Femur cisim kırıklarında hibrid ilizarov eksternal fiksatör uyguladığımız hastaların tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi

Abstract

l.OZET Femur Cisim kırıklarının tedavisinde eksternal fıksatör uygulaması seçkin bir yöntemdir. Özellikle geniş yumuşak doku yaralanması yada cerrahi tamir gereken damar sinir lezyonu bulunan vakalarda, gerek yara bakımında kolaylık sağlaması gerekse damar veya sinir tamirinden sonra anatomik devamlılığın korunmasındaki üstünlüğü bu yöntemin tercih edilmesinde önemli rol oynar. Eksternal fiksasyon uygulaması, internal fıksasyondaki gibi geniş ekspojurun gerekmemesi ve medullanm açılmaması, periosteal ve endosteal dolaşımın harabiyetine yol açmadan stabilizasyonun sağlanması gibi önemli bir avantaj sağlar. Bu çalışmada Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğinde Ocak 1997 ve Eylül 2003 tarihleri arasında, Hibrid İlizarov eksternal fiksatör ile ameliyat edilen ve kontrollere gelen 8'i (%26.6) kadın, 22'i (%73.3) erkek toplam 30 femur cisim kırıklı olgu çalışma kapsamına alındı. Olguların yaş ortalaması 34.6 (18-56) idi. Kırıkların 15 (%50)'i trafik kazası, 6 (%20)'sı yüksekten düşme, 7 (%23.3)'si ateşli silah yaralanması, 2 (%6.6)'si diğer nedenler sonucu oluşmuştu. Kırıkların 25'i (%83.3) açık kırıktı ve Gustillo-Anderson sınıflamasına göre 5 olgu (%16.6) Tip II, 3 olgu (%10) Tip fflA, 6 olgu (%20) Tip IIIB ve 1 1 olgu (%36.6) Tip IIIC idi. Tüm olgularda kırık hattının distalİne 2 tam halka yerleştirilirken, kırık hattının proksimaline ise femoral ark, konnektör ve farklı düzlemlerde yerleştirilmiş 3 veya 4 shanz çivisinden oluşan hibrid İlizarov modeli uygulandı. Ameliyat sonrası hemen diz ve kalça hareketleri ile kısmi yüklenmeye izin verildi. Hastaların ortalama takip süresi 23 (8-44) ay idi. Ortalama İlizarov eksternal fıksatör kalma süresi 26.24 hafta idi. Komplikasyon olarak 16 hastada (%53.3) tel dibi enfeksiyonu, 3 hastada (%10) kısalık, 5 hastada (%16.6) derin enfeksiyon, 2 hastada (%6.6) kaynama gecikmesi ve 3 hastada (%10) eklem sertliği ve 2 (%6.6) hastada açılanma kusuru gelişti. Sonuçlar hem klinik hem de radyololojik olarak değerlendirildiğinde 13 (%43.3) olguda mükemmel, 10 (%33.3) olguda iyi, 5 (%16.6) olguda orta, 2 (%6.6) olguda kötü sonuç elde ettik. 2-3. derece açık ve parçalı kırıklarda, multipl yaralanma nedeniyle erken stabilizasyon ve mobilizasyon gereken durumlarda, nonunionlarda İlizarov eksternalfıksatörü kullanılabilmektedir. Ancak kompleks anatomik yapı ve zengin damar-sinir ağı nedeniyle femur cisim ve proksimal uç kırıklarında Standart İlizarov fıksatörünün kullanılması güçtür. Kirschner teli kullanımının riskli olduğu bu gibi durumlarda kolay uygulanabilen ve damar, sinir yaralanma riski daha az olan shanz çivileri ile oluşturulmuş hibrid İlizarov fiksatörü tercih edilmektedir. Femur cisim kırıklarında güvenli olması ve kolay uygulanabilirliği nedeniyle hibrid yöntemi tercih ettik. Anahtar sözcükler : Femur cisim kırığı, Eksternal fıksasyon, Hibrid İlizarov Eksternal fıksatör

2.ABSTRACT Treatment of femoral diaphysis fractures with external fixation is an outstanding method. Femur fractures with an associated vascular injury that require repair, where internal fixation is either difficult or contraindicated and fractures with soft tissue injury can be treated by external fixation. Application of external fixation has an advantage of no need of wide exposure, no damage to periosteal circulation with a minimal surgical trauma as stabilising the fracture. The treatment group consisted of 30 patients coming to follow-ups.There were 8 (%26.7) females and 22 (%73.3) males operated with hybrid Ilizarov ring fixator. The mean age of the patients were 34.6 (18-56) years old. As causes of fracture, 1 5 (%50) fractures were due to road traffic accidents, 6 (%20) were due to fall from height, 7 (23.3) were due to gunshot injuries. There were 25 open fractres and according to Gustillo-anderson 5 cases were Grade II, 3 cases were Grade IHA, 6 cases were Grade IIIB and 1 1 cases were Grade IIIC. In all cases, while two rings were placed distal to the fracture line, by using connectors and different numbers of 90° femoral arches were fixed to the the proximal segment by using the half pins with different numbers. At the postoperative period knee and hip motion were allowed immediately. The mean follow-up time of the patients were 23 (8-44) months. As a complication, there were 16 (%53.3) pin tract infections, 2 (%6.6) shortenings, 2 (6.6) delayed unions, 5 (%16.6) deep infections,6 (%20) thigh atrophia 3 (%10) knee stiffness and 2 (%6.6) angulation problems. When these treatments performed in our clinic were evaluated in accordance with functional and radiographic results; 43.3% of our results were excellent, 33.3% good, 16.6% intermediate and 6.6% poor. Ilizarov ring tubular fixator is generally indicated in patients with grade II and III open fractures, communited fractures, nonunions and multipl injuries. However applying a standart frame configuration may not be possible in the shaft and proximal of the femur; because of complex anatomical structure and rich neurovascular configuration. While using K wires, there will be a risk of introducing K wires to crucial neurovascular areas, hybrid external fixators are preferred. We choose Hybrid fixators for their safety and ease of application. Key wordsrFemur shaft fractures, External fixation, Hybrid Ilizarov fixator