2014-2016 yılları arasındaki etil alkol verilerinin istatistiksel olarak retrospektif değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Etil alkol analizi; dünya çapında adli ve analitik toksikoloji laboratuvarlarında yapılan en yaygın işlemlerden biridir. Etil alkol zehirlenmesi hem klinik hem de adli incelemelerde oldukça önemlidir. Hem adli hem de klinik değerlendirmelerde, etil alkol konsantrasyonunun ölçülmesi, yaşamı tehdit eden aşırı dozda etanolün veya etil alkol intoksikasyonu altında karşılaşılabilecek olgulara zamanında ve uygun bir müdahale için gereklidir. Çalışmamızda, 2014-2016 yılları arasında Ege Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi'ne başvuran, kanda etil alkol analizi yapılmış tüm olguların, kayıt altına alınmış verileri retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Kanda alkol konsantrasyonu negatif veya pozitif olan tüm olguların demografik özellikleri, geliş nedenleri, başvuru tarihleri (resmi tatiller, ramazan ayı ve dini bayramlar baz alınarak) ve başvuru saatleri ilişkilendirilerek adli toksikoloji açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Ege Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi'ne 2014-2016 yılların arasında çeşitli sebeplerle başvuran ve kanda alkol analizi isteği yapılmış tüm olguların hastane bilgi otomasyon sistemine girilen verileri yaş, cinsiyet, kan alkol konsantrasyonları (KAK), geliş nedenleri, başvuru tarihleri ve başvuru saatleri gibi veriler gruplandırılarak ayrı ayrı incelenmiş olup, elde edilen veriler SPSS PASW 25.0 istatistik programı ile analiz edilmiştir. Çalışmamızda toplam 20.983 olgu değerlendirilmiş ve olguların % 22,7'sinin kadın (n=4.758) ve % 77,3'ünün erkek (n=16.257) olduğu saptanmıştır. %83,6'sının (n=1.897) erkek, %16,4'ünün (n=372) kadın olduğu 2.269 olgunun kan alkol konsantrasyonu yasal sınırın üzerinde (50 mg/dL) pozitif olarak bulunmuştur. Çalışmamızda, KAK pozitif erkek olguların sayısının KAK pozitif kadın olguların sayısına göre daha fazla olduğu ve her yıl giderek arttığı tespit edilmiştir. Yine ülkemizdeki istatistiksel veriler incelendiğinde erkekler kadınlara göre daha fazla alkol tüketmektedir algısı çalışmamızda da hala geçerliliğini korumakta iken, KAK pozitif kadın olguların sayısının göz ardı edilemeyecek düzeyde artmakta olduğunu söylemek mümkündür. Ayrıca dini bayramlar ve resmi tatillerde kan alkol konsantrasyonunun önemli değişiklikler gösterdiği gözlenmiştir. Ramazan ayında KAK pozitif olgu sayısı her yıl, diğer aylarda ortalama KAK pozitif olgu sayısına göre ortalama %34'lük bir düşüş göstermiştir. 2014-2016 yılları arasında KAK pozitif olguların en fazla 18-29 yaş arasında olduğu, 0-11 yaş grubunda tüm olguların KAK değerinin negatif olduğu belirlenmiştir. Resmi tatiller, dini bayramlar 0-11, 12-15 yaş aralıklarında KAK pozitif olgu saptanmamıştır. Çalışmamızdaki verilere göre, Yılbaşı ve Cumhuriyet Bayramı tatillerinde KAK pozitif olgu sayılarında artış gözlenirken, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve Gençlik ve Spor Bayramı tatillerinde ortalama günlük KAK pozitif olgu sayısına göre sabit kalmış, İşçi Bayramı, Zafer Bayramı, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı tatillerinde KAK pozitif olgu sayılarında azalma gözlenmiştir. Dolayısıyla tüm resmi tatillerde KAK pozitif olgu sayılarında artış olmaktadır gibi bir genelleme yapılamamaktadır. Ancak ramazan aylarında KAK pozitif kadın olguların sayısının her yıl giderek arttığı gözlenmiştir. Ayrıca çalışmamız kapsamında gebelik öntanısı ile hastaneye başvuran 41 olguda KAK pozitif sonuç saptanmamıştır. Çalışmamızın sonuçlarına göre, tüm pozitif KAK değerlerinin ortalaması 2014-2016 yılları için ortalama 185,6 mg/dL ± 84,8 mg/dL olarak bulunmuş ve bu pozitif KAK değerlerinin ortalamasının Türkiye'deki yasal sınırın üç katından fazla olduğu belirlenmiştir. KAK ile ön tanı grupları arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. KAK değeri 50 mg/dL ve üzerinde (pozitif) bulunan olgulara en çok yaralanma ve darp (n=483) ön tanısı konulmuştur. 