Seneca`nın ahlak felsefesinin ve `Ruh Dinginliği` adlı eserinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Yunan kent devletlerinin bağımsızlıklarını kaybetmeleriyle başlayan Hellenistik- Roma felsefesi, sorunlarının ağırlık merkezine göre iki ayrı döneme ayrılabilir: Aristoteles'in hemen ardından başlayan ilk döneme ahlaki dönem denir. Miladın ilk yüz yılından sonra başlayarak, Ortaçağ felsefesine kadar süren ikinci dönem ise, dini dönem adı altında incelenir. Ahlaki dönem olarak adlandırılan ilk dönemde felsefenin temel sorunu, bilgece bir yaşamın nasıl olması gerektiğidir, tdeal bir düzen olarak görülen ve hiç yıkılmayacağına inanılan kent yaşamının yıkılmasıyla birlikte hayatlarının ve toplumsal yaşamlarının kontrolünü yitiren yunan düşünürleri, geri kalan her şeye karşı ilgilerini kaybederek, tüm düşüncelerini tek başına kalan bireyin hayatını kendisine göre belirleyebileceği en yüksek değerin belirlenmesi üzerinde yoğunlaştırdılar. Teorik ilgilerin büsbütün ortadan çekilmemekle birlikte, başlı başına amaç olma özelliklerini yitirdikleri bu dönem, Hristiyanlıkla sona erecek bir sürecin ilk aşaması olmakla birlikte, bu dönemde incelenen sorunlar, dini olmaktan çok ahlaki niteliktedirler. Dini dönem olarak adlandırılan ikinci dönem, bir yandan felsefede Ortodoksluğa geri dönüşün yaşandığı, bir yandan da dini taleplerin ön plana çıktığı bir dönemdir. Hellenistik-Roma döneminde varlığını sürdüren okullardan biri olarak aynı tarihsel ve düşünsel koşullarca biçimlendirilmesi nedeniyle stoa felsefesini de aynı gelişim çizgisi içinde incelemek mümkündür. Eski stoa olarak adlandırılan ilk döneminde stoa felsefesi ağırlıklı olarak ahlaki sorunlarla ilgilenir. Orta stoanın temsilcileri ise, dönemlerinde yaygın eğilime uygun olarak eklektik bir tavır sergilerler. Stoanın son dönemi ise, Hellenistik-Roma felsefesinin dini dönem olarak adlandırılan ikinci döneminde yer alması nedeniyle, bu dönemin özelliklerini yansıtır. Stoa felsefesinin son dönem temsilcileri artık yunanlı değil, romalıdır. Stoa öğretisiyle ilk olarak orta stoa düşünürleri vasıtasıyla tanışmalarına karşın bu düşünürler, eski roma erdemlerine olan benzerliğinden dolayı eski stoa öğretisini daha çekici bularak yeniden diriltmeye çalışmışlardır. Seneca, stoa felsefesinin son dönem temsilcisi olarak döneminin genel eğilimini yansıtan bir düşünürdür. Onun felsefesi, yunan kent devletlerinin yıkılışıyla başlayan ve tüm hellenistik döneme damgasını vuran bir sürecin ürünüdür. Dolayısıyla Seneca'nın 154felsefesinde tüm bu sürecin etkilerini gözlemlemek mümkündür. Seneca'nın felsefesini incelemeyi amaçlayan bu çalışma, onun görüşlerini oluşturan düşünsel, kültürel, toplumsal ve politik koşulların neler olduğunu ve bunların Seneca'yı nasıl etkilediğini anlamak amacıyla Hellenistik dönemin başlangıcından Seneca'nın dönemine kadar geçen süre içindeki tarihsel ve düşünsel atmosferi kısaca özetleyen ve bu atmosferin Seneca'nın felsefesi üzerindeki etkisini, nedenleriyle anlatmayı amaçlayan bir çalışmadır. 155
Collections