Preeklampsilerde oksidan-antioksidan sistemlerin ve plasental patolojinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1.ÖZET Fırat Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda preeklamptik gebelerde lipid peroksidasyonu ve bunun preeklampsi etyopatogenezinde suçlanan uteroplasental vasküler patolojik değişiklikler ile olan ilişkisinin araştırılması amacıyla bu çalışma 30'u kontrol, 30'u hafif preeklampsi ve 30'u ağır preeklampsi olmak üzere 90 olgu üzerinde yapıldı. Tüm gebelerin plazma malondialdebid (MDA), eritrosit süperoksit dismutaz (SOD) ve glutatyon peroksidaz (GSH-Px) düzeyleri, plasenta ve göbek kordonu patolojileri çalışıldı. MDA seviyeleri; ağır preeklamptik grupta, hafif preeklamptik ve kontrol grubuna göre anlamlı şekilde yüksek bulundu (p<0.001). SOD seviyeleri; ağır preeklamptik grupta, hafif preeklamptik ve kontrol grubuna göre anlamlı şekilde düşük bulundu (p<0.001). GSH-Px değerleri; hafif preeklamptik ve ağır preeklamptik grupta kontrol grubuna göre anlamlı olarak düşük bulundu (p<0. 01). Plasental infarkt, villus fibrozis, sinsityal düğümde artma, damar duvarında kalınlaşma, lümende obliterasyon her iki preeklamptik grupta kontrol grubuna göre daha fazla bulundu. Villus fibrinoid nekroz, perivillöz fibrozis, villusta damarlarıma artışı her iki preeklamptik grupta kontrol grubuna göre daha fazla bulundu (p<0.01). Göbek kordonundan alman örneklerde; plasental uçta; endotel düzensizliği, endotelde dökülme, bazal membranda kalınlaşma preeklamptik gruplarda anlamlı olarak fazla bulundu (p<0.001). Orta bölümde; endotel düzensizliği (p<0.05), endotelde dökülme, bazal membranda kalınlaşma ( p<0.001) preeklamptik gruplarda anlamlı olarak fazla bulundu. Fetal uçta; endotel düzensizliği (p<0.001) preeklamptik gruplarda anlamlı olarak fazla bulunurken endotelde dökülme, bazal membranda kalınlaşma gibi daha ağır bulgularda anlamlı fark yoktu ( p>0.05). Sonuç olarak serbest radikallerin preeklampsi etyopatogenezi ve preeklampsinin şiddeti ile ilişkili olduğu dolayısıyla preeklampsinin erken teşhisinde serbest radikallerin prediktif değeri olacağı ve gelecekte preeklampside antioksidan ajanların tedavi amaçlı kullanılabileceği görüşüne varıldı. Anahtar Kelimeler: Preeklampsi, Serbest Radikal, Plasental Patoloji 2. ABSTRACT The study is performed at Fırat University; Fırat Medical Center; Obstetrics & Gynecology Department; aimed to investigate the relationship of lipid peroxidation in the preeclamptic pregnancies which is thought to be the cause of the uteroplacental vascular pathologic changes so totally 90 pregnant women; 30 are control group, 30 are mild preeclamptics, 30 are severe preeclamptics are studied. We study the umbilical cord and placental pathologies, plasma malondialdhyde (MDA), erithrocyte superoxide dismutase (SOD) and gluthation peroxidase (GSH-Px) levels of all pregnant women. MDA levels are found to be high, so statically meaningfull, severe preeclamptics than in control group and mild preeclamptic group (p<0.001). SOD levels are found to be low, so statically meaningfull, in severe preeclamptic group than in mild preeclamptic group and control group (p<0.001). GSH-Px levels are found to be low, so statically meaningfull, in mild and severe preeclamptic group than in control group (p<0.01). Placental infarction, -villous fibrosis, increase in synsitial nodes, thickening of vessel walls, lumen obliteration are commonly found in both preclamptic groups than in control groups. Villous fibrinoid necrosis, perivillous fibrosis and increase in villous vascularisation are commonly found in both preeclamptic groups than in control groups (p<0.01). In the samples taken from umbilical cord; the endothelial irregularities, endothelial shedding, thickening of basal membrane at placental end found to be high in preeclamptic group, so as statically meaningfull than in control group (p<0.001). The endothelial irregularities, endothelial shedding, thickening of basal membrane at the middle umbilical cord found to be high in preeclamptic groups, so statically meaningfull (p<0.001). The endothelial irregularities in preeclamptic groups found to be high, statically meaningful! (p<0.001); however the severe findings, like endothelial shedding, thickening of basal membrane not so as statically meaningfull (p>0.05) at the fetal end of the umbilical cord. The result make us to state and opinion that; free radicals take role in etiopathogenesis of preeclampsia and is related with preeclampsia intensificationso, for early diagnosis of preeclampsia free radicals have predictive value and antioxidant agents will partipicate role in preeclampsia treatment in the near future. Key Words: Preeclampsia, Free Radicals, Placental Pathology
Collections