Hemodiyaliz tedavisi gören kronik böbrek yetersizliği olan hastalarda safra kesesi ejeksiyon fraksiyonu
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1-OZET Safra kesesinin fonksiyonu, gıdaların sindirilmesinde önemli rolü olan safrayı konsantre etmek ve doudenuma akışını düzenlemektir. Safranın doudenuma akışı humoral ve nöronal mekanizmalar tarafından kontrol edilir. Safra kesesi fonksiyon bozukluğunun nedenleri kesin olarak bilinmemekle birlikte; safra kasmda primer bozukluk, akut ve kronik kolesistit, safra taşı ve kristalleri, nörohumoral nedenler, gebelik, oral kontraseptifler gibi faktörler sorumlu tutulmaktadır. KBY'de ürernik toksinlere bağlı otonom nöropati, kesede taş oluşumu, akut ve kronik kolesistit normal populasyona oranla daha sıktır; bu da olasılıkla KBY'li hastalarda safra kesesi fonksiyon bozukluğuna neden olabilir. Bu çalışmanın amacı; hemodiyaliz tedavisi gören olgularda böbrek fonksiyonları (üre, kreatinin, kreatin klirensi), KBY'ne ikincil gelişen safra kesesi taşı ve kese duvar kalınlığı ile safra kesesi motilitesi arasında ilişkiyi araştırmak ve hemodiyaliz tedavisinin burada etkisinin olup olmadığını ortaya koymaktır. Çalışmaya 40 KBY'li hasta ve kontrol grubu olarak 20 sağlıklı birey alındı. Hastalar diyaliz tedavi sürelerine göre iki gruba ayrıldı. Çalışmaya alman olguların safra kesesi motiliteleri ve duvar kalınlığı ultrasonografik yöntemle incelendi. Safra kesesi volümünü bulmak için, V = 7i/6xLxWxH formülü ve safra kesesi ejeksiyon fraksiyonunu hesaplamak için ise, Efi = (Vp - Vi) / Vp x 100 formülü kullanıldı. Aym inceleme sırasında safra kesesinde taş olup olmadığına da bakıldı. Hasta grupta kan üre ve kreatinin seviyeleri yüksek ve kan kalsiyum,total protein ve albumin seviyeleri düşük bulundu (herbiri için p>0.01). Bu da kontrol grubuna göre anlamlı idi. Her iki grupun ve hasta subgrublarının ortalama safra kesesi volüm indeksi ve ejeksiyon fraksiyonları arasında anlamlı bir fark yoktu (p>0.05). Safra kesesi volüm indeksi ve ejeksiyon fraksiyonunun zamana karşı değişimi incelendiğinde, her iki grup ve hasta subgruplan arasında fark yoktu (p>0.05). Hipoalbuminemi ile safra kesesi duvar kalınlığı arasında ilişki yoktu (p>0.05). Sonuç olarak bu çalışmamızda, kronik böbrek yetmezlikli olgularda safra kesesi motilitesinde kontrol grubunagöre safra kesesi volüm indeksi ve ejeksiyon fraksiyonu açısından anlamlı değişiklik saptanmadı. Anahtar sözcükler: Safra kesesi, ejeksiyon fraksiyon, kronik böbrek yetmezliği, US 2-ABSTRACT The function of the gall-bladder is to concentrate the bile which has an important role in digestion and to regulate the flow to duodenum. The flow of bile to duodenum is regulated by humoral and neural mechanisms. Though, the causes of disfunction of gallbladder is not clearly known, the factors like primary disorder of gallbladder muscle, acute and chronic cholesystit, gallstones and crystals, neuro-humoral causes, pregnancy and oral contraceptives are responsed for this in chronic renal failure; autonom neurophaty, stone formation in the gall-bladder and, acute and chronic cholesystit due to uremic toxins are seen more than normal population and this is probably due to gall-bladder disfunction in patients with chronic renal failure. The aim of this study is to search the relation between gall-bladder motility and renal functions, urea and creatinin levels, creatinin clearans, gall-bladder stones and thickening of gall-bladder wall secondery to chronic renal failure in patients with hemodialysis treatment and to demonstrate whether haemodialysis has an effect on this or not. 40 patients with chronic renal failure and 20 healthy controls are included to the study. Gall-bladder motility and wall thickness were measured with ultrasonographic method in all cases. To the measurement of gall-bladder volume, the formula; V= ji / 6xLxWxH and for the measurement of gall-bladder ejection fraction the formula Efi = (Vp - Vi) / Vp x 100 were used. İn the same examination it is looked for whether gall bladder stone is present or not. In the group of patients blood urea and creatinin levels were high but calsium, total protein and albumin levels were low. This was significant regard to control group (p<0.01). There was no significant difference between both groups and patient subgroups according to mean gall-bladder volume index and ejection fraction (p>0.05). When the variability gall-bladder volume index and ejection fraction was examined regard to time there was no significant difference between both groups and patient subgroups (p>0.05). In conclusion, in our study there was no significant difference in patients with chronic renal failure regard to controls according to gall-bladder volume index and ejection fraction. Key wods: Gallbladder, ejection fraction, ultrasonography, chronic renal failure
Collections