İnfeksiyon kontrolünde güncel sürveyans yaklaşımı: Yoğun bakım ünitelerinde invaziv alet kullanımı ile ilişkili infeksiyon hızları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
BÖLÜM VI ÖZET -ABSTRACT ÖZET Bu araştırma; Infeksiyon kontrolünde güncel sürveyans yaklaşımı doğrultusunda yoğun bakım ünitelerinde invaziv alet kullanımı ile ilişkili infeksiyon hızları ve bu genel amaç doğrultusunda ise; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Yoğun bakım ünitesindeki invaziv alet kullanımı ile ilişkili infeksiyon hızlarını hesaplamak ve infeksiyon kontrol uygulamaları ile ilişkisini irdelenmek amacı ile yapılmıştır. Araştırma problemi oluşturulurken, 1970 yılında Centers for Disease Control and Prevention (CDC) tarafından Amerika Birleşik Devletlerfnde hastane infeksiyonları konusunda ulusal bir veri tabanı oluşturmak ve hastaneler arası karşılaştırmayı olanaklı kılacak hastane infeksiyon hızlarını belirleyebilmek amacı ile kurulan National Nosocomial Infections Surveillance System (NNIS)'i esas alınmıştır. Araştırma, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Yoğun Bakım Ünitesi'nde 01 Haziran 2004 - 30 Haziran 2005 tarihleri arasında yapılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak; sürveyans çalışmalarında günlük yatan her hastanın kaydının tutulması amacıyla, hasta günü sayısı, yeni hasta sayısı, ventilatöre bağlı, üriner kateterli, santral venöz kateterli hasta sayılarının bir aylık çetelesinin tutulduğu, `İnvaziv Alet ilişkili Hastane İnfeksiyonları Sürveyans Formu` kullanılmaktadır (Ek1). `Hastane İnfeksiyonları Sürveyansı Hasta Kayıt Formu` çalışmaya alınan bireylerin sosyodemografik özellikleri servis, protokol no yatış tarihi, yatış nedeni, risk faktörleri, girişimler, gelişen infeksiyon gibi hasta ve hastalığa ilişkin bilgileri 88içermektedir (Ek 2). Veriler, 8 yataklı YBÜ'nde tedavi ve bakımları sürdürülen tüm hastalar dahil edilmiş olup; araştırmacı tarafından hazırlanan sürveyans izlem formlarına, hastaların bireysel tanıtıcı verileri ile hastaya ve laboratuvar verilerine dayalı aktif sürveyans yöntemleri kullanılarak yapılan günlük vizitlerle izlemler kaydedilmiştir. Yoğun bakım ünitesine yatan her hastanın, yaş, KOAH/ARDS, Diabetes Mellitus gibi risk oluşturabilecek bilgileri retrospektif olarak epikriz ve dosya taraması yapılarak veri toplanmıştır. Aktif sürveyans yoluyla yapılan veri toplama aşamasında, hastane infeksiyonlarının tanısı için, CDC'nin infeksiyon tanı kriterleri esas alınmıştır. Invaziv alet kullanımına ilişkin infeksiyon hızları ise, Invaziv alet kullanımına ilişkin formül (Invaziv alet kullanımına ilişkili infeksiyon hızı = Invaziv aletle ilişkili infeksiyon sayısı / invaziv alet günü x 1000) kullanılarak hesaplanmıştır. Araştırma verilerinin analizi, bu araştırmada elde edilen verilerin analizinde SPSS (Statistical Package for Social Science ) for Windows paket programı 11.0 versiyonu kullanılmış ve araştırmanın bağımlı-bağımsız değişkenleri arasındaki ilişki istatistiksel olarak incelenip değerlendirilmiştir. Araştırmanın `Invaziv alet ilişkili hastane infeksiyonlan sürveyans formu`ndan elde edilen veriler doğrultusunda aylara göre veriler sınıflandırılarak değişkenlik gösteren sayı ve yüzde dağılımları saptanmış ve tek yönlü tablolar oluşturulmuştur. Invaziv alet (santral venöz kateter, üriner kateter, ventilator) kullanımı ile infeksiyon gelişimi arasındaki ilişkiyi değerlendirmek amacıyla Lineer Correlation, hastaların infeksiyon gelişimi üzerine etkili olabileceği düşünülen yaş, KOAH/ARDS, Diabetes Mellitus gibi risk oluşturabilecek faktörler ile infeksiyon gelişimi arasındaki ilişki grafikler 89şeklinde sunulmuş ve Independent Samples T Testi kullanılmıştır. Infeksiyon gelişiminde risk oluşturabilecek hastanın KOAH/ARDS' sinin bulunması ile pnömoni gelişimi arasındaki ilişkiyi değerlendirmek amacıyla Chi-Square analizi kullanılmıştır. Araştırmaya dahil edilen 153 hastanın, yaş ortalaması 68,28'dir. ömeklemi oluşturan hastaların hasta günü açısından incelenmesi sonucunda, tüm örneklemin toplam hasta günü 1195 olup, toplam santral venöz kateter (SVK) günü 107, toplam ventilator hasta günü 785, toplam üriner kateter hasta günü ise 1 168 bulunmuştur. örneklemi oluşturan hastaların SVK kullanım oranı hesaplanırken, `Alet kullanım oranı=Alet günü / Hasta günü` formülü, Insidans dansitesi hesaplanırken `Insidans dansitesi= Infeksiyon sayısı / Hasta günü` formülü, kullanılmıştır örneklemi oluşturan hastaların, toplam SVK kullanım oranı %8, SVK ilişkili