Trafik kazası olgularında etil alkol düzeylerinin ulusal ve uluslararası düzenlemeler kapsamında değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Trafik kazaları diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye için de büyük bir halk sağlığı ve güvenliği sorunudur. Alkol bireylerin reflekslerini ve konsantrasyonlarını etkilediği için birçok ülkede trafik kazalarının oluşmasında sık görülen sebeplerdendir. 2018 yılında Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nce (UKOME) belirlenen kararlar doğrultusunda, tüm servis türlerinde kullanılan taşıtlarda çalışacak şoförler için zorunlu Toplu Taşıma Aracı Kullanım Belgesi'nin alınabilmesi için alkollü araç kullanımına bağlı olarak sürücü belgelerinin iptal edilmemiş olması gerekmektedir. Bu personellerin işe girişinde ve vize yenilemeleri sırasında alkole bağlı geçmişe dönük taramalar yapılmaktadır. Türkiye Karayolları Trafik Yönetmeliği'ne göre, otobüs, taksi, minibüs sürücüleri gibi profesyonel sürücüler için yasal alkol sınırı 21 mg/dL, diğer sürücüler içinse 50 mg/dL'dir. Bu çalışmanın amacı, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne trafik kazası nedeniyle başvuran olguların kan örneklerindeki alkol düzeylerinin ulusal ve uluslararası düzenlemeler kapsamında değerlendirmektir. 2016-2017 yıllarında trafik kazası nedeniyle başvuran olguların kan örnekleri Bağımlılık Toksikoloji Laboratuvarı'na emniyet&gözetim zinciri altında ulaşmıştır. Etil alkol analizi, enzimatik immunoassay yöntemi (CEDIA) kullanılarak yapılmıştır (eşik değer:10 mg/dL). Hastane laboratuvar sisteminden elde edilen veriler istatistiksel olarak analiz edilmiştir (SPSS 25.0).Trafik kazası nedeniyle başvuran olgular (n=4266) tüm alkol analizi için başvuran olguların (n=20058) %21,3'ünü oluşturmaktadır. Trafik kazası olgularının %9,6 (n=411)'sında etil alkol pozitif (> eşik değer =10 mg/dL) bulunmuştur ve bu olguların %87,6 (n=360) 'sında alkol derişimi yasal sınır olan 50 mg/dL üzerindedir. Etil alkol pozitif olan trafik kazası olgularının %83,7'si (n=344) erkek ve %16,3'ü (n=67) kadındır ve %33,1'i (n =136) 25-34 yaş aralığındadır. 2017 yılında trafik kazası geçiren ve alkol saptanan olgu sayısında 2016 yılına göre anlamlı bir artış meydana gelmiştir (p<0,05). Trafik kazası geçiren ve alkol pozitif olguların %57.7'si (n = 237) araç yolcusu, %27,2'si (n=112) motorlu araç ve motorsiklet sürücüsüdür. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan çalışmada 191 ülkenin 25'i trafikte yasal kan alkol sınırının sıfır olduğunu, 53 ülke ise trafikte yasal kan alkol sınırının 50 mg/dL olduğunu bildirmiştir. Çalışmalar kapsamında 40 mg/dL'lik kan alkol konsantrasyonunun bile risk oluşturduğu göz önüne alındığında, alkol sınırı 50 mg/dL ve üzerinde olan ülkelerde, yasal sınırlar da bile trafikte risk oluşturabilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir çalışma, bazı eyaletlerde alkol kullanım yaşının 18'den 21'e çıkarılması halinde trafik kazalarında yaşanan ölümlerin %10-15 oranında azaldığını göstermiştir. Ülkemizde ise ehliyet yaşı ile alkol satın alma yaşı 18 olarak belirlenmiştir. Çalışmamızın sonuçlarına göre; trafik kazası geçiren alkol pozitif olgu sayısının yıllar içinde arttığı ve bu olguların çoğunluğunu genç yetişkinlerin (18-24 ve 25-34 yaş) oluşturduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda alkol satın alma yaşıyla ilgili yapılacak yeni düzenlemelerle trafik kazası oranlarının azaltılabileceği öngörülmektedir. Ayrıca bu olgularda trafik kazalarına karışma sıklıklarının fazla olduğu ve kan örneklerinde etil alkol konsantrasyonunun yasal sınırın oldukça üzerinde (100-199 mg/dL) olduğu saptanmıştır. Bunun nedenleri arasında toplumsal bilincin yeterli düzeyde oluşturulmaması, ülke genelinde gerçekleştirilen alkol denetimlerinin yetersizliği, cezai yaptırımların caydırıcı etkisinin başarısız oluşu sayılabilir.Trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi kayıpların daha da artmaması adına