Hematolojik malignansilerde eritrositer piruvat kinaz aktivitesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji-Onkoloji Bilim Dalı'nda yapılan bu çalışmaya yeni tanı konmuş hematolojik malignansisi olan 68 olgu ve benzer yaş grubunda olan 42 sağlıklı çocuk (kontrol grubu) alındı. Hematolojik malignansili olgular dört ayrı grubta incelendi. Birinci grup 1 1 ANLL'li, ikinci grup 10 relaps ALL'li, üçüncü grup 32 ALL'li ve dördüncü grup ise 15 lenfomah olgudan oluşturuldu. Olguların öykü, fizik muayene, rutin laboratuvar tetkikleri, kemik iliği aspirasyon yaymaları, gerektiğinde lenf nodu biyopsisi, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi gibi tetkiklerin yanısıra tanı anındaki ve antineoplastik tedavi başlandıktan sonraki ePKA aktiviteleri yaklaşık 1,5 ay ara ile spektrofotometrik yöntemle ölçüldü. Böylece hematolojik malignansili olgularda ePKA ve antineoplastik tedavinin eritrositer pirüvat kinaz aktivitesi üzerine etkisi saptanmak suretiyle tanı ve takip sırasında kullanılabilirliği araştırıldı. Çalışmaya alınan ANLL'li, relaps ALL'li ve ALL'li olguların ePKA sağlıklı kontrol grubunun ortalama ePKA'nden düşük olup aradaki fark istatistiksel yönden anlamlı bulundu (sırasıyla pc 0,0027, p: 0,0006 ve p; 0,0025). Buna karşın lenfomah olguların ePKA sağlıklı kontrol grubunun ortalama ePKA'nden düşük olmasına rağmen istatistiksel yönden anlamlı bulunmadı (p: 0,0819). ANLL'li, relaps ALL'li, ALL'li ve lenfomah olgularda ePKA ile yaş, cins, retikülosit yüzdesi, hemoglobin, MCH, trombosit sayısı, periferik yaymadaki ve kemik iliğindeki blast yüzdesi arasında pozitif veya negatif yönde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki mevcut değildi. Ancak ANLL'li olgularda ePKA ile MCV ve LDH arasında pozitif yönde bir ilişki (sırasıyla r: 0,676, p: 0,022 ve r: 0,685, p: 0,020), ALL'li olgularda ePKA ile beyaz küre sayısı ve MCV arasında pozitif yönde ve MCHC arasında negatif yönde bir ilişki (sırasıyla r: 0,383, p:0,022; r: 0,612, p<0,0001 ve r: -0,489, p: 0,005), lenfomah olgularda ePKA ile MCV arasında negatif yönde bir ilişki saptandı ( r: -0,619 p:0,018). ALL'li olgularda tanı anındaki (birinci örnek) ePKA ile yaklaşık 3 ay sonra alınan (üçüncü örnek) ePKA arasında istatistiksel yönden anlamlı bir araş bulundu (p:0,0062). Ancak birinci örnekle dördüncü örnek (tanı anından yaklaşık 4,5 ay sonra alınan) arasında istatistiksel yönden anlamlı olmayan bir artış saptanmışken, üçüncü örnekle dördüncü örnek arasında ise istatistiksel yönden anlamlı olmayan bir azalma saptandı (sırasıyla p: 0,124 ve 85p: 0,233). Lenfomalı olgularda da tanı anındaki (birinci ömek) ePKA ile yaklaşık 3 ay sonra alınan (üçüncü ömek) ePKA arasında istatistiksel yönden anlamlı bir artış bulundu (ç>:0,0469). Sonuçta; akut lösemili ve relaps ALL'li olgularda ePKA'nin düşük bulunması, tedavi sonrası ise yükselerek normal değerlerde saptanması nedeniyle tanıda ve neoplastik tedavinin takibinde kullanılabileceğini düşündürmesine karşın bu düşüncenin doğruluğunun kanıtlanabilmesi için daha uzun süreli ve daha çok olgu içeren çalışmaların yapılması gerekmektedir. 86
Collections