Sınıf II bölüm 1 maloklüzyona sahip iki farklı yaş grubundaki bireylerin tedavisinde sabit çenelerarası yayların değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı mandibuler yetersizlikle birlikte görülen iskeletsel Sınıf II, dişsel Sınıf II bölüm 1 anomalisine sahip pubertal gelişimin peak dönemindeki ve pubertal gelişimin post-peak dönemindeki hastalarda sabit bir fonksiyonel aparey olan Forsus FRD apareyinin çene yüz sistemine ve TME üzerine olan etkilerini incelemek ve iki grup arasındaki etkileri karşılaştırmaktır. Çalışmamız kliniğimize tedavi amacıyla başvuran dişsel Sınıf II bölüm 1 ve iskeletsel Sınıf II maloklüzyona sahip, daimi dentisyonda olan, normal veya hipodiverjan dik yön gelişimi gösteren, düzgün ark formuna sahip, TME semptomu bulunmayan 15 kız, 14 erkek, toplam 29 birey üzerinde yürütülmüştür. Bu bireyler el-bilek filmleri kriter alınarak pubertal büyüme dönemini oluşturan 1.grup, pubertal gelişimin post-peak dönemini oluşturan 2. grup olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Tüm hastalara Straight Wire tekniğine uygun olarak bant ve braketler uygulanıp dişler seviyelenmiştir. Seviyeleme safhasından sonra alt ve üst çeneye 0,017 x 0,025 inch paslanmaz çelik köşeli teller uygulandıktan sonra Forsus FRD apareyi uygulanmıştır. Forsus FRD apareyi uygulanmadan önce ve 9 ay sonunda Forsus FRD apareyi çıkarıldıktan sonra tüm hastalardan lateral sefalometrik filmler ve TME MR görüntüleri alınmıştır. Çalışmanın bulgularına göre her iki grupta da alt çenenin öne hareketi ile B ve Pg noktaları öne gelmiş, alt çenenin uzunluğunda artış olmuştur. 1. ve 2. grupta alt kesicilerde belirgin protrüzyon, üst kesicilerde belirgin retrüzyon, alt molarlarda mesializasyon ve 1. grupta alt molarlarda ekstrüzyon, üst molarlarda da belirgin distalizasyon gibi dişsel etkilerle Sınıf I ilişki elde edilmiştir. Pubertal gelişim dönemindeki bireylerde total yüz yüksekliğinde, üst yüz yüksekliğinde, arka yüz yüksekliğinde ve ramus boyunda artış olmuştur. Genç erişkinlerde ise vertikal boyutta önemli bir değişiklik gözlenmemiştir. TME MRG bulgularına göre tedavi öncesi ve sonrasında mandibuler kondilin glenoid fossaya göre ilişkisinde önemli bir değişiklik saptanmamıştır. Artiküler diskin kondil ve fossa ile ilişkisinde ise disk, tedavi öncesine göre daha anterior pozisyonda konumlanmış, ancak fizyolojik sınırlar içerisinde olduğundan TME'de herhangi bir patolojiye neden olmamıştır. Sonuç olarak Forsus FRD apareyi ile her iki grubun tedavisinde de iskeletsel ve dişsel değişikliklerle Sınıf II ilişki düzeltilmiş ve TME'de herhangi bir patolojik değişikliğe neden olmamıştır. The aim of this study was to evaluate the effects of a fixed functional appliance, Forsus FRD, on dentofacial structures and TMJ for patients with skeletal Class II, dental Class II div. 1 malocclusion and to compare the effects for peak pubertal growth and post peak pubertal growth period groups.The study material consisted of 15 female, 14 male patients who attended our clinic having skeletal Class II, dental Class II div. 1 malocclusion without crowding or TMD symptoms. The study material was divided into two groups of peak pubertal and post peak pubertal growth period regarding hand wrist radiographs. Straight wire technique was used for the treatment protocol. Following the leveling stage, 0.017*0.025 inch stainless steel archwires were used for arch consolidation and Forsus FRD appliance was placed. Lateral cephalometric radiographs and TMJ MR images were obtained before the application of the appliance and at the end of 9 months which the appliance functioned. According to the data obtained, for both groups the mandible moved forward and the length of the mandible increased. For both groups the lower incisors showed protrusion, the upper incisors showed retrusion, the lower first molars showed mesialization, the upper first molars showed distalization, and fort he first group the lower molars showed extrusion. For the first group, the total facial height, the upper facial height, the posterior facial height and the ramus length showed increase. For the second group no vertical dimension change was seen. The position of the mandibular condyle did not present any change. The articular disc was found to be positioned more anteriorly compared to pretreatment MRI?s. However the final position of the disc is within the physological ranges so no TMD symptoms were seen. As a result Forsus FRD corrected the skeletal and dental problems and caused no TMJ problems.
Collections