Elazığ ili ilköğretim öğrencilerinde (7-14 yaş) kist hidatik prevelansının ultrasonografi ile belirlenmesi ve risk faktörlerinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Echinococcus granulosus, önemli bir halk sağlığı problemine neden olan bir parazittir. Kistik ekinokokkozis (KE) olarak adlandırılan larval formu yaşamı tehdit eden zoonotik bir hastalık olup dünyanın birçok bölgesinde görülmektedir. Bu çalışma, bir bölgede örnekleme metodunun yardımıyla portable US kullanarak epidemiyolojik bir saha taraması yaparak Elazığ ili merkez ve bazı ilçelerinde KE'nin ilköğretim çocuklarında yayılışını ve risk faktörlerini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Bunun yanı sıra enfekte vakaların tedavisi ve çocukların KE hakkında bilgilendirilmesi de amaçlanmıştırÇalışma, Elazığ ili ve ilçelerindeki 7-14 yaş arasındaki ilköğretim öğrencilerinde örnekleme metoduyla yapılmıştır. Karın organlarının taranması amacıyla convex transduserli portable US (3.5 MHz) kullanılmıştır. Öğrenciler ayakta durur pozisyonda uzman bir radyolog tarafından taranmış ve özellikle karaciğer, dalak, pankreas ve böbrekler incelenmiştir. KE ile ilgili risk faktörlerini ve sosyodemografik özellikleri belirlemek amacıyla öğretmenlerin de yardımıyla öğrencilere birer anket formu verilmiş ve doldurmaları istenmiştir. Bütün veriler SPSS 15.0 istatistik programında değerlendirilmiş, istatistik analizler sırasında yerine göre fisherin exact testi ve ki kare testi de uygulanmıştır.Bu çalışma ile yaşları 7-14 arasında değişen 2500 ilköğretim öğrencisi KE yönünden taranmış ve anket formu verilmiş, bunların 2314'ü anket formunu doldurup geri getirmiştir. Bu çocukların 1098'i (%47.5) merkezdeki 6 okuldan ve 1216'sı (%52.5) da taşradaki 6 okuldan oluşmuştur. Taraması yapılan öğrencilerin 1217'si erkek ve 1097'si de kız çocuklarından oluşmaktaydı. Yapılan US taraması sonucunda beş (%0.2) çocukta KE yönünden pozitiflik saptanmış, bunların dördünün taşradan ve birinin de merkezden olduğu belirlenmiştir. Üç karaciğer ve iki sağ böbrek kisti tespit edilmiş, başka bir çocukta ise anket formuna verdiği yanıtlar neticesinde önceden akciğer KE ameliyatı geçirdiği belirlenmiştir. Bu vaka da sayıldığında toplam prevalans %0.24 olmuştur. KE'li 6 öğrencinin ikisi 10, biri 13 ve üçü de 14 yaşında olup ikisi kız ve diğer dördü ise erkekti. Bütün vakalar takip altına alındı ve serolojik (IHA) olarak da pozitif bulundular. Karaciğer kistli bir vaka PAIR (puncture, aspiration, injection, and re-aspiration) tekniği ve albendazol tedavisi ile tedavi edilirken, diğer iki karaciğer kistli vaka ile önceden ameliyat edilen vakaya albendazol tedavisi uygulandı. Böbrek kistli iki vaka ise periyodik takibe alındı.Sonuç olarak, ilköğretim öğrencilerinde KE prevalansının %0.24 olarak bulunması ve prevalansın yaşla birlikte artması bu enfeksiyonun Elazığ ile merkez ve ilçelerinde önemli bir halk sağlığı problemi olduğuna işaret etmektedir. Bu nedenle bölgede KE odaklı bir kontrol programının uygulanması gerekmektedir. Doktorlar, Veteriner Hekimler, politikacılar ve kanaat önderleri bu programa katılmalı, enfekte vakalar tedavi edilmeli, toplum eğitilmeli, kasaplık hayvanların kontrolsüz kesiminin önüne geçilmeli, enfekte organlar köpeklere verilmemeli ve sokak köpeklerinin kontrol altında tutulması gibi tedbirler alınmalıdır. The tapeworm Echinococcus granulosus presents a major public health concern, since its larval stage causes the life-threatening zoonotic disease called cystic echinococcosis (CE) in many parts of the world.The purpose of this study was to performe an epidemiological province-based field study using portable US using sampling method in a province, with the aim of investigating the prevalence and risk factors of CE in primary school children in Elazig and the vicinity. Another aim was to treat the infected cases and give information to all the children about CE.The present survey was conducted on a representative sample of primary school children aged 7?14 years in Elazig and the vicinity. A convex transducer linked portable US (3.5 MHz) were used for the scanning of the upper abdomen. The students were scanned by portable US by one experienced radiologist, while standing, with special attention to the liver, spleen, pancreas, and kidneys. A questionnaire was administered to the children with the assistance of the teachers about the sociodemographic and risk factors possibly related with CE. All data were analyzed using SPSS 15.0 statistical package for Windows. During the statistical analysis, Fischer?s exact test and chi square tests were used where appropriate.A total of 2500 children, aged between 7?14 years, were examined for CE and a questionnaire was administered to the children and 2314 children brought back the questionnaire. Of these children 1098 (47.5%) were from 6 schools in urban and 1216 (52.5%) were from 6 schools in rural areas. According to sex, 1217 male and 1097 female were examined. Five children (0.2%) were diagnosed with CE, of which four were in rural and one was in urban. Three liver and two right kidney involvement were found at the diagnosed children. Another student from rural who previously operated was detected as lung CE according to questionnaire. Hence, the total prevalence was determined as 0.24%. Of the six student with CE two were 10, one was 13 and three were 14 years old. Besides, two cases were female and others four were female. All cases were followed and found to be positive by serology (IHA). One case with liver cyst was treated with PAIR (puncture, aspiration, injection, and re-aspiration) technique and chemoterapy including albendazole treatment, while the other two cases with liver cyst and previously operated case were given chemotherapy. Two cases with kidney cysts were given periodic control.In conclusion, CE prevalence was found to be 0.24% in primary school children, and due to the increase in the prevalence with age, the infection is thought to be an important public health problem in Elazig and the vicinity. It is also recommended the foci of the infection should be targeted and a control program should be performed in these regions. Physicians, veterinarians, politicians, and the leaders of the communities should participate in this program comprising treating infected cases, education of the community, stopping uncontrolled home slaughtering of livestock, preventing the dogs feeding with infected viscera and controlling the stray dogs.
Collections