçeği' ve araştırmacı tarafından ilgili literatür ve uzman görüşü alınarak oluşturulan bireysel tanımlayıcı sorular ve diğer hipertiroidi ve hipotiroidi bulguları esas alınarak yapılmıştır. Araştırma 1 Mayıs- 31 Temmuz tarihleri arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi İç Hastalıkları Endokrinoloji Bilimdah ve Nükleer Tıp Bilimdah laboratuarlarına baş vuran ve klinik muayene ile hipertiroit ön tanısı veya hipotiroit ön tanısı konulan ancak henüz objektif verilerle (TSH, FT4, FT3 gibi laboratuar sonuçlan) tam almamış ve araştırmanın önceden belirlenen sınırlılıklarına uyan 311 kişi ile yapılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak; bireysel özellikleri içeren 'Bireysel Tanıtım Formu' (Eki), 'Hipertiroidi Semptom Ölçeği' (Ek 2), 'Hipotiroidi Semptom ve Bulgu Ölçeği' (Ek 3) ve diğer hipertiroidi ve hipotiroidi bulgularım içeren ek bir form (Ek 4) kullanılmıştır. Veriler araştırmacı tarafından bireyler ile bire bir görüşülerek toplanmıştır.129 Araştırma verilerinin analizi; araştırmanın bağımlı bağımsız değişkenleri arasındaki ilişki; sayı ve yüzde dağılımlar, ortalama ve standart sapma vb. betimleyici istatistiksel değerler, ölçeklerin iç tutarlılığım inceleyebilmek için madde analizi, maddelerin madde-toplam korelasyon değerleri için Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı, Hipertiroidi Semptom Ölçeği güvenirlik düzeylerini tespit etmek için Cronbach Alpha, iki yaran test güvenirlikleri için Guttman Split-half güvenirlik katsayısı ve Spearman-Brown güvenirlik katsayısı değerleri, Hipotiroidinin Semptom ve Bulguları Ölçeğinin güvenirlik düzeyini tespit etmek için KR-20 güvenirlik katsayısı, iki yarım test güvenirlikleri için Guttman Split-half güvenirlik katsayısı ve Spearman- Brown güvenirlik katsayısı değerleri, iki ölçekten elde edilen toplam puanlan arasındaki ilişki `Pearson momentler çarpımı korelasyon analizi`, tamlama ölçeklerinden elde edilen olası tanı sonuçlan ile laboratuar sonuçlarından alman kesin tam sonuçlan ile Ki-kare (Chi-square) analizi, sosyo-demografik grupların olası tanı elde edilmesini sağlayan tamlama ölçeklerinden aldıkları puan ortalamaları ve kesin tam sonuçlan karşılaştırılması için Tek Yönlü Varyans Analizi (Tek Yönlü ANOVA) ile yapılmıştır. Araştırmaya katılanların %74'ü kadınlardan, %26'sı da erkeklerden oluşmaktadır. Bireylerin büyük bir çoğunluğunun 35 yaş ve üstünde (% 43.4) olduğu, beden kitle indeksi (BM!) açısından bakıldığında tüm örneklemin % 42.4 ünün normal kilolu olduğu, çoğunluğun Ege bölgesi (%58.8) doğumlu olduğu, % 54'ünün evli olduduğu, %52.1'inin çocuk sahibi olduğu,%45'inin yüksek öğrenim mezunu olduğu, % 84.6' sının gelir-giderinin denk olduğu, %33.8'inin memurlardan, %25.4'ünün ev hanımlarından olduğu, %47.6'sının mesleklerini stresli olarak algıladığı saptanmıştır.130 Hipertiroidi Semptom Ölçeğinin 311 kişilik ömeklem için ortalaması 8.90 ± 5.68, ölçeğin Alpha'sı 0.65, Guttman Split-half güvenirlik katsayısı ve eşit iki yan Spearman-Brown katsayısı da aynı olacak şekilde 0.58 bulunmuştur. Hipotiroidi Semptom ve Bulguları Ölçeğinin 3 1 1 kişilik örneklem için ortalaması 2.53 ± 1.52, ölçeğin cevaplanma yapısı ikili olduğu için bu ölçek güvenirliği Kuder Richardson 20 Katsayısı (KR-20) ile yapılmış ve KR-20 katsayısı 0.25 olarak bulunmuştur. Olası tanı ve kesin tanı sonuçlarının karşılaştırılmasında tanı tutarlılığının %94.0 olduğu saptanmıştır (X2 (4)=305,45639 ; pO.001). Kadınlarla erkekler (X2(2)= 12.823; p<0.05). farklı yaş grupları (X2 ( 4)=2S,608; p<0.05). bireylerin doğdukları bölgeler (X2 (14)=32,184 ; p<0.05), bireylerin kahve tüketim düzeyleri (X2(6)= 12,308; p<0.05) kesin tanı bulguları açısından karşılaştırıldığında gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı şekilde dağılım farlılığı saptanmış, diğer değişkenler arasında ise anlamlı bir farklılık saptanamamıştır. Sonuç olarak elde edilen bulgular ışığında ayrıntılı laboratuar incelemeleri yapılamayan koruyucu primer sağlık hizmeti verilen sağlık kuruluşlarında tiroit tanılamaları için geliştirilmiş ve geçerliliği güvenilirliği saptanmış bu ölçeklerin genelde ekip çalışmasının özelde ekipte etkin rol oynayan hemşirenin bireyi tıbbi girişim içermeyen ön incelemelerden sonra doğru ve bilinçli olarak uzman doktora yönlendirilmesi gerek primer sağlık hizmetlerinin daha hızlı ekip anlayışıyla etkin biçimde sürdürülmesi gerekse de tiroit hastalıklarının erken tanılanması dolayısıyla toplum sağlığı açısından yararlı olacağı düşünülmüş ve önerilmiştir. 