bakteremi sayısı 4, toplam SVK bakteremi insidans dansitesi ise %o37,3 olarak bulunmuştur. Örneklemi oluşturan hastaların toplam ventilator kullanım oranı %65, Ventilator İlişkili Pnömoni (VİP) olgu sayısı 54, toplam VİP insidans dansitesi ise %o 68,7 olarak bulunmuştur. örneklemi oluşturan hastaların toplam üriner kateter kullanım oranı %94, üriner kateter ilişkili infeksiyon sayısı 14, toplam ÜSl insidans dansitesi ise %o1 1,9 olarak bulunmuştur. Hastaların invaziv alet kullanımı ve infeksiyon gelişimi arasındaki ilişkinin incelenmesinde, Lineer Correlation analizi kullanılmıştır. Hastaların 90SVK kullanımı ile SVK ilişkili bakteremi gelişmesi arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (Lineer Correlation analizi p=0,005 p< 0,05). Hastaların ventilator kullanımı ile VİP gelişmesinin incelenmesinde, Lineer Correlation analizi kullanılmıştır. Hastaların ventilator kullanımı ile VİP gelişmesi arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (Lineer Correlation analizi p=0, 000 p< 0,001). Hastaların üriner kateter kullanımı ile ÜSl gelişmesi incelenmesinde, Lineer Correlation analizi kullanılmıştır. Hastaların üriner kateter kullanımı ile ÜSl gelişmesi arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (Lineer Correlation; p=0,000 p< 0,001). örneklemi oluşturan hastaların yaşı ile infeksiyon gelişimi arasındaki ilişkinin incelenmesinde, Independent-Samples T testi analizi kullanılmıştır. Hastaların yaşının 65'in üzerine olması ile infeksiyon gelişimi arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (Independent Samples T Test; p=0,192 p>0,05). Örneklemi oluşturan hastaların KOAH/ARDS olması ile infeksiyon gelişimi arasındaki ilişkinin incelenmesinde, Independent-Samples T testi analizi kullanılmıştır. Hastaların KOAH/ARDS olması ile infeksiyon gelişimi arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (Independent Samples T Test; p=0,315 p>0,05). örneklemi oluşturan hastaların KOAH/ARDS olması ile pnömoni gelişimi arasındaki ilişkinin incelenmesinde, Chi-Square analizi kullanılmıştır. Hastaların KOAH/ARDS olması ile infeksiyon gelişimi arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (Chi-Square ; p=0,706 p>0,05). 91örneklemi oluşturan hastaların Diabetes Mellitus olması ile infeksiyon gelişimi arasındaki ilişkinin incelenmesinde, Independent-Samples T testi analizi kullanılmıştır. Hastaların Diabetes Mellitus olması ile infeksiyon gelişimi arasındaki ilişki anlamlı bulunmuştur (Independent Samples T Test; p=0,000 p<0,001). Sonuç olarak elde edilen bulgular ışığında hastalarda invaziv alet kullanımı ile infeksiyon gelişimi arasında oldukça anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Araştırmadan elde edilen bu sonuçlar doğrultusunda infeksiyon kontrolünde başarıya ulaşmak için, özellikle yoğun bakım ünitelerinde invaziv alet kullanımı ile ilişkili sürveyans yöntemi seçilmesinin, bunun yanısıra hastane infeksiyon hızlarının düzenli olarak belirlenip moniterize edilmesinin, verilerin incelenerek endemik-epidemik atakların belirlenmesinin infeksiyon kontrol ekibi tarafından hastane infeksiyon riskini azaltmaya yönelik hastane infeksiyonları kontrol ve önleme stratejilerinin oluşturulmasının, standart rehberlerin hazırlanmasının ve hastane personeli için sürekli eğitim programlarının düzenlenmesinin-yürütülmesinin yararlı olacağı düşünülmüş ve önerilmiştir. 92 ABSTRACT This research has been planned in order to calculate infection rate related to invazive tool usage in intensive çare unit that has recent surveillance approach under infection control and it has been conducted fort he purpose of estimating infection rate associated invazive tool usage in Medicine Faculty of Agean University, Respiratory Diseases intensive Çare Unit and to the determine the relation between infection control applications and results of the research. This research is a definitive and cross-sectional. This research has been held in in Medicine Faculty of Agean University, Respiratory Diseases intensive Çare Unit between June 1st 2004-June 30 th 2005. in this research during data collection NNIS(National Nosocomial Infections Surveillance) System was taken as a base, which has been established by CDC (Centers for Disease Control and Prevention) in order to determine nosocomial infection rate. For data collection following tools are used; patient day, the number of patient new patients, the number of patients who is connected to ventilator and/or urinary catheter, central line,` Invasive Device