Çukurova bölgesindeki okul çağı cocuklarında allerjik hastalıkların prevalansı ve etkileyen faktörler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET FAZ I: Bu çalışma Akdeniz bölgesinde allerjik hastalıkların prevalansını saptayarak, etki eden faktörlerin belirlenmesi amacıyla Adana ili ve İskenderun demir-çelik fabrikasının çevresinde bulunan Payas kasabasında yapılmıştır. Her iki yerleşim biriminde ilk, orta ve lisede okuyan, 6-18 yaş arasındaki öğrencilerden Payas'ta 1353, Adana'da 3164 ve toplam 4517 kişi rasgele seçilerek çalışmaya alınmıştır. 2191 (%48.5)'i erkek, 2326 (%51.5)'sı kız öğrenciydi. Adana' daki öğrencilerin yaş ortalaması 11.22+3.07 yıl iken Payas'ta ise 1 1.47±3.12 idi. Astım prevalansı Adana'da %12.6, Payas'ta %14.7 bulundu. Allerjik rinit prevalansı Adana'da %13.6, Payas'ta %15.1 idi. Egzema prevalansı Adana'da %8.3 iken Payas'ta %9.3 olarak bulundu. Allerjik hastalıkların kümülatif prevalansındaki yükseklik yine Payas lehine olup, Adana'da %23.4, Payas'ta ise %29.0 olduğu görüldü (p<0.0001). Ailesel atopi hikayesinin oranı Adana'da %30.8, Payas'ta %36.1 bulundu (pO.0001). Wheezing prevalansı heriki yerleşim biriminde de benzer olup Adana'da %19.0, Payas'ta %18.6 olarak belirlendi. Adana ve Payas karşılaştırıldığında; astım, a. rinit, kümülatif allerjik hastalık prevalansı, ailesel atopi hikayesi istatistiksel olarak anlamlı iken (p<0.05), egzema ve wheezing prevalansı ise anlamlı bulunmadı (p>0.05). Öğrenciler 6-10, 1 1-14 ve 15-18 yaş gruplarına ayrılıp incelendiğinde; astım, allerjik rinit ve egzemanın 6-10 yaş grubunda enfazla olduğu görüldü (p<0.05). Astım ve allerjik rinit için 11-14 yaş grubu orta sıklıkta, 15-18 yaş grubu ise en az sıklıkta risk taşımaktaydı. Egzema için ise 15-18 yaş grubu ikinci sırada ve 1 1-14 yaş grubu ise en az risk oluşturduğu görüldü. Astım ve egzemada cinsiyetin önemli olmadığını, fakat allerjik rinit anlamlı olarak kızlarda yüksek olduğunu saptadık (p<0.05). SED'i düşük olan öğrencilerde allerjik hastalıkların fazla olduğunu belirledik (p<0.05). Anne ve baba eğitim düzeyinin düşük olmasının astım için risk oluşturduğu gördük (p<0.05). Müstakil evde yaşayan öğrencilerin, apartman dairesinde yaşayanlara göre astım ve allerjik rinitin daha fazla olduğunu saptadık (p<0.05). Evlerinde nem olan öğrencilerin astım, allerjik rinit ve egzema için risk oluşturduğunu gördük (p<0.05). Çocukların odalarının güneş görmemesi sadece astım için önemliydi (p<0.05). Yaşanılan evin vnbüyüklüğü de önemli bir faktördü. Evlerinde üç ve altında oda olan çocuklarda astımın anlamlı olarak daha fazla olduğunu bulduk (p<0.05). Ayrıca evde yaşayan kişi sayısının altı ve üzerinde olması allerjik rinit için risk oluşturduğunu saptadık (p<0.05). Üç oda ve altoda yaşayan kişi sayısı altı ve üzerinde ise astım görülme riski fazla idi (p<0.05). Evde yaşanılan süre ile allerjik hastalıkların ilişkisini saptayamadık (p>0.05). Evde sigara içilmesiyle ile bir paket ve üzerinde sigara içilmesinin de allerjik hastalıklar için risk oluşturmaktaydı (p<0.05). Evde babanın sigara içmesi ile allerjik hastalıklara etkili bulunurken (p<0.05), annenin sigara içmesiyle ilişkisini belirleyemedik (p>0.05). Ev içi ortam kirliliğine neden olan ısıtıcı (odun sobası, katalitik, talaş, gaz, kömür sobası) kullanılması astımı artırıcı bir faktördü (p<0.05). Tüylü oyuncağı olan çocuklar astım için risk taşırken, evde hayvan beslenmesi de astım ve allerjik rinit için risk taşımaktaydı (p<0.05). Sonbahar-kış mevsiminde ve son iki sonbahar-kış mevsiminin çoğu günlerinde