Karaciğer sirozlu hastalarda ve dispeptik hastalarda helicobacter pylori infeksiyonu ve gastroduodenal lezyonlarla ilişkisinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
7. ÖZET Bu çalışma sirotik ve dispeptik hastalarda H. pylori infeksiyonunun sıklığını ve gastroduodenal lezyonlarla olan ilişkisini incelemek amacıyla planlandı. 38 sirotik hasta, (ortalama yaş 62±10 yıl) 40 dispeptik hasta (ortalama yaş 46±14 yıl) ve kontrol grubu olarak 40 sağlıklı olgu (36±I2 yıl) çalışmaya alındı. Tüm olguların panendoskopi ile üst gastrointestinal sistem mukozası incelenerek lezyonları not edildi ve serolojik olarak ELİSA ile anti- H. pylori IgG antikorları çalışıldı. Karaciğer sirozlu hastalarda peptik ülser ve konjestif gastropati sıklığının normal popülasyondan önemli derecede daha yüksek olduğu saptandı. Dispeptik hastalarda gastroduodenal lezyonlar normal popülasyondan daha yüksek olduğu bulundu. H. pylori infeksiyonunun sıklığı sirotik hastalarla normal olgular arasında anlamlı ilişki saptanmazken (p>0.05), dispeptik hastalarda ise H. pylori infeksiyonu normal olgulardan anlamlı derecede daha yüksek saptandı (p<0.05). H. pylori enfeksiyonunun sıklığı yaş ile birlikte artmaktadır. Tüm gruplarda erken yaşlarda H. pylori enfeksiyonu yüksek oranda görülürken 50-59 yaşlan arasında pik yaptığı izlendi. Karaciğer sirozlu ve kontrol olgularında H. pylori infeksiyonu erkeklerde kadınlardan anlamlı derecede daha yüksek idi (p<0.05). Dispeptik hastalarda ise kadınlarda erkeklere göre hafifçe yüksek idi (p>0.05). Sigara içenlerle içmeyenler arasında H. pylori infeksiyonu sıklığı açısından anlamlı bir ilişki saptanmadı (p>0.05). Karaciğer sirozlu hastalarda etyoloji ile H. pylori infeksiyonu arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı (p>0.05). Child evrelemesiyle H. pylori infeksiyonu arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı (p>0.05). H. pylori infeksiyonu konjestif gastropati saptanmayan veya hafif konjestif gastropati bulunan sirotik hastalarda şiddetli konjestif gastropati bulunan sirotik hastalardan anlamlı derecede daha yüksekdi (p<0.005). Özofagus varisi bulunmayan veya I. ve 11. derece özofagus varisi bulunan sirotik hastalarda 66H. pylori infeksiyon sıklığı III. ve IV. derece özofagus varisi bulunan hastalardan anlamlı derecede yüksek idi (p<0.005). Karaciğer sirozlu hastalarda peptik ülser, gastrit ve gastroduodenit ile H. pylori infeksiyonu arasında anlamlı bir ilişki bulundu (p<0.05). Eroziv gastrit ile H.pylori infeksiyonu arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Dispeptik hastalarda H.pylori infeksiyonu ile gastroduodenal lezyonlar arasında güçlü bir ilişki saptandı. Sonuç olarak; peptik ülser ve konjestif gastropatinin siıotik hastalarda daha sık olduğu gözlendi. Karaciğer sirozlu hastalar ile normal sağlıklı olgular arasında H.pylori infeksiyonunun sıklığı açısından anlamlı bir farklılık yoktu. H.pylori enfeksiyonu tüm gruplarda yaş ile birlikte artmaktadır. Karaciğer sirozlu hastalarda etyoloji, Child sınıflaması ve sigara kullanımı ile H.pylori enfeksiyonu arasında anlamlı bir ilişki yoktu. Siıotik hastalarda gastropati ve varis derecesi aitti kça H.pylori enfeksiyon sıklığı anlamlı olarak azalmaktadır. Karaciğer sirozlu ve dispeptik hastalarda H.pylori infeksiyonu ile gastroduodenal lezyonlar arasında güçlü bir ilişki saptandı. 67
Collections