Associated Surveillance Form`(Annex1) on vvhich patients with central line are followed up for öne month and `Hospital infection Surveillance Form` (Annex2) vvhich is customized according to unit by researcher. Participants of the research were ali patients being under çare and treatment in intensive çare unit including 8 beds. During data collection for the 93research, daily checks were done by using active surveillance methods based on laboratory data for each patient under follow up. During these follow up, data which can constitute a risk such as patients' age, COPD/ARDS, Diabetes Mellitus and for diagnosing infection on patient diagnostic criteria of CDC was used. Infection rate associated to invazive device usage was calculated with following formula: infection rate associated to invazive device usage = the number of infection associated to invazive device / invazive device day x1000. In analysis of research data, SPSS (Statistical Package for Social Science ) for Windows packet programme 1 1.0 version was used and relation between incidence density of invazive device usage which is dependent variable of the research has been evaluated statistically. Data obtained from research has been classified on monthly base. Distribution of number-percentade was determined and one- way tables were created. In order to evaluate relation between invasive device (central line, urinary catheter, ventilator) and infection occurance, association between Lineer Correlation, other independent variables that can constitute risk such as age, COPD/ARDS, Diabetes Mellitus and infection occurance was presented with graphics and Independent samples were examined by using T test. In addition, Chi-square analysis was carried out to evaluate relation between pnomonia occurance and existence of COPD and ARDS. Mean age for 153 patients involved in the research was 68,28. Patient day for participants was 1 195 days, central line day was totally 107, ventilator patient day was totally 785, urinary catheter patient day was totally 1 168. 94It was found that total usage rate for central line was 8%, that number of bacteremia related to central central line was 4, that total incidence density of central line was 37,3 %o. Total ventilator usage for subjects was 65%, the number of subjects having pnomoni associated to ventilator was 54, total pnömoni incidence density associated to ventilator was 68,7 %o. Total usage rate of urinary catheter was 94%, the number of infection associated to urinary catheter was14, total incidence density was 11,9 %o. Significant correlation was found between usage of central line and bacteremia occurance associated to central line (Lineer Correlation analizi p=0,005 p<0,05) The correlation between ventilator and infection occurance in pnömoni was significant (Lineer Correlation; p=0,000 p< 0,001) The correlation between urinary catheter and infection occurance in urinary system was significant (Lineer Correlation; p=0,000 p< 0,001) Correlation between patients' age and infection occurance was analyzed. However, no significant correlation was found between infection occurance and being over age of 65 (Independent Samples T Test; p=0,192 p>0,05) T test analysis was also employed in investigating relation between COPD/ARDS existence and infection occurance. No significant correlation was found between COPD/ARDS existence and infection occurance (Independent Samples T Test; p=0,315 p>0,05). 95Also, relation between pnemonia and KOAH/ARDS existence was examined by Chi-square analysis and significant correlation found between these two variables (Chi-square; P=0,706 p>0,05). In analysing relation between Diabetes Mellitus and infection occurance, T test was employed and significant relation found between Diabetes Mellitus and infection occurance (Independent Samples T test; p=0,000 p<0,001). Under the light of data obtained from this research, it was concluded that there was very significant correlation between invasive device usage and infection occurance. Considering these data provided from this research, which can be a sample for surveillance studies of Intensive Care Unit, it has been suggested that surveillance method related to invasive device usage under infection control should be chosen and accordingly control and prevention startegies should be established by infection control team, that standart guidelines should be prepared, and that trainings should be arranged continuously for hospital staff. 96
Collections