sabahlan, gün boyu ve geceleri öksüren çocuklar astım ve allerjik rinit açısından riskliydi (p<0.05). Ayrıca astım ve allerjik rinit için; sonbahar-kış mevsiminde sabahlan öksürük semptomu olanlar, bu mevsimlerde gün boyu veya geceleri öksürüğü olan çocuklar, daha önce ve son 12 ayda düz yolda veya hafif bir meyilli tepeye yürürken nefes darlığı olanlar, anne ve baba tarafından çocuğun göğsünde wheezing duyulanların riskli olduğunu saptadık (p<0.05). Aynca atopik bünye ile ilişkili olarak wheezing semptomu olanlarda egzema da sık görülmekteydi (p<0.05). Daha önce ve son 12 ayda rinit semptomu olanlarda aynca sinüzit saptanan çocuklarda astım, allerjik rinit ve egzema daha sık görülmekteydi (p<0.05). En az bir defa bronşit geçiren öğrencilerde astım, egzema ve allerjik rinit daha sık olarak saptandı (p<0.05). Bunun yanında bronşitle birlikte wheezingi olan öğrencilerde astım ve allerjik rinit de büyük oranda bulunmaktaydı (p<0.05). Aynca boğmaca öksürüğü olan çocukların astım, allerjik rinit ve egzema için risk oluşturmaktaydı (p<0.05). Astım, allerjik rinit ve egzemalı çocuklarda anlamlı olarak çiçek tozu, çayır ile karşılaştığında astım krizi olduğu görüldü (p<0.05). Astım ve allerjik rinitlİlerin çoğunluğunda daha önce ve son 12 ayda wheezing ile birlikte nefes darlığı atağı geçirdiği görüldü (p<0.05). Aynca astım ve allerjik rinitlilerde son 12 ayda; sabahlar balgam çıkarma, astım krizi ile uyanma, egzersiz sonrası astım krizi., konuşmayı engelleyecek derecede astım krizi, sabahlan göğüs sıkışması ile uyanma, geceleri göğüs sıkışmasına vıııbağlı uyku düzensizliğinin oldukça yüksek oranda olduğu belirlendi (p<0.05). Hayvanlar, tüy, toz yakınında iken nefes darlığı geçirilmesi, astım ve allerjik rinit için önemli bir risk olduğu bulundu (p<0.05). Allerjik hastalıklardan herhangibirisinin öğrencide olması, diğer allerjik hastalıklar için risk oluşturmaktaydı (p<0.05). Bununla birlikte aile fertlerinden birinde allerjik hastalıklardan birinin olması da astım, allerjik rinit ve egzema için risk olduğunu gördük (p<0.05). Ayrıca aile bireylerinde bronşit varlığı da çocuklarda allerjik hastalıkları artırdığını saptadık (p<0.05). Kızamık geçiren çocuklarda geçirmeyenlere göre allerjik hastalıklar için herhangibir risk saptanmadı (p>0.05). FAZ II: Daha önce anket formu uyguladığımız öğrencilerden Adana' da 627, Payas'ta ise 188 kişiye süt, D Farinea, D Pteronyssinus, çayır karışımı, ağaç karışımı ve mantar karışımı ile prick deri testi yapıldı. En fazla mite antijenlerine karşı reaksiyon saptandı (Adana'da 127 (%20.3), Payas'ta 37 (%19.7) kişi). İkinci sırada ise ağaç ve/veya çayır antijen karışımına karşı reaksiyon olduğu gözlendi (Adana'daki oranı %15.2, Payas'taki oranı ise %12.2). En az bir allerjen pozitiflik oranı ise Adana'da %31.9, Payas'ta %33.0 olarak saptandı. Allerjik hastalığı olan kişilerde ise mite antijenlerine karşı reaksiyon pozitiflik oranı Adana'da %44.1 iken Payas'ta %39.4 bulundu. Ağaç ve /veya çayır polenlerine karşı Adana'da %32.6, Payas'ta %29.6 oranında idi. En az bir allerjene karşı reaksiyon gelişme oranı ise anlamlı olarak alerjik hastalığı olanlarda yüksek olup (p<0.05) Adana'da %67.4 iken Payas'ta ise %71.4 olarak bulundu. Adana'daki öğrencilerin 584'üne, Payas'ta ise 184 öğrenciye akciğer fonksiyon testi yapıldı. Adana'daki öğrencilerin ort. VC 2.28±0.96 İt, ort. FVC 2.44Ü.01 İt, ort. FEVİ 2.22±0.93 ve ort. PEF 266.3 1±1 17.67 lt/dk iken Payas'taki öğrencilerde ise ort. VC 2.32±0.85 İt, ort. FVC 2.36±0.89 İt, ort. FEVİ 2.13±0.77 ve ort. PEF 263.38±95.441t/dkidi. Bizim