Bronşiyal astmada EKG değişiklikleri ve bu değişikliklerin kan gazı düzeyleri ile ilişkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Akut astma atağı ile göğüs hastalıkları polikliniği ve acil servise baş vuran 30 hasta hafif, orta, ağır astma atağı olarak ayrılıp bu hastalardaki arteriyel kan gazları, SFT ve EKG değişiklikleri ve bunların birbirleri ile ilişkileri araştırıldı. Her üç gruba ait solunum fonksiyon ve arteriyel kan gazı değerleri karşılaştırıldığında astma atağının şiddet derecesi arttıkça tüm solunum fonksiyon parametreleri ile Pa02, Sa02 değerlerinde anlamlı düşmeler gözlenirken, ağır gruba ait PaC02 değerinin orta gruba ait değere göre anlamlı olarak yüksek, pH değerinin ise düşük olduğu saptandı. Ağır astma grubunda daha belirgin olmak üzere hastaların büyük kısmında çeşitli derecelerde hipoksi gözlendi. Orta gruptaki hastalarda ise belirgin olarak hipokapni saptanırken hiperkapni gözlenen hastaların tümü ağır grupta yer alıyordu. Toplam 13 (%43.3) hastada normal asid-baz profili izlenirken orta gruptaki hastalarda daha belirgin olmak üzere 14 (%46.6) hastada respiratuar alkaloz tespit edildi. Sadece ağır gruptan 2 (%20) hastada respiratuar asidoz ve 1 (%10) hastada da respiratuar asidoz ve metabolik asidozun bir arada olduğu kombine tip asid-baz dengesizliği bulunuyordu. Hafif grupta sinüzal taşikardi dışında patolojik EKG bulgusu saptanamazken P pulmonale, clock-wise rotasyon, aritmiler ve sağ ventrikül hipertrofisi gibi bulgular sadece ağır grupta görüldü. EKG'lerinde sinüzal taşikardi, ST-T değişikliği, aritmi, P pulmonale, P aks sapması, clock-wise rotasyon, sağ aks sapması, voltaj kaybı, sağ ventrikül hipertrofisi saptanan hastalara ait solunum fonksiyon parametrelerinin ve Pa02, Sa02 değerlerinin genellikle anlamlı olarak daha düşük olduğu saptandı. Sonuç olarak, özellikle ağır astma grubundaki hastaların şiddetli hipoksi, hiperkapni, respiratuar asidoz ve/veya metabolik asidoz riski taşımaları ve bunlarda kardiak patolojilere daha sık rastlanmasından dolayı bu grup hastaların arteriyel kan gazı ve elektrokardiyografik yönden ciddi takip edilmelerinin hastalığın prognozu ve tedavinin yönlendirilmesi açısından faydalı olacağını söyleyebiliriz. 58
Collections