100-199 mg/dL aralığında KAK pozitif olgu sayısı en fazladır ve bu aralıkta ön tanı olarak en çok trafik kazaları (n=239) görülmüştür. 12-15 ve 16-17 yaş aralıklarında en çok alkol, ilaç ve madde kullanımı ön tanısı konulmuştur. Erkek olgularda en çok yaralanma, kadınlarda en çok alkol, ilaç ve madde kullanımı ön tanısı konulmuştur. Çalışmamızdaki olgular adli olaylar olarak değerlendirildiğinden; alkol kullanımından kaynaklı yaralanma, darp, trafik kazaları ve diğer tüm öntanı gruplarındaki tüm sorunlara yönelik olarak, ICD sisteminde adli olaylarda alkol kullanımından kaynaklı sorunlar için spesifik kodlama oluşturulması önerilmektedir.Günümüzde alkol kullanımının bireylerin, ailelerin ve toplumun üzerinde oluşturduğu sorunların görmezden gelinemeyecek derecede arttığı görülmektedir. Ülkemizde alkol satışı ve alkol kullanımı ile ilgili yasal yaş sınırı 18 olup, çalışmamızda KAK pozitif olgu sayılarının 12 yaşa (n=19) düştüğü görüldüğünden, ülkemizdeki alkol kontrol uygulamalarının arttırılması ile, alkole ulaşabilirliğin sınırlandırılması, alkolün erken yaşlarda kullanıma başlanmasını ve kötüye kullanımının artmasını önleme, bireylerin ve toplum sağlığının korunması açısından son derece önem taşımaktadır. Ülkemizde alkol ile ilgili politikaların geliştirilmesi için mevcuttaki verilerin tek başına yeterli olmadığı görülmekte ve çoğunlukla araştırmaların tek başına sağladığı verilerden anlamlı sonuçlar elde edilememektedir. Bu noktada olayların adli boyutu nedeniyle multidisipliner çalışmaların yapılması zorunluluğu göz ardı edilmemelidir.Sağlıklı ve daha geniş kapsamlı bilgiye ulaşılabilme noktasında hastane bilgi otomasyon sistemlerinde tedaviye yönelik bilgilere yer verilmesi ve sistemlerin dikkatle kullanılması gerekmektedir. Alkol kullanımına yönelik yapılabilecek araştırmalarda daha homojen ve spesifik hasta gruplarını inceleyebilmek için sistemlerin o maddeye özgü spesifik olarak ayrılması kolaylık sağlayacaktır. Ethyl alcohol analysis is the most common procedure committed in forensic and analytical toxicology laboratories worldwide. Ethyl alcohol intoxication is very important in both clinical and forensic investigations. In both forensic and clinical evaluations, the measurement of ethyl alcohol concentration is necessary for timely and appropriate intervention in cases of life-threatening overdose of ethanol or ethyl alcohol intoxication.In our study; data of all patients who applied to Ege University Hospital Emergency Department between 2014-2016 and analyzed for blood alcohol analysis were analyzed retrospectively. The aim of this study was to evaluate all patients with negative or positive BAC in terms of forensic toxicology by referring to demographic characteristics, pre-diagnosis, date of application and time of application (based on national holidays and religious holiday etc.).The data of the patients who applied to the Ege University Hospital Emergency Department between 2014-2016 for various reasons and who were subjected to alcohol analysis in the blood were recorded with Research Ethics Committee Approval; data such as age, sex, pre-diagnosis, date of application, time of application, BAC's were analyzed by SPSS PASW 25.0 statistical program.In our study, a total of 20.983 cases were evaluated and 22,7% of the cases were female (n=4.758) and 77,3% were male (n=16.225). Blood alcohol concentration (BAC) of 2.269 cases was found to be positive above the legal limit (50 mg/dL). BAC values were found to be positive in 83,6% of male cases (n=1.897) and in 16,4% of female cases (n=372). In our study, it was found that the number of BAC positive male cases was higher than the number of BAC positive female cases and it increased every year. Again, when the statistical data in our country are analyzed, it is possible to say that while the perception that men consume more alcohol than women is still valid