yaptığımız bu çalışmada akciğer fonksiyon testlerinin yaşla birlikte arttığını gördük. Ayrıca kız öğrencilerde erkeklere göre akciğer fonksiyon testlerinin ortalamalarının daha düşük olduğunu saptadık. Adana ve Payas'taki öğrencilerin akciğer fonksiyon testine baktığımız da istatistiksel olarak fark saptayamadık (p>0.05). Astındı grup ile astımlı olmayan grubun akciğer fonksiyon testini karşılaştırdığımız zaman; PEF IX(t= -3.33; 2-ts= 0.001) ve FEVı (tO -2.53;2-ts<0.05)'in anlamlı olarak astımlı grupta düşük olduğunu bulduk. Ayrıca allerjik rinitlilere baktığımız da allerjlk riniti olmayanlara göre VC (t= -2.02; 2-ts=0.044), PEF (t=-3.00;2-ts=0.003) ve FEVı (t= -2.11;2- ts=0.036) değerleri anlamlı olarak düşük saptadık. Evinde sigara içilen ve içilmeyen öğrencilerin akciğer fonksiyon testi arasında istatistiksel olarak bir fark yoktu (p>0.05). Sonuç olarak; allerjik hastalıklar tüm dünyada olduğu gibi, bizim bölgemiz için de önemli bir sağlık problemidir. Allerjik hastalıkların populasyondaki oranını, bu hastalıkların sanayileşme ile orantılı olarak değişimini görmek ve etkileyen faktörlerin saptanması açısından ve gelecek yıllar için de benzer epidemiyolojik çalışmaların yapılmasının gerekli olduğu kanısındayız. ABSTRACT PREVALENCE OF ALLERGIC DISEASES IN SCHOOL CHILDREN AND AFFECTING FACTORS IN ÇUKUROVA REGION. PHASE I : This study was set up with aim of identifying the prevalence of allergic diseases and factors affecting them in the Mediterranean Region Comprising of the Adana district and the township of Payas situated around the Iron-Steel Factory in İskenderun. From a total of 4517 students selected randomly, 3164 from Adana and 1353 from Payas were selected randomly and was made up of primary, middle and high school students with ages between 6 and 18 years. 2191 (% 48.5) of them were boys and 2326 (% 51.5) were girls. Whilst the mean age of the students from Adana was 1 1.22+3.07 years that of the Payas students was 11.47 + 3.12. The prevalence of asthma was found to be % 12.6 for the Adana group and % 14.7 for the Payas group. Allergic rhinitis had a prevalence of % 13.6 and % 15.1 in the Adana and Payas groups respectively. The prevalence of eczema in Adana was % 8.3 whilst that in Payas was found to be % 9.3. A high cumulative prevalence of the allergic diseases was again found in favour of Payas as % 29.0 against % 23.4 for Adana (pO.0001). The ratios of families with a history of atopy was found to be % 30.1 for Adana and % 36 for Payas (p<0.0001). The prevalance of wheesing, similar in both areas was shown to be % 19.0 and % 18.6 for Adana and Payas respectively. When Adana and Payas was compared whilst asthma, allergic rhinitis, cumulative allergic disease prevalance, and familial history of atopy were found to be statistically significant (p<0.05), eczema and wheesing were found to be insignificant (p>0.05). When the students were grouped according to their ages as 6-10, 11-14 and 15- 18years and analyzed, asthma, allergic rhinitis and eczema were found to be highest amongst the 6-10 year old group (p<0.05). For asthma and allergic rhinitis the 11-14 year-old group was of moderate frequency whilst the 15-18 year-old group was found to have the least risk. For eczema the 15-18 year-olds were second folloved by the 11-14 year-olds who had least risk. Whilst sex was not found to be significant for eczema and asthma, a high risk was observed for allergic rhinitis amongst girls (p<0.05). XIWe showed that amongst the children with lower socioeconomic