Diabetes Mellitus`lu hastalarda oküler kan akımının renkli doppler ultrasonografi ile incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
VII -ÖZET Diabetik hastalarda meydana gelen oküler hemodinamik değişikliklerin diabetik retinopatinin etyopatogenezindeki rolünü araştırmak amacıyla çeşitli tekniklerle çok sayıda inceleme yapılmıştır. Bu çalışmada da aynı amaçla sağlıklı kontrol grubu ve diabetik hastalarda renkli Doppler ultrasonogram (RDU) ile santral retinal arter (SRA), santral retinal ven (SRV), posterior silier arter (PSA) ve oftalmik arterler (OA)'in pik sistolik (PS), pik diastolik (PD) ve ortalama kan akımları ile pulsatil indeks (Pl) ve rezistiv indeks (Rl)'leri değerlendirildi. Olgular, bir kontrol ile pre-retinopati (PR), non- proliferatif diabetik retinopati (NPDR), proliferatif diabetik retinopati (PDR) ve pan retinal fotokoagülasyon (PRF) yapılanlar olmak üzere dört hasta grubuna ayrıldı. Sonuçlar literatür ile karşılaştırıldı. SRA'de PS kan akımında NPDR ve PDR grubunda PR grubuna göre anlamlı düzeyde azalma tesbit edildi. Kan akımının azalması ve direncin artmasına diabetik retinopatide oluşan mikroanjiopatik değişikliklerin neden olabileceği tartışıldı. SRA ve SRV incelendiğinde, PRF yapılanlarda diğer bütün gruplara göre PS, PD ve ortalama kan akım değerlerinde anlamlı düzeyde azalma ve direnç parametrelerinde artma tesbit edildi. Yukarda bildirilen nedenlerden başka, laser tedavisi nedeniyle canlı dokunun azalmasına bağlı olarak retinanın metabolik ihtiyacının, ayrıca tedavi ile düzelen otoregülasyon ve oluşan kapiller oklüzyon nedeniyle kan akımının azaldığı ve direncin arttığı düşünüldü. PSA'de, PRF yapılan hastalarda PS, PD ve ortalama kan akım değerlerinin diğer bütün gruplara göre anlamlı düzeyde azaldığı kaydedildi. Yapılan PRF tedavisinin PSA hemodinamiğine etkisi olmadığı bilinmekle birlikte bu gruptaki hastaların diabetten ve komplikasyonu olan aterosklerotik değişikliklerden daha fazla etkilenmiş olabileceği sonucuna varıldı. OA'de Pl, PRF yapılanlarda diğer bütün gruplara göre, Rl ise, PRF yapılanlarda kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde yüksek bulundu. PSA hemodinamiğindeki değişiklikler için yapılan açıklamalar burada da geçerli kabul edildi. Dokuz hastanın 18 gözünde, SRA PD akım hızı alınamayacak kadar düşük bulundu ve artan distal damar direncinin göstergesi olarak yorumlandı. Yaş ve kan basıncının kan akımına etkisi anlamsız bulundu. Çalışma sonuçlan değerlendirildiğinde, diabetin ve yapılan laser tedavisinin oküler kan akımını etkilediği, bu değişiklikleri incelemede RDU'nin faydalı, noninvaziv, kısa sürede yapılabilen ve hastayı pek rahatsız etmeyen bir teknik olduğu vurgulandı. Geniş tabanlı çalışmalarla yeterli bilgi birikimi sağlanırsa, diabetik retinopatinin medikal tedavisinde kullanılan veya gelecekte kullanılacak olan ilaçların faydalarının belirlemesinde RDU'nin yol gösterici olabileceği tartışıldı. 28
Collections