Nazal konkalarda radyofrekans termal ablasyon ve submukozal diatermi uygulamalarının oluşturduğu histopatolojik değişikliklerin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Burun hastalıklarının ilk semptomu genellikle burun tıkanıklığıdır. Bu çalışmanın amacı burun tıkanıklığı sebeplerinden biri olan alt konka hipertrofilerinin tedavisinde kullanılan submukozal diatermi ve radyofrekans termal ablasyon tekniğinin konkalarda oluşturduğu histopatolojik değişiklikleri saptamak ve bu iki yöntemi birbirleriyle karşılaştırmaktır.Çalışma rastgele seçilerek beşerli üç gruba ayrılan 15 Yeni Zelanda türü erişkin erkek tavşan üzerinde gerçekleştirilmiştir. Deneklerin konka nazalis ventralisine Grup I'de (n=5) radyofrekans, Grup II'de (n=5) submukozal diatermi uygulanmış, Grup III (n=5) kontrol grubu olarak kullanılmıştır. Denekler uygulamadan 21 gün sonra dekapite edilmiş ve bilateral konka nazalis ventralisleri eksize edilmiştir. Bunlardan hazırlanan preperatlar silya kaybı, submukozal damarlanma artışı, goblet hücre kaybı, inflamatuar hücre infiltrasyonu, fibrozis ve epitelyal hasar yönünden ışık mikroskobu ile değerlendirilmişlerdir.Grup I ile Grup III karşılaştırıldığında silya kaybı, submukozal damarlanma artışı, goblet hücre kaybı ve epitelyal hasar açısından istatistiksel olarak anlamsız (p>0.05) ; inflamatuar hücre infiltrasyonu ve fibrozis açısından ise istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0.05). Grup II ile Grup III karşılaştırıldığında yukarıdaki tüm parametreler açısından anlamlı fark bulunmuştur (p<0.05). Grup I ile Grup II arasında silya kaybı, submukozal damarlanma artışı, goblet hücre kaybı, inflamatuar hücre infiltrasyonu ve epitelyal hasar açısından istatistiksel olarak anlamlı (p<0.05) ; fibrozis açısından ise anlamsız bir fark bulunmuştur (p>0.05).Bu bulgularla radyofrekans ablasyon uygulamalarının, submukozal diatermi uygulamalarına göre normal konka histopatolojisini daha az değiştirdiğini bu nedenle de konka cerrahisinde submukozal diatermiye göre daha güvenilir bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz. Usually nasal obstruction is first symptom of nasal diseases. The objective of this study was to determine the histological change induced in the conchae by submucosal diathermy and radiofrequency thermal ablation, two techniques used in the treatment of lower conchal hypertrophy, and to compare the two methods to each other.The study was performed on fifteen adult male New Zealand rabbits. Radiofrequency was applied to the study animals in Group I (n=5) and submucosal diathermy to Group II (n=5), while Group III (n=5) was the untreated control. The animals were decapitated 21 days after treatment and their conchae nasales ventrales excised on both sides. Histology slides were prepared and evaluated by light microscopy for ciliary loss, increase in submucosal vascularity, loss of goblet cells, inflammatory cellular infiltration, fibrosis and epithelial damage.The differences between Groups I and III were not significant with regard to ciliary loss, increase in submucosal vascularity, loss of goblet cells and epithelial damage (p>0.05), while the inflammatory cellular infiltration and fibrosis were significantly different (p<0.05) between these groups. As for the differences between Groups II and III, they were significant (p<0.05) for each of the compared parameters, while among Groups I and II they were significant (p<0.05) for ciliary loss, increase in submucosal vascularity, loss of goblet cells, inflammatory cellular infiltration and epithelial damage but not (p>0.05) fibrosis. Based on these findings, we can state that the use of radiofrequency thermal ablation causes less change in the normal conchal histology than submucosal diathermy application, making it a more reliable method than the latter.
Collections