131 ABSTRACT This study has been aimed identifying hyperthyroid patients that are not still diagnosed and those with hyperthyroid, and examining the efficiency of nurses in diagnosis and in parallel with these purposes this study has been performed based on `Hyperthyroid Symptom Scale` which was developed by Klein et al. in 1987 in order to determine thyroid diseases (hyperthyroid-hypothyroid) that are not diagnosed in society and `Hypothyroid Symptom and finding Scale` which was developed by Zulewski et al. in 1996 and individual definitive questions that are formed from related literature by researcher and by taking views of an expert, and other findings of hyperthyroid and hypothyroid. This study included 311 subjects who enrolled to Agean University Medical Faculty Research and Implementation Hospital Internal Diseases Endocrinology Department and Nuclear Medical Department between 1 May and 3 1 July and were put prediagnosis of hyperthyroid or prediagnosis of hypothyroid through clinical examination but not still diagnosed with objective data (laboratory results such as TSH, FT4, FT3) and complying with pre-determined limitations of the research. In the study, as data collecting tools `Individual Presentation Form` (Attachment 1), `Hyperthyroid Symptom Scale` (Attachment 2), `Hyperthyroid Symptom and Finding Scale` (Attachment 3) and an additional form comprising other findings related to hyperthyroid and hypothyroid (Attachment 4) were used. Data were collected by researcher making face to face interviews with individuals. Data collected through the study were analyzed by correlation between dependent and independent variables of the study; definitive statistical values such as figure and percentage distributions, mean and standard deviation, material analysis in order to examine internal consistency of the scale, Pearson Moments Multiplication Correlation Coefficient for values of material-total correlation values of materials, Cronbach Alpha in order to determine reliability levels of Hyperthyroid Symptom Scale, values of Guttman Split-half reliability coefficient and Spearman-Brown reliability coefficient for two half test reliabilities, KR-20 reliability coefficient in order to determine reliability level of132 Symptoms and Findings of Hyperthyroid, Chi-square analysis with possible outcomes of diagnosis obtained from diagnosis scales and definite laboratory results, mean scores taken from diagnosis scales providing possible diagnosis for socio-demographic groups and One Way Variance Analysis (One Way ANOVA) for comparing definite outcomes of diagnosis. 74% of the Participants were females while 26% were males. It was determined that most of the participants were aged 35 and over (43.4%), that 42.4% of the sample group had normal weight with regard to body mass index (BMI), that majority was born in Agean Region (58.8%), that 54% was married, that 52.1% had child, that 45% were graduated from higher education institutions, that 84.6% had an equal budget for income-expenditure, that 33.8% were officers, that 25.4% were housewife, and that 47.6% were experiencing occupational stress. For Hyperthyroid Symptom Scale average of the sample group including 311 subjects was 8.90 ± 5.68, Alpha of the scale was 0.65, reliability coefficient for Guttrnan Split-half and two equal half Spearman-Brown coefficient was found to be 0.58. For Hyperthyroid Symptom and Finding Scale, average was 2.53 ± 1.52 for the sample group of 311 subjects, the reliability of scale was measured by -Kuder Richardson 20 Coefficient (KR-20) because responding structure of the scale was double and KR-20 coefficient was found to be 0.25. When comparing outcomes of possible diagnosis and definite diagnosis, consistency of diagnosis was determined as %94.0 (X2 (4)=305,45639 ; p<0.001). When comparisons were made between females and males (X2(2)=12,823; p<0.05), various age groups (X2 (4)=28,608; p<0.05), birth places of individuals (X2 (14)=32,184 ; p<0.05), coffee consumption level of individuals (X2(6)=12,308; p<0.05)with regard to definite diagnosis findings, significant distribution difference was observed among groups, however, no significant difference was observed among other variables. Under light of findings it was concluded and suggested that in health institutions where protective primary health service is provided and detailed laboratory studies can not be performed, following pre-examinations which do not include medical interference, channeling above mentioned scales, which were developed for thyroid diagnosis and133 proved to be reliable, to expert doctor consciously and correctly by team work in general or in specific way by nurses who play active role in a team are useful both for giving efficiently p rimary h ealth s ervices i n more r apid w ay a nd for early d iagnosis oft hyroid diseases, thus for public health.
Collections