Tavşanlarda intratekal uygulanan lidokain, droperidol ve ketaminin nörotoksisitesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Anestezi ve analjezi amacıyla kullanılan ilaçlar klinikte iyi sonuçlar vermektedir. Ancak bunların nörotoksisitesi ve daha ileri dönemde spinal kordda ne gibi değişiklikler yaptığı hakkındaki çalışmalar kısıtlıdır. Nöroleptik bir ajan olan droperidolün ve dissosiyatif anestezi oluşturan ketaminin intratekal kullanıldığı çalışmalar literatürde az da olsa mevcuttur. Kan kaybı ve hipotansiyon bulguları olan hastalara belirgin hipotansif etkileri olan klasik lokal anesteziklerin yerine, ketamin veya droperidolün alternatif ilaç olarak intratekal kullanılabileceğini düşündük. İnsan uygulamalarından önce bu ilaçların spinal kordda oluşturdukları nörotoksisite yönünden araştırılması amacıyla eksperimental çalışmamızı planladık. Gereç veYöntem: Elazığ Hayvan Araştırma Enstitüsün'den temin edilen 2 adet beyaz Yeni Zellanda tavşanı (3.5+0.5 kg) ile ön çalışma yaparak araştırmamıza başladık, intratekal aralığa spinal iğne ile servikal bölgeden (intrasisternal) girdik. Buradan aspire ettiğimiz B.O.S. örneğininin Fırat Üniversitesi Araştırma Hastanesi Biyokimya laboratuvarmda yapılan çalışmasında, osmolaritesi 310±0.5 mosm/lt ve pH'sı 7.3 olarak bulundu. Çalışmamızda kullanacağımız ilaçları, Düzen Laboratuvarlar grubunda pH'larını ve osmolaritelerini çalıştırdığımız 10 solüsyonun arasından seçtik. Her ilaç için sulandırma suyu olarak bidistille su ve % 0.9 NaCI ayrı ayrı kullandık. Sulandırma suyunun solüsyonların pH ve osmolaritelerinde anlamlı değişiklik oluşturmadığı anlaşılmış ve serum fizyolojik, % 1 lidokain (bidistille su ile sulandırılmış), % 1 ketamin (bidistille su ile sulandırılmış) % 5 ketamin, % 0.25 droperidol intratekal nörotoksisiteleri araştırılacak ilaçlar olarak seçilmiştir. Çalışmamızda Ankara Tavuk Araştırma Enstitüsünden temin ettiğimiz 50 adet Yeni Zellanda tavşanı kullanıldı. Her iki cinsten ortalama 3±0.5 kg ağırlıkta beyaz Yeni Zellanda tavşanı randomize olarak 10'arlı 5 gruba ayrıldı. intravenöz 5 mg/kg Evans mavisi verildikten sonra intratekal 0.3 'er mi grup S'de % 0.9 NaCI, grup L'de % 1 lidokain, grup D'de % 0.25 droperidol, grup K5'de % 5 ketamin ve grup Kı'de % 1 ketamin uygulandı. İntratekal enjeksiyondan 24 saat sonra karotisleri kesilip kanatılarak öldürülen tavşanlara laminektomi yapılarak servikal ve torakal segmentlerinden piyesler alındı. Preparatlar histopatolojik olarak ışık mikroskopisi ve florasan mikroskopisinde incelendi ve skor: 0,1,2 şeklinde değerlendirildi. Droperidol, ketaminin % 1 ve % 5 konsantrasyonları kontrol grupları serum fizyolojik ve nörotoksisite açısından güvenilir kabul edilen % 1 lidokain ile nörotoksisite yönünden karşılaştırıldı. Gruplar arası karşılaştırmada Fisher'in kesin ki kare testi kullanıldı. Tartışma: Ketaminin intratekal kullanımında nörotoksisite, ilacın konsantrasyonuna bağlı olarak gelişmektedir. Ketaminin insanda intratekal kullanımından önce, daha çok sayıda hayvan çalışmasının, ilacın değişik konsantrasyonları kullanılarak yapılması gereklidir. Analjezik etkisini düşük konsantrasyonlarında da artırmak amacıyla içerisine adrenalin gibi ilaçlar eklenebilir. intratekal kullandığımız droperidolün çok yüksek konsantrasyonlarında (4-6 mg/kg) bile nörotoksisite oluşturmadığını tespit ettik. Ancak bu ilacın intratekal analjezik etkisi ve etki mekanizması kesinlik kazanmamıştır. Droperidolün intratekal uygulanmasında türler arasında farklı analjezik etkilerinin olduğu bilinmektedir. Nörotoksik etkisinin olmaması intratekal insan çalışmaları için avantaj oluşturabilir. Çivili başlık uyguladığımız grup ile bu yöntemi uygulamadığımız grubu karşılaştırınca, istatistiki anlamlı farklılık oluşturmamaktadır (p>0.05). Ancak çivili başlığın çalışmacıya intratekal enjeksiyon sırasında kolaylık sağladığını söyleyebiliriz. Sonuç: Serum fizyolojik ve % 1 lidokain uygulanan gruplarda 1'er tavşan kord travması sonucu oluşan yaygın subaraknoid kanama nedeniyle çalışma dışı bırakıldı. Tavşanların spinal kordlarının (servikal ve torakal segmentlerin) histo- patolojik değerlendirilmesinde, % 5 ketamin grubunda 2 tavşanın spinal kordunda nörotoksisite gözlenirken (p<0.05), serum fizyolojik, %1 lidokain, %1 ketamin ve % 0,25 droperidol gruplarında nörotoksisite gözlenmemiştir (p>0.05). %1 ketamin grubunun serum fizyolojik ve %1 lidokain grupları ile karşılaştırılmasında nörotoksisite yönünden istatistiki anlamlı farklılık bulunmamıştır (p>0.05). % 0.25 droperidol grubunun serum fizyolojik ve % 1 lidokain grupları ile karşılaştırılmasında nörotoksisite yönünden istatistiki anlamlı farklılık bulunmamıştır (p>0.05). % 5 ketamin grubunun serum fizyolojik ve % 1 lidokain grupları ile karşılaştırılmasında ise istatistiki anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). 69
Collections