toplumsal bilincin oluşturulması için gerçekleştirilecek çalışma ve eğitimler artırılmalıdır. Denetimlerin sıkılaştırılması, cezaların caydırıcılığının arttırılması, yasal olarak belirlenen alkol sınırının düşürülmesinin gerektiği düşünülmektedir. Traffic accidents are a major public safety problem for Turkey like other countries. Alcohol is one of the most common causes of traffic accidents in many countries because of affects individuals' reflexes and concentrations. In accordance with the decisions determined by the Transportation Coordination Center (UKOME) in 2018, the driver's license must not be canceled due to the use of alcoholic vehicles in order to obtain a compulsory Public Transport Use Certificate for the drivers to work on all types of service vehicles. Retrospective alcohol analysis is performed during the recruitment and visa renewals of these personnel. Under the Turkish road traffic regulations, for proffessional drivers such as taxis, minibuses, buses, alcohol limit is 21 mg/dL while 50 mg/dL for other drivers. The aim of this study is to evaluate the alcohol levels in blood samples of the cases who applied due to traffic accidents in Ege University within the scope of national and international legal limits.Blood samples of the cases who applied to the Addiction Toxicology Laboratory according to traffic accidents were delivered to the laboratory under the chain of custody between 2016-2017. Ethyl alcohol analysis was performed by using enzymatic immunoassay method (CEDIA) (cut-off:10 mg/dL). The data obtained from the retrospective examination of hospital automation system were analyzed statistically (SPSS 25.0).Traffic accident cases were 21,3% (n=4266) of all cases (n=20,058) who applied for alcohol analysis. Ethyl alcohol was found positive (> cutoff value =10 mg/dL) in 9.6% (n=411) of traffic accident cases and in 87.6% (n=360) of these cases, alcohol concentration was higher than the legal limit of 50 mg/dL. In ethyl alcohol positive traffic accident cases, 83,7% (n=344) were male and 16,3% (n=67) were female and 33,1% (n=136) of them were in the 25-34 age range. There was significant increase in the alcohol positive traffic accident cases in 2017 compared to 2016 (p<0,05). 57,7% (n=237) of the alcohol positive traffic accident cases were vehicle passenger and 27,2% (n=112) were motor vehicle and motorcycle driver.In a study conducted by WHO, 25 of 191 countries found that the legal limit of blood alcohol in traffic was zero while 53 of them was reported to be 50 mg/dL. Considering the risk of blood alcohol concentration of 40 mg/dL within the scope of the studies, there is a risk of traffic with an alcohol limit of 50 mg / dL and above even in legal limits. A study conducted in the United States, it has shown that deaths in traffic accidents are reduced by 10-15% if the age of alcohol use is increased from 18 to 21. In our country, the driving license age and the age of purchasing alcohol is 18. According to the results of our study; it was found that the number of alcohol-positive traffic accident cases increased over the years and most of these cases were young adults (18-24 and 25-34 years). In this context, it is foreseen that traffic accident rates can be reduced by new regulations on the age of alcohol purchase. In addition, the frequency of involvement in traffic accidents was high and and ethyl alcohol concentration in blood samples was well above (100-199 mg/dL) the legal limit in these cases. The reasons for this are insufficient social awareness, inadequate alcohol audits throughout the country and the unsuccessful effect of criminal sanctions. Studies and trainings should be increased about this issue in order not to increase the losses caused by traffic accidents and to create social awareness studies. It's considered that the controls need to be tightened, the deterrence of penalties increased, and the legal alcohol limit should be reduced.
Collections