Koroner arter cerrahisinde yüksek doz opioid ve total intravenöz anestezi yöntemlerinin kompleman ve immünglobülin değişikliklerine etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Anestezi uygulaması ile cerrahi girişimlerin immün sistem komponentlerinde değişiklikler oluşturduğu ve bu değişikliklerin başta cerrahi girişimin niteliği olmak üzere kullanılan anestezik ajanlar, hastanın yaşı ve uygulanan medikasyonlardan etkilendiği bildirilmiştir. Çalışmamızda koroner arter cerrahisinde rutin olarak kullanılan ekstrakorporeal dolaşım uygulaması sırasında oluşan immünolojik değişikliklere iki ayn intravenöz anestezi tekniğinin etkilerini araştırmayı amaçladık. Koroner arter hastalığı nedeniyle elektif koroner by-pass grefti uygulanacak 30-70 yaş arasında 20 olgu çalışma kapsamına alındı. 2 gruba ayrılan olguların anestezi indüksiyonu 1 grupta 40- 50 ng/kg fentanil; 2. grupta ise 5 ug/kg fentanil + 1 mg/kg propofolün intravenöz yavaş uygulanması ile sağlandı. Anestezinin devamı 1. grupta 3-5 ug/kg/dk fentanil infüzyonu; 2. grupta 4-5 mg/kg/st propofol+2-5 ug/kg/dk fentanil kombinasyonu ile sağlandı. Her iki grup olgularda anestezi indüksiyonundan 5 dk önce ve 5 dk sonra, aortik kanülasyon tamamlandıktan 5 dk sonra, ekstrakorporeal dolaşıma girdikten ve sonlandınldıktan 5 dk sonra olmak üzere hemodinamik ölçümler kaydedildi ve arteryel hattan kan örnekleri alındı. Alınan kan örneklerinde hematokrit, lökosit sayısı, C3, C4, IgA, IgM ve IgG düzeyleri tayin edildi. Hemodinamik veriler değerlendirildiğinde (kalp atım hızı, sistolik, diyastolik ve ortalama arter basınçları) indüksiyon sonrası SAB ile ekstrakorporeal dolaşıma girişteki OAB değerlerinin ikinci grupta birinci gruba oranla düşük olduğu ve bunun istatistiksel olarak önemli olduğu tespit edildi. Diğer örnekleme zamanlarındaki ölçümlerde hemodinamik parametrelerin iki grup arasında farklılık göstermediği saptandı. İmmün sistemin değerlendirilmesinde ise C?, C4 düzeylerinin tüm olgularda bütün örnekleme zamanlarında kontrol değerlerine göre düşük olduğu saptandı.Bu sonuca göre komplemamn hem alternatif hem de klasik yolaktan aktive olduğu kanısına varıldı. Ancak C4 düzeylerindeki düşüş (Ye oranla az olduğundan alternatif yolağın aktivasyonunun ön planda olabileceği düşünüldü. C?, C4 düzeylerindeki bu değişiklikler iki grup arasında farklılık göstermedi. IgA,IgM ve IgG düzeyleri de bütün örnekleme zamanlarında kontrol değerlerine göre düşüktü. Bu durum anestezik ajanlar,majör cerrahi girişimler ve ekstrakorporeal dolaşım uygulamasının humoral immunite üzerindeki depresif etkilerini belirlemek açısından anlamlı bulundu.İki grup arasında ise fark saptanmadı. Sonuç olarak; koroner arter cerrahisinin immün sistemin spesifik ve non-spesifik komponentleri üzerinde olumsuz etkili olduğu ancak oluşan bu değişikliklere kullanılan iki farklı anestezi yönteminin etkili olmadığı kanısına varıldı. Anahtar sözcükler:Kardiyovasküler cerrahi,Kardiyopulmoner bypass, İmmünglobülin, Kompleman, İntravenöz anestezikler. iv ABSTRACT Effect of high dose opioid and total intravenous anaesthesia techniques on complement and immunglobulin changes in coronary artery surgery Alterations have been indicated to occur in every component of immune response during anaesthesia and surgery. These alterations are mainly dependent on the extent of surgery,as well as the other factors such as the anaesthetic agents, the patients age and the medications. In our study, we aimed to investigate the effects of two different intravenous anaesthetic techniques on the immunological alterations occured during extracorporeal circulation. Twenty patients undergoing elective aorto-coronary bypass graft surgery were included in our study. The patients were divided into two groups. In the first group anaesthesia was induced with 40-50mg/kg fentanyl while 5mg/kg fentanyl + lmg/kg propofol combination were used in the second group. The maintanence was achieved with fentanyl infusion at the rate of 3-5 mg/kg/dk in the first group and 4-5mg/kg/h propofol +2-5mg/kg/min fentanyl combination in the second one. Hemodynamic parameters were recorded and the arterial blood samples were collected 5min. before and after anaesthesia induction, 5 min. after cannulation of aorta,5min. after the instutition and the termination of extracorporeal circulation. Hematocrit,white blood cell count, the concentrations of C/.C4,IgA,IgM and IgM were studied in the samples of arterial blood. SBP and MAP measured after the anaesthesia induction and MAP after the onset of extracorporeal circulation were lower statistically in the TIYA group comparing to the fentanyl group. At the other intervals no change was found among the hemodynamic parameters between two groups. Indicating the activation of both alternative and classic pathways; C? and C4 levels were observed to reduce at the all sampling intervals comparing to the control values. However, the reduction in C3 levels were more significant and the activation of the alternative pathway was thought to be much more evident. Among this observation, it has been demostrated no difference between two groups. IgA, M and G levels are lower too than the control values in all sampling times. This finding was thought to be important indicating the immunodepressive effects of anaesthetic agents, major surgical procedures and extracorporeal circulation. No difference has been established between two groups As the result, it has been concluded that coronary artery bypass grafting surgery induce a depression on spesific and nonspesific components of immune system, but the two different anaesthetic techniques used in this study have no effect on these alterations. Keywords:Cardiovascular surgery, Cardiopulmonary bypass, Immunglobulin, Complement, Intravenous anaesthetics.
Collections