in our study, it is possible to say that the number of BAC positive women increase is not negligible.In addition, it was observed that blood alcohol concentration showed significant changes during religious holidays and public holidays. In the month of ramadan, the number of BAC positive cases decreased by an average of 34% compared to the average BAC positive cases in the other months. Between 2014 and 2016, it was determined that BAC positive cases were between 18-29 years old and BAC values were negative in all 0-11 age group. No BAC positive cases were detected between the ages of 0-11, 12-15 years in public holidays and religious holidays. According to the data in our study, the number of BAC positive cases increased during the New Year and Republic Day holidays. During the National Sovereignty and Children's Day and Youth and Sports Day holidays, the average daily BAC remained constant according to the number of positive cases. There was a decrease in the number of BAC positive cases during Labor Day, Victory Day, Eid al-Adha and Eid al-Adha holidays. Therefore, it is not possible to generalize that the number of BAC positive cases increases in all public holidays. However, it was observed that the number of women with BAC positive increased during the Ramadan months. In addition, in our study, BAC positive results were not detected in 41 cases who presented to hospital with a pre-pregnancy diagnosis.According to the results of our study, the mean 185,6 mg/dL ± 84,8 mg/dL for the average of 2014-2016 year of all positive BAC value was found, and the average of these positive BAC value was determined to be greater than the legal limit three times in Turkey. A significant relationship was found between BAC and pre-diagnostic groups. Patients with BAC values greater than 50 mg/dL (positive) were mostly diagnosed with injury and assault (n=483). The number of BAC positive cases in the range of 100-199 mg/dL was the highest and traffic accidents (n=239) were the most common pre-diagnosis. The most frequent pre-diagnosis of alcohol, drug and substance use was between 12-15 and 16-17 years. The most common diagnosis was injury in males and alcohol, drug and substance use in females. Since the cases in our study were evaluated as forensic events; In the ICD system, it is recommended to create specific coding for the problems related to alcohol use in legal cases in the ICD system for all problems in alcohol-related injuries, assault, traffic accidents and all other pre-diagnosis groups. Updating the ICD-10 disease classification for situations that may arise in relation to alcohol use is important for the implementation of the right approaches.Nowadays, it is seen that the problems posed by alcohol use on the individuals, families and society cannot be ignored. Since the legal age limit for alcohol sales and alcohol use in our country is 18 and in our study it was seen that alcohol use decreased to 12 years (n=19), by increasing the alcohol control practices in our country, limiting the accessibility to alcohol, preventing the use of alcohol at an early age and increasing the use of alcohol, and the protection of public health.In our country, it is seen that the existing data alone is not sufficient for the development of alcohol-related policies, and often no significant results can be obtained from the data provided by the research alone. At this point, the necessity of conducting multidisciplinary studies should not be ignored due to the forensic dimension of the events.In order to reach healthier and more comprehensive information, information about treatment should be included in hospital information automation systems and the systems should be used carefully. In order to investigate more homogeneous and specific patient groups in the studies that can be conducted for the use of alcohol or other substances, it will be easier to separate the systems specific to that substance.
Collections