Malign melanomlarda HMB-45 ve S-100 Proteini`nin immünohistokimyasal yöntemle değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalında 1987-1994 yılları arasında tanı almış toplam 46 malign melanoma olgusuna histokimyasal yöntemle Masson's-Fontana yanı sıra Avidin-Biotin kompleks immünohistokimyasal yöntemle Monoclonal Mouse anti-melanoma antikoru, HMB-45 ve Policlonal Rabbit S- 100 proteini uygulandı. Her üç boyama tekniğinin ile boyanma yoğunlukları, yaş dağılımı, cinsiyet, tümörün lokalizasyonu, histolojik tipi, pigment içeriği, hücre tipi, mitoz oranı arasındaki ilişki değerlendirildi. Bu çalışmada 30 primer malign melanoma olgusunun % 70' i (2 1 olgu) ciltte, % 30 'u (9 olgu) ise cilt dışı yerleşim göstermekteydi. Primer cilt yerleşimli 21 melanoma olgusunda tümör, erkeklerde gövde ve ekstremitelerde yerleşme eğilimi gösterirken, kadınlarda baş boyun bölgesinde cilt melanomalarının daha sık olarak görüldüğü dikkati çekti. Literatürden farklılık gösteren bu sonucun, bölgemizde halkın yaşam tarzına bağlı olabileceği sonucuna varıldı. Primer cilt melanomalarının dörtte üçünü oluşturan superfisyel spreading melanomaların bu çalışmada görülme sıklığı açısından, üçüncü sırada yer aldığı ve literatüre göre ancak melanomaların % 10' unu oluşturan nodüler melanomaların ise bu çalışmada birinci sırada yer aldığı izlendi. Ayrıca malign melanoma olgularının hiç birisinin Clark evre- T de olmayıp, olguların % 52.4' ünün Clark evre-5' de bulunduğu saptandı. Literatürden farklılık gösteren bu iki sonuç bölgemizde hastaların, tümörün daha ileri evrelerinde hekime başvurdukları ve tümörün tanısında 82gecikildiğini göstermektedir. Ancak erken olguların daha küçük merkezlerde öpere edildiği fikri de desteklenebilir. Olguların genelde ileri devrelerdeki hastalar olması bu görüşü desteklemektedir. Rektum melanomalan, cilt dışı melanomaların % 1-3' ünü oluştururken, bu çalışma grubundaki pimer cilt dışı yerleşimli dokuz olgunun %33.3' ünün (3 olgu) rektal melanoma olması beklenenden çok yüksek bir oran olarak gözlenmiştir. Bu farklılığın diyet alışkanlıkları, iklimsel veya genetik farklılıklarla ilgili olabileceği yorumu yapılmış, ancak rektum melanomalarının tanısı ve tedavisi güç olduğundan, bu olguların üniversite hastanesine sevk edilen hastaları kapsaması olasılığı akılda tutulmuştur. Cilt dışı yerleşimli diğer altı olgunun dağılımı literatürde yer alan diğer çalışmalardaki sonuçlardan farklılık göstermemiştir. Bu çalışmada olguların % 72' si Masasson's-Fontana ile, %97.8' si HMB-45 ile ve % 91.3' ü S- 100 proteini ile değişen yoğunluklarda pozitif boyanma göstermiştir. Tümörde pigment içeriği ile HMB-45 ve S- 100 proteininin boyanma yoğunlukları arasında bir korelasyon saptanmıştır. Malign melanomalarda HMB-45 immünohistokimyasal boyasının S- 100 proteinine oranla, daha yüksek oranda pozitiflik göstermesinin yanı sıra, pozitif olgularda tümörde daha da güçlü boyanma gösterdiği de saptanmıştır. 83
Collections