status the allergic diseases were greater (p<0.05). A lower level of education of parents was found to be a risk factor for asthma (p<0.05). Asthma and allergic rhinitis were found to be higher in children living in local houses than in their counterparts living in apartment flats (p<0.05). We also found those living in houses with high humidity to be at risk for asthma, allergic rhinitis and eczema (p<0.05). The situation where the child's room does not receive sunlight was found to be significant as a risk factor only for asthma (p<0.05). The size of the house was also found to be an important factor. In children who live in homes with three or less rooms asthma was found to be significantly greater (p<0.05). In addition, with more than six people living in the same house was found to be a risk for allergic rhinitis (p<0.05). If the number of rooms in a house is three or less and the number of people living in the house is six or greater, the risk of asthma was found to be greater. We could not find the relationship between allergic diseases and the period of living in a house (p>0.05). Concerning cigarette smoking, we found an increase in the risk for allergic diseases if one packet or more was smoked (p<0.05), whilst we found the father's smoking to be effective in allergic diseases (p<0.05). We could not ascertain the relation between mother's smoking habit and the allergic disease (p>0.05). Use of items that contribute to making the household polluted or filthy (use of firewood heaters, gas, LPG, wood shavings and coal heaters) was found to be a risk factor for asthma (p<0.05). Whilst children having hairy or feathery toys were found to be at risk for asthma, having a pet in the household had an increased risk for both asthma and allergic rhinitis (p<0.05). Those children who coughed in the mornings, throughout the day or night during the fall-winter seasons and for the most part of the last two fall-winter seasons were found to have an increased risk for allergic rhinitis and asthma (p<0.05). In addition for asthma and allergic rhinitis: those children with cough symptoms in the mornings or all- day / all-night during the fall-winter season, those with dyspnea while walking along a straight path or a little inclined path during or before the last 12 months, and in those children in whom the parents report of hearing a wheezing sound in the chest were found xnto be at risk (p<0.05). Concerning atopic characters those with symptoms of wheezing were found to have an increased incidence of eczema too (p<0.05). In those children who had before and during the last 12 months the symptoms of rhinitis and in whom sinusitis was found, asthma, allergic rhinitis and eczema were commonly seen (p<0.05). Also in those children who had a symptom of allergic rhinitis before and during the last 12 months asthma, allergic rhinitis and eczema were found more frequently (p<0.05). Those children who experienced at least one episode of bronchitis were found to have asthma, eczema and allergic rhinitis more commonly (p<0.05). In addition those children having wheezing and bronchitis together were found to have high ratio of asthma and allergic rhinitis (p<0.05). Also those with whooping coughs were found to be at risk for asthma, allergic rhinitis and eczema (p<0.05). In children with asthma, allergic rhinitis and eczema, it was found that an asthmatic crisis was induced whenever they were exposed to pollen and grass in a significant way (p<0.05). In most cases of the asthma and allergic rhinitis before or during the last 12 months wheezing and a dyspneic attack was experienced together (p<0.05). Also in asthmatic and allergic rhinitis children during the last 12 months; productive cough in the mornings, awakening with an asthmatic crisis, asthma crisis after exercise, asthmatic crisis that prevented talking, awakening in the morning with chest discomfort, and having sleep disorders due to chest discomfort at night were reported in a rather high proportion of the children (p<0.05). Experiencing dyspnea upon exposure to animals, hair, feathers and dust was found to be a risk factor for asthma and allergic rhinitis (p<0.05). Finding any one of the allergic diseases in a patient was found to be a risk factor for the others (p<0.05). In addition with any one family member having any one of the allergic diseases, we found an increased risk for allergic rhinitis, asthma and eczema. Also a family member having bronchitis was found to increase the allergic disease. In children who experienced measles (rubeola) no risk was found when compared with those who did not experience the disease (p<0.05). PHASE II: Upon 627 (from Adana) and 188 (from Payas) children who had previously been served with a questionnaire were performed with milk, D. farinea, D. pteronyssinus, grass mixture, tree mixture and a fungal (mushroom) mixture in a prick xmskin test. Most often reactions against the mite antigens was found in 127 (% 20.3) of the Adana children, and 37 (% 19.7) of the Payas Children). In second phase was the reaction against the tree and/or grass mixture antigens (% 15.2 in Adana, and % 12.2 in the Payas patients). The proportion of those with onyl one allergen positivity was determined as % 3 1.9 for Adana, and % 33.0 for Payas. However among patients with allergic diseases the proportion of those a with a positive reaction against the mite antigens was found to be % 44. 1 for Adana and % 39.4 for Payas. That against the tree and/or grass pollens was % 32.6 for Adana and % 29.6 for Payas. The proportion of those with a positive reaction against at least one allergen was found to be significantly high amongst those with allergic diseases (p<0.05) (% 67.4 for Adana and % 71.4 for Payas). Pulmonary function tests were carried out in 584 of the Adana children and 184 of the Payas children. For the Adana children average VC: 2.28+0.96 It, average FVC: 2.44 ± 1.01 It, average FEV1: 2.22+0.93 and average PEF: 266.31+1 17.67 lt/sec. Whilst that for Payas was; average VC: 2.32+0.85 It, average FVC: 2.36+0.89 It, average FEV1: 2.13+0.77 and PEF: 263.38+95 lt/sec. In this study, we have found that pulmonary function test got better with age. And mean value of the pulmonary function test was less in girls than in boys. There was no significant difference in pulmonary function tests between students in Adana and Payas (p>0.05).When pulmonary function test of asthmatic and non asthmatic students were compared, PEF was significantly low in asthmatic group. Also, VC was lower in allergic rhinitis students than non allergic ones. There was no significant difference in pulmonary function test between children whose at home cigarette is smoked and not (p>0.05). To conclude; allergic diseases like in other areas is important health problem in our region, we are of the view that further more epidemiological studies are necessary in order to determine the prevelance of allergic disease in the population, its change with industrialization and the factors increasing it in coming